Mehmet KARABEL
Küpelerimle gömün beni vasiyetimdir!
6 Şubat 2021 Cumartesi

Kimseler…

O’nun kadar anlam katan…

O’nun kadar insanın içine işleyen…

O’nun kadar çarçabuk sarhoş eden…

Bir tarz ile seslendiremedi…

“Bu Akşam Bütün Meyhanelerini Dolaştım İstanbul’un” diye başlayan…

Avni Anıl’ın ölümsüz şarkısını…

***

Hayata… Kadere… Alın yazısına…

Şaka yapar gibi…

“1 Nisan”da İstanbul’da açmıştı güzel gözlerini dünyaya…

Altı çocuklu bir ailenin en küçüğüydü…

Mahalleli bayılırdı o kadife gibi sesine…

Lise yıllarında…

Üsküdar Cemiyeti’nde şakımaya başladı…

Bu’yıl geçmeden ustaların gözbebeği oldu…

Melahat Pars, Kamuran Yarkın ve Feriha Tunceli gibi…

Müthiş değerli hocalardan ders aldı…

Artık zamanı gelmişti…

Şarkıdaki gibi “tek tek basaraktan…” doğru sahnelere uçtu…

25 yaşına bastığında Selami Şahin’in gayretiyle…

Albüm üstüne albüm yapmaya başladı…

Sahnelerin gamzeli, ceylan bakışlı “serçe”si…

Artık kalbini yerinden oynatan tik-tak’ların esiri olmuştu…

Ya da magazin dilinde olduğu gibi…

Şöhret O’na…

O, şöhret’e göz kırpıyordu…

***

Klasik Türk Müziği’ne aşıktı; başka tarza yönelmedi…

Dünyanın en güzel müziğinin…

Söylerken tadını çıkarıyor; izleyenleri mest ediyordu…

***

Sonra bi’baktı ki…

Tanrı’nın O’na cömertçe bahşettiği güzellikler…

Sadece sesiyle sınırlı değildi…

Şarkı sözü yazabiliyor…

Hatta nefis besteler yapıyordu…

Yaradan’dan başka ne isteyebilirdi?

***

2000’li yılların başında…

“Yeşimçam Klasikleri” ile en güzel çağını yaşadı…

“Artık Sevmeyeceğim”, “Damarımda Kanımsın”, “Zalimin Zulmü”, “İntizar”, “Bir Garip Yolcu” ve “Senden Vazgeçemem”

Şarkılarını yorumlarken…

Alkışların en büyüğünü topluyordu…

***

O’na ailesinin takdir ettiği…

Aslında bir erkek adı olan “Hüner” kelimesinin…

Her alanda hakkını verdi…

Adı gibi müthiş marifetliydi…

Mutfak’tan gelen mis gibi kokuların yetenekli aşçısıydı…

Nakışa ve dikişe eli çok yatkındı…

Bi’tek aşk hayatında “hünerli” olamadı…

Yalnızlıktan sık sık şikayet etse de hiç evlenmedi…

***

Yirmili yaşlarında kalbi tekledi…

Açık ameliyat yaptılar…

Göğsündeki derin ameliyat izi yüzünden…

Hiç dekolte sahne elbisesi olmadı…

***

Beş yıl önce sevenlerine…

Sanki veda edeceği içine doğmuş gibi…

Sözleri ve müziği kendisine ait olan şarkılardan oluşan…

Bir maxi single çıkardı…

O çalışma hayranlarına “veda busesi” gibiydi…

Çok beğenildi, adeta kapışıldı…

***

10 aydan biraz fazla oluyor…

Halsizlikten şikayet etmeye başlayınca…

Hastaneye götürdüler…

Tahliller yapıldı…

Doğduğu gün, “1 Nisan” 2020’de…

58 yaşına girdiği saatlerde…

Kemik iliği kanserine yakalandığını öğrendi…

Hemen hastaneye yatırdılar ama…

O güzel assolist…

Ne kemoterapiye ne de radyoterapiye…

Cevap vermiyordu…

Bir süre sonra melun hastalık kemik iliğinin dışına taştı…

Vücudun başka köşelerine sıçradı…

Nefes darlığı giderek artıyordu…

Perşembe son gecesi oldu…

Dünya tatlısı Hüner Coşkuner’in…

***

Taaa, sekiz yıl önceydi…

Mesut Yar’ın…

“Burada Laf Çok” programına konuk olmuştu…

O sırada…

Henüz 50 yaşındaydı…

Paat, diye…

Canlı yayında deyiverdi, yüreğinden taşanları:

“Küpelerimle gömülmek istiyorum!”

Neden küpelerle, sorusuna da bi’solukta cevap verdi:

“Küpesiz günüm yok… Aksesuarı çok severim... Küpe, bilezik, kolye fark etmez… Bundan güç mü alıyorum bilemiyorum... Vasiyetim var aileme, Allah gecinden versin; yaşamak her şeye rağmen çok güzel ama küpelerimle gömülmek isterim…” 

***

Sanat Dünyası’nın harbi kızıydı…

İzmir’e geldi mi, mutlaka bizim eve uğrar; hasret giderir…

Alsancak sokaklarında dolaşmaya bayılırdı…

***

Çok sevdi, deliler gibi sevildi ama…

Hüner’i, aşka sökmedi…

Hiç evlenmedi…

Sevgi dolu kocaman yüreği ile…

Başta…

Lösemili Çocuklar Vakfı başta olmak üzere…

Şifa dağıtan tüm derneklere el uzattı…

Gönüllü çalıştı; bir kuruş almadı…

***

Sahnedeki duruşu ömre bedeldi…

Tartışmasız…

Türkiye'nin kadın Türk Sanat Müziği duayenleri arasındaydı…

Kadim dostumuzdu…

O’nun gamzeli gülüşünü hiç unutmayacağım…

Vedası çok ama çoook acı verdi…

Nokta…

Sonsöz: “Şarkılarda hüzün var, bir daha uyanıncaya kadar… Belki gelir bir ölüm, alır bedenimi sonsuza katar… / Murat Yılmazyıldırım…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Ahmet Özer 20 Mart 2021 Cumartesi 22:04

Sayın Karebel, Yazınızı geç okudum. Teşekkür ederim. Ben de bu güzel ve güzel sesli şarkıcının hayranı olarak ölümüne çok yandım. Onun için yazdığım şiir İstanbul'da YENİGELEN dergisinin MART 2021 sayısında yayımlandı. Buraya bırakmaya çalışacağım. Esenlikler. “küpelerimle gömün beni” -hüner coşkuner’e- nerden bilebilirdin ipekten sesinle düşlerimize gelincikler serpilen bir gökyüzü bıraktığını gülüşün durgun suda ışıldayan nilüfer yolculuklara çıkardığın yürek aşkın kanatlarında. gencecik ömrünü ödünç verdin sevenlerine çok kişiye sevgini ektin sahneleri sulayan terinle özgürlüğün sütbeyaz güzelliğinde kendini ararken yürüdün taptaze gençliğine / kuşatmayı yararak. resim olsan renge dönüşüp akardın sevgisizliğin depreminde parçalanan hayatlara fotoğrafta kaldın zamana tutunarak mermer olsaydın ışık yontardık damarından şarkılara dokunan sesini bulmanın yarışında. kimdin / yazdığın oyun muydu sahnelenen oyuncusu mu oldun aşkla hüznün gelgitinde son perdeyi bıraktın sevenlerine kalbin emanetindir ardında kalanlara “küpelerimle gömün beni” onca insanı düşündüren bildiriydi bıraktığın güzelliğin tacı olarak yeşerttiğin ses kim bilir kaç kişiye yol gösterecek / çarparak yeryüzüne sussan da duruşun nara dönüşerek dağılacak yorgun yüzler tutunacak sevgine uzun seferlerde çok şey anlattı bize yaşarken yakıştırdığın güller küpelerin sende kaldı / sen yağmurunda mevsimlerin. fotoğraflar anlatacak yaşanan yıllara dokunduğunu sesini kattığın şarkılarda rengi kalacak zamanın bir takvimin sayfalarında gezineceğiz seninle her güneşli gün savuracak sensizliğini besbelli erken gidişin oldu hünerin. ahmet özer Google'dan "şair Ahmet Özer" yazılınca benimle ilgili bilgilere ulaşılabilir.

Yorumu oyla      2      3  
YALNIZ EFE 6 Şubat 2021 Cumartesi 14:26

ruhu şad olsun,severek dinlediğimiz bir sanatçı idi rabbim mekanını cennet eylesin..

Yorumu oyla      4      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Siperdeki foto nasıl canlandı?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bodrum’un Gayıkları
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva