Göztepe, haftalar önce Süper Lig'den resmen düşmüş. 

Küme düşen takımın kendi sahasında oynadığı son maça seyirci mi gelir? 

Eğer o takımın adı Göztepe ise, gelir kardeşim! 

İnanılır gibi değil ama gerçek. 

Tam 12 bin 200’ü biletli, 17 bin taraftar, takımını 1. Lig'e uğurlamaya geldi Gürsel Aksel Stadyumu’na! 

Onların tek isteği... 

Beşiktaş, kafadan 7 eksikle karşısına çıkmışken... 

Üstelik rakip takım, iki oyuncusu daha ilk yarım saatte kırmızı kart görmüş, dokuz kişi kalmışken... 

Teselli armağanı gibi bir galibiyetti.

Göztepe, bırakın Beşiktaş karşısında galip gelmeyi... 

Bir gol dahi atamadı. 

Daha kötüsü, cılız birkaç şut dışında kaleyi bile göremedi. 

Sonuçta rezil bir futbolla veda etti Göztepe takımı, taraftarlarına... 

Onlar da maç bitiminde içlerinde ne kadar öfke, ne kadar acı varsa, hepsini kustu!

İsyan Marşı ile isyan ettiler. 

Yaptıkları tezahüratlarla tepkilerini dile getirdiler. 

O tepkilerde yerden göğe haklıydılar. 

Ancak... Ancak'a, daha sonra geleceğiz. 

*** 

Göztepe'nin kenar yönetimi yok gibiydi. 

Müsabaka isim listesinde, kenar yönetimde eğer biri varsa, onun adı dahi yazılı değildi zaten!

Hal böyle olunca, sahaya çıkan futbolcular da bildiklerini okudular. 

Atınç ve Halil dışındaki tüm as oyuncuların oynadığı günlerde Göztepe, nasıl bir başarı elde etti de aynı kadro sahaya sürüldü, anlaşılır gibi değil! 

Oysa yedek kulübesinde oturan gencecik fidanlar vardı, 2001 doğumlu ve daha gençleri... 

Teknik kadro, hiç olmazsa taraftarın önünde o heyecanı yaşasın diye genç yetenekleri sahaya sürmeliydi. 

Peki ne yaptılar? 

İlk oyuncu değişikliğinde Kahraman'ı çıkardılar, yedek kulübesinde oturan tek yabancıyı, Jahoviç'i sahaya sürdüler.

O da oyuna girdikten 30 dakika sonra kırmızı kart gördü, iyi mi!

Kerim Alıcı, Ege Özkayımoğlu, Efe Can Saçıkara, son saniyelerde İzzet Furkan, oynama fırsatı buldular. 

Fakat 17 yaşındaki Burak Arık, 19 yaşındaki Kaan Özder, 17 yaşındaki Yunus Toplu ve Atalay Çayırlı kulübeden çıkamadı. 

İlk 11'in en genç oyuncuları 20 yaşındaki kaleci Arda Özçimen, 23 yaşındaki Yalçın Kayan'dı.

Seyirci, maç sonunda sadece Arda ve Ege’yi tribünlere çağırıp neden alkışladı, şimdi anladınız mı? 

*** 

Gelelim o üzerinde durulması gereken "Ancak"a... 

Tribünlere doluşan biletli 12 bin 200 seyirci, top Beşiktaşlı oyuncuların ayağına geçtiğinde inanılmaz bir baskı yaptılar, ıslıklarıyla... 

Güzel... 

Takımlarına kırgın oldukları halde maça geldiler! 

Harika... 

Futbolculara öfkeli olmalarına rağmen, son dakikalara kadar ağızlarından tek kötü söz çıkmadı. 

Süper... 

Fakat, Beşiktaşlı oyunculara atılan plastik su bardakları, hiç yakışmadı. 

Öyle ki…

Hakem bir ara maçı durdurdu, futbolcular mıntıka temizliği yaptırdı! 

Kale alanını dolduran bardaklar toplandı. 

Sahaya atılan o yabancı cisimler yüzünden kulübe ceza gelirse... 

Saha kapatılırsa... 

Bunun hesabını kim verecek?

Bu yanlışı yapanların vicdanı hiç mi sızlamayacak?  

*** 

Göztepe'nin Süper Lig'de kendi sahasında oynadığı son maç böyle bitmemeliydi. 

Futbolcular, bu veda maçını hiç olmazsa kazanarak vedalaşmalıydı taraftarlarla... 

Kazanamıyorsan, yenilme kardeşim! 

O da olmadı. 

Taraftarlar, takımlarını 1. Lig'e yolcu ederken, sahaya o yabancı maddeleri atarak centilmen kimliğine leke düşürmemeliydi. 

O da olmadı. 

Yazık, çok yazık!

Göztepe’ye hiç mi hiç yakışmadı.