Çıtır bir gevrek…

Bir dilim peynir…

Yanında bir de ince belli bardakta tavşan kanı çay…

Günlük beslenmemizin değişmeyen muhteşem üçlüsü…

Artık bu ziyafeti çekmek giderek zorlaşıyor.

***

Geçtiğimiz hafta gayri resmi bir şekilde bir gevrek, 5 liradan satılıyordu.

Dün itibariyle resmen 5 lira oldu.

Haliyle peynir de 5 liraya yükseldi.

Poğaça ve boyoz da aynı fiyata çıktı.

***

100 gram gevrek, 4 liraya satılırken…

5 liraya nasıl çıktı?

Perde arkasında olup bitenleri yazmak istiyorum.

Efendim; İstanbul’da 90 gram gevrek (İstanbullular için simit!) 6,5 liradan satılıyormuş!

Bazı yerlerde 7,5 liraymış!

Ankara’da 90 gram simit, 6,5 liraymış!

Sağduyulu bazı komisyon üyeleri, gevrek imalatçılarının bu gerekçeyle istedikleri zammı üç kez geri çevirdi.

Gevrekçiler baktılar ki komisyona bu gramaj ve fiyatı kabul ettiremeyecekler!

“90 gram gevrek 5 lira olsun bari” dediler.

Vatandaşı düşünen komisyon üyeleri, bu talebi de uygun bulmadı.

Sonuçta 100 gram gevreğin fiyatının 5 lira olmasına karar verildi.

Böylece büyük pazarlıkta noktayı koydular!

***

Bir gevrek, bir peynir, bir bardak da çay!

Bu muhteşem üçlüyle yapılan en basit kahvaltının maliyeti…

Çayın da en düşük tarifeden 5 lira olduğunu varsayarsak…

15 lira yapar.

Kendinize bu ziyafeti öğle yemeğinde de çekecek olursanız…

30 lirayı gözden çıkarmanız gerekir.

Asgari ücretin 5 bin 500 lira olduğu…

En düşük ev kirasının 3 bin liradan başladığı İzmir’de…

Sadece gevrek peynir ve bir bardak çayla üç öğünü çıkarmaya kalkışsanız bile…

 Aç kalırsınız.

Çünkü bir aylık gevrek, peynir ve çay ziyafeti (!) size 1350 liraya patlar.

Hani elektrik, su, doğalgaz faturası!

Hani yol parası!

***

Başta da söylediğim gibi…

Gevreğe resmi zam 21 Kasım’da geldi.

Zammın kokusunu çok uzaktan almış olacaklar ki…

Geçen hafta her yerde 5 liradan satıldı İzmirlilerin susamlı pastası!

Peki; fiyatı 5 liraya çıkınca, gevrek satışları düşer mi?

Bir büfede gevrek satan kardeşimize sordum bu soruyu…

Aldığım yanıt çok netti:

“Bir haftadır gevreği 5 liradan satıyorum. İlk iki üç gün pek fark etmedi. Her zamanki müşterilerim geldiler; gevrek, peynir, poğaça, boyoz… Ne istiyorlarsa aldılar.

Geçen hafta perşembeden bu yana çok müşteri kaybettim. Hele bu haftanın başında, saat 09.00’a kadar 150 gevrek satıyorken, bu sayı 100’ün altına düştü.”

***

Bu uzaklaşma, tabii ki süreklilik arz etmeyecek.

Garibim gevrekten başka ne yiyecek ki…

Baştan bir tepki gösterecek tabii ki…

Sonra alışacak; gevrek büfesine yanaşıp gevrek isteyecek.

Kaldığı yerden, gevrek peynirle çaylı ziyafete devam edecek!

Ama gevrekli, peynirli, çaylı öğünlerini azaltacak mecburen…

***

Gevreğin, pahada ekmeği geride bıraktığı günleri de gördük.

Bugün ekmekle aynı fiyatta…

Oysa gevrek, geçmişte ekmeğin arkasından gelirdi.

Bugün gevreği ana besin maddesi yapan garibanlar, camekandaki gevreği seyretmek zorunda kalırken…

Ne yazık ki bazıları…

Bazıları gevrek gevrek gülüyor!