Seviyor böyle çıkışları…

Nasıl Aydın’da Topuklu Efe var…

İYİ Parti’nin de…

Kendi özgün ifadesiyle…

“Dayatmalara boyun eğmeyen!”

Bir genel başkanı var…

Meral Akşener, bi’kez daha manşetlerde…

Son 24 saat içinde yine, yeni, yeniden gürledi…

Salvo atışı başlattı:

“Partimize operasyon var; bunu savaş ilanı kabul ediyorum!”

***

30 yıldır ağırlıklı zirvede siyaset yapan…

Doğru Yol Partisi’yle başlayıp…

MHP ile devam eden…

İYİ Parti’yi kurup, bugünlere taşıyan Akşener…

Neden “barut” gibi?

***

Mesela…

Geçtiğimiz 3 Mart’ta da…

Hatırlayın…

Altılı Masa’da kocaman bir kriz yaşanmadı mı?

Aynı Meral Akşener…

Cumhurbaşkanı adayı olarak Ekrem İmamoğlu ve…

Mansur Yavaş’ın isimlerini önerince…

Masa’dan da “ret” kararı çıkınca…

Ne yaptı?

“Görüş ve önerilerimiz kesin biçimde reddedildi!” diyerek…

Masayı terk etmedi mi?

Tam veda ederken de…

Açık açık içinde sakladıklarını şöyle haykırmadı mı?

“Bu altılı masa bir ortak akıl platformu olmaktan çıktı…

İYİ Parti dayatmaya mecbur bırakıldı… Buna boyun eğmeyiz… İmamoğlu ve Yavaş, millet sizi göreve çağırıyor…”

***

Kısa bir süre sonra…

“Cumhurbaşkanı Yardımcıları” gibi hayali görevlerin…

Gündeme gelmesiyle…

Ortaklığa “devam” demedi mi?

***

Bunların hepsi yaşandı…

Ancak 24 saat önceki gelişmeler çok daha ilginç…

***

Bu kez…

İYİ Parti’yi yaratan Meral Akşener’in…

Kalbini sızlatan bi’olay daha patlayıverdi…

Kendi ifadesiyle…

“İYİ Parti’ye operasyon yapılıyordu!”

Kameraların önüne geçti ve…

Huzurunu kaçıran her şeyi anlattı…

İyi Parti’ye “operasyon” şöyle başlamıştı:

İstifaların peş peşe geldiği bir süreçte…

İddiaya göre…

İYİ Parti’nin…

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Başkanvekili İbrahim Özkan…

“İttifaka katılalım…”

Mesajları atıyordu…

İYİ Parti’nin patronu Akşener…

“İstifa et!” dedi, meclis üyesine…

Çok komik bi’şi oldu!

İbrahim Özkan, görevinden istifa etti ama…

Başka bi’şi daha yaptı!

Ertesi gün…

Kendisini tekrar seçtirdi…

Siz…

Akşener’in yerinde olsanız ne yapardınız; demeye kalmadı…

O meclis üyesi disipline sevk edildi…

Ancak…

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi…

Bir başka şaşırtan iddiayla çalkalanmaya başlamıştı:

Güya meclis başkanvekili İbrahim Özkan…

Ekrem İmamoğlu’yla pazarlık yapmıştı…

Ve…

O sözde pazarlığın içeriği şöyleydi:

“İstanbul'da kazanılacak yerde İYİ Parti’ye üç ilçe belediyesi,

25 büyükşehir belediye meclis üyesi ve CHP'li ilçe belediyelerinde birer başkan yardımcılığı verilecekti…”

Akşener’in, bu görüşmelerden haberi yok…

Olacak şey miydi bu?

***

Haber patladığında…

Akşener…

İYİ Parti’nin Uşak İl Başkanlığı’nı ziyaret ediyordu…

Sarsıldı ama…

Dudağının ucuna geleni söylemekten vazgeçmedi:

“Partimize kurumsal operasyon yapıldığı ortaya çıktı… Genel başkanın haberi yok, belediye meclis üyesi diplomasi faaliyeti yapıyor parti adına... Bu ne demektir? Bir partinin içişlerine karışmak demektir... Ben idmanlıyım, daha önce de yaşadım… Bu bir savaş ilanıdır... Ben varım, buyursunlar!”

***

Şimdi n’olacak?

Meral Hanım, “savaş”tan söz ediyor ama…

Ya, ilkeler unutulur da…

Bi’kez daha CHP ile kola kola yürümek söz konusu olursa…

Ya da…

Başka çare icat edilemezse n’olacak?

Orası meçhul!

***

Bitiriyoruz…

Tüm bu yaşananların gölgesinde…

Meral Akşener’in…

Yenilenin, içilenin ayrı gitmediği eski müttefik CHP’ye…

“Bu bir savaş ilanıdır!”

Sözleriyle…

“Kavga davetiyesi” çıkarmasının altında ne yatıyor?

CHP’nin “ilgisizliği” mi?

Yoksa…

Aynı CHP’nin…

“Sen misin masadan kalkan?” diye başlayan…

Bir “Küstüm sana” tablosunun acısını çıkarmak mı?

İkisi de olabilir.

Ancak…

Neredeyse CHP’de her şeyi “dizayn” ettiği iddia edilen…

Ekrem İmamoğlu’nun…

Böylesi “gizli / saklı” olduğu konuşulan bir Meclis atraksiyonu…

Şu hassas dönemde neden

Neden Akşener’in…

Ciğerine yapışsın; üzsün, kahretsin?

Şaşırtan ayrıntıyla nokta koyalım…

“Bu bir savaştır!” diyen Akşener’e…

Dolaylı olarak…

İmamoğlu’ndan şöyle bir karşılık geliyor:

“Bazı dostlar oyuna geliyorlar, bazen hadlerini

aşan cümleler kurabiliyorlar…

Benim Allah'ın bir lütfu, kötü sözleri kulağım hiç duymuyor…”

AK Parti, bu olaylar zincirini…

Nasıl duygularla takip ediyordur kim bilir?

Nokta…

Sonsöz: “Siyasetin bireysel yaşam alanı, iktidar hırsıdır… / Prof. Dr. Halis Çetin / Kamu Yönetimi Profesörü…”