Erzurum’dan İzmir’e geldiğinde henüz 7 yaşındaydı.

Ailesi, onun okumasını istiyordu.

Dede mesleği fırıncılık olunca, hamurundan mıdır nedir…

Hamur yoğurmak, ekmek yapmak, okumaktan daha keyifli geldi.

Okula gitmek yerine, fırına gitti.

Gittiği bir başka yer de, spor salonuydu, ring idi.

Altay kulübünde yıllarca boks yaptı.

Türkiye birincilikleri kazanmış bir boksördür kendisi…

1976 yılında, o zamanlar dernek olan fırıncıların cemiyetine başkan yardımcısı olarak adımı attı.

1984’te İzmir Fırıncılar Odası kuruldu ve oraya başkan oldu.

Başkan olunca, ringden indi.

Eldivenleri askıya astı, madalyalarının yanına…

Tüm gücünü fırıncılık mesleğine harcamaya başladı.

Sözünü ettiğim İzmir’in dadaşı, tabii ki Nejdet Durmuş’tan başkası değil.

Hafta sonunda İzmir Fırıncılar Odası’nın genel kurulu vardı.

Koronaya yakalandığı için salona gidemedi Nejdet Bey…

Elden bir veda mektubu yolladı.

Veda mektubunu sosyal medya hesabından da paylaştı.

35 yıl oda başkanlığı yapan Nejdet Durmuş, “Artık benim de köşeme çekilme zamanımın geldiğini anladım. Oda başkanlığına aday olmayarak, sade bir hayatı yaşamaya karar vermiş bulunmaktayım” diyordu…

Meslektaşlarından, üyelerinden helallik istiyordu.

***

1997’de, oda seçimlerine daha 1,5 yıl varken, istifa ettiğini hatırlatıyor Nejdet Durmuş…

Fırıncılık sektöründe işler iyi gitmeyince, üyelerin baskısı ve yoğun isteğiyle 2002 seçimlerinde yeniden aday olduğunu…

2014’te dört oy farkla kaybettiğini…

9 Ocak 2018’deki seçimde yeniden aday olduğunu…

“Kazansam da kaybetsem de bir daha aday olmayacağım” cümlesini de hatırlatıyor.

Ve o zaman verdiği sözü tuttu.

Bu seçimde aday olmadı.

***

Nejdet Bey, 73 yaşında kendini tamamen emekliye ayırırken, İzmirlilere sevgilerini göndermeyi ihmal etmedi.

“Ben İzmir halkından, basınından hep memnundum. Allah hepsinden razı olsun.

İzmirlileri ekmeksiz bırakmadık hiçbir zaman. Ekmek sorunu yaşatmadık.

Fiyat ayarlaması yaptığımızda tepki görmedik. Çünkü İzmirliler, yaptığımız zammın zaruretten ve en makul seviyeden olduğunu bilirdi.

İzmirlilere sonsuz teşekkürler ediyorum.”

***

Ekmekle yoğrulmuş koca bir hayatın adıdır, Nejdet Durmuş.

Başkanlık yaptığı süreçte, 14 Vali gördü.

Tunç Soyer ile birlikte dokuz belediye başkanıyla çalıştı.

Kamu kuruluşlarıyla, kamu görevlileriyle hep uyum içindeydi.

Veda ederken, “Çok şükür, Allah, yüzümün akıyla bu onurlu görevi bırakmayı nasip etti” diyor.

Sözünü tutup yeniden aday olmadığı için ayrıca kutlamayı hak ediyor bence.

Bundan sonra dinlenmeye daha çok vakit ayıracak.

***

Nejdet Durmuş’u anlatırken “Ekmekle yoğrulmuş bir ömür” ifadesini kullandık.

Hakikaten O’nun hayatının her evresinde ekmek, en güzel yerdeydi.

En güzel armağandı aynı zamanda.

Mesela ziyaretlere giderken, bir pastaneye girip çikolata veya baklava almazdı.

Valiye, belediye başkanlarına giderken bile almazdı.

Koltuğunun altına sıkıştırdığı iki tane francala ekmekti, onun hediyesi…

***

Fırıncılık sektörüne verdiği hizmetlerden dolayı Nejdet Durmuş’u teşekkürle, saygıyla yeni bir hayata uğurlarken…

Diyorum ki…

Güle güle Nejdet başkan… İzmirliler de meslektaşların da seni hem iyiliklerinle, hizmetlerinle anacak.