100 yaşındaki 85 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti…

Nasıl oldu da…

Son iki yıldır ilan vererek…

“Doktor ve sağlıkçı arar hale geldi?”

Aslında…

An itibarıyla…

Türkiye’nin aktif hekim sayısı 200 bine yakın…

Almanya… İtalya… Fransa… İspanya…

Nüfusları bizden daha az ama…

Doktor sayısı aslanlar gibi bizi katlıyor…

Bu şu anlama geliyor:

“Hasta sayımız hızla artıyor ama yeterli doktorumuz yok…”

Yetmezmiş gibi…

Mevcut doktorlar memlekete veda  edip, gidiyor…

Nasıl farkına vardık bu acıklı durumun?

Hastane koridorlarında uzayan hasta kuyruklarından…

Bi’de baktık ki…

Bu güzel ülkenin, acayip bir doktor açığı var…

Bu devasa sorunun nedenlerini alt alta sıralayıp…

Mantıklı bir “neden” bulmak yerine…

Ne yaptık o günlerde?

“Giderlerse gitsinler…” dedik…

Şimdi vaziyet “nanay” olunca acıklı acıklı ne demeye başladık?

“İlan vererek bile doktor bulamıyoruz!”

Bulamazsın, tabii…

Çünkü…

Birincisi…

İnsanca yaşayacak kadar para kazanamıyorlar!

İkincisi…

Her an bir hasta yakınından “dayak yeme” riski var!

Siz, hiç…

Almanya’dan… İtalya’dan… İngiltere’den…

Hasta yakınlarının…

Doktor, hemşire, sağlıkçı dövdüğünü duydunuz mu?

***

Geçtiğimiz yıl…

Yurtdışına gidebilmek için “iyi hal” belgesi alan…

Doktor sayısının 2 bin 700’ü geçtiği iddia ediliyor…

Bu gidişle…

Belli ki; “3 bin”den fazla sağlık çalışanı…

“Tutmayın beni!” diyerek…

Türkiye’yi kalbinde ve anılarında yaşatarak…

Avrupa’daki bir ülkede mesleğini uygulayacak…

Buna göz yummak(!) hangi vicrana sığar?

“Devlet Baba, ne yapacak ne edecek; doktor kaçışının önüne geçecek… Başka çaresi yok; bu büyük sıkıntının!”

***

Dün, “Cumhuriyet” gazetesinde şöyle bir haber vardı:

“Kamu hastanelerinde kriz büyüyor… Sağlık Bakanlığı bu yıl iki kez hekim ilanına çıktı… Yaklaşık 3 bin boş kadrosu olan bakanlık, ilkinde 39, ikincisinde 774 atama yapabildi… Çocuk bölümlerinin çoğunlukta olduğu 22 branş ise hiç tercih edilmedi…”

***

Hazin bir olay ama…

Belli ki…

Bu vatandan…

“Doktor kaçışı”nın önüne geçilemeyecek…

Bu acıtan kaçışın…

Kimi yerlerde iddia edildiği gibi…

Daha fazla “para kazanmak” için değil…

Giderek kaybolan “itibar” acısı yüzünden…

Saygı görmek en büyük arzuları…

Değerli bulunmak istiyorlar…

Hepsi bu kadar…

Çok bi’şi mi istiyorlar?

Hatırlayın…

En çok üç, bilemediniz dört yıl öncesi…

Doktorun odasına…

Ceketimizin düğmesini ilikleyerek girerdik…

Can kurtaran hekime saygımızdan…

Şimdi…

Bırak ceketin önünü iliklemeyi…

Eline ne geçtiyse “doktor döven” garabet bir süreçten geçiyoruz!

Yalnız doktor, hemşire ve sağlıkçıyı sopadan geçirmiyoruz…

Güvenlik elemanını…

Doğduğuna pişman ediyoruz…

Hastanenin güvenlik personeli bile…

Bu “sağlık döverler” ile baş edemiyor!

Hem trajik hem komik!

Benzerini bulamazsınız başka yerde…

***

İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak…

Açık sözlü bir hekimdir…

Yüzlerce genç meslektaşının yetişmesinde katkısı büyüktür…

Çünkü…

Mesleğiyle gurur duyar…

Birkaç ay önce dile getirmişti…

Hekim sıkıntısını SonSöz TV’deki canlı yayında…

Söz, dönüp dolaşıp yurtdışına giden hekimlere gelmişti…

Bu yılın (2023) sonuna kadar…

Yurtdışına giden doktor sayısının 4 bine ulaşmasından…

Endişe ettiğini söylemişti hoca…

Ve, arkasını şöyle getirmişti:

“Bu kadar hekim kaybı Türkiye gibi bir ülke için ağır bir insani sorundur… Çünkü ortalama olarak bir tıp fakültesinin kontenjanını 150, hadi bilemediniz 200 diye kabul ettiğimiz takdirde 4 bin rakamı 20 tane tıp fakültesi mezununun karşılığıdır... Dolayısıyla hem maddi ama özellikle manevi olarak tıp fakültesinin mezuniyetine kadar yetiştirmiş olduğumuz kişiler ve hatta bunların bir kısmı da uzman bir kısmı kariyer sahibi insanları bizim ülkeden kaçırıyor olmamız çok büyük bir insani yıkımdır…”

***

Bitiriyoruz…

Yalnız bizim ülkemizde değil…

Dünyanın her köşesinde…

Doktorluk…

En “itibar”lı mesleklerin başında gelir…

Ve o “itibar”…

“Saygı görmek”le eşdeğerdir…

“Değerli olduğunu hissettirmenin”nın tam karşılığıdır…

Ve de…

“Güvenilir olma” madalyası taşımak kadar önemlidir…

İstisnalar var mı?

Olmaz olur mu?

Yaparsa bi’hata…

Mutlaka cezasını çeker...

Nokta…

Hamiş: “Yakında pansuman yapacak sağlıkçı bulamazsak şaşırmayalım… Bıçak kemiğe dayandı…” / Hekimler böyle diyor…

Sonsöz: “Sadece geçen Ağustos ayında 288 hekim yurt dışında çalışmak için gerekli belgeyi aldı…”