1 Ekim Pazartesi sabahı İzmir’e…

Ve dahi Türkiye’ye…

“Veda” ederken ne dedi?

“Zaten bu işin zirvede bırakılması gerekir…”

Başka ne dedi?

“Adayım deseydim CHP beni %99.9 aday gösterirdi!”

Bu sözün üstünde yeteri kadar durduk mu?

Durmadık…

Baktık, dinledik, seyrettik, geçtik…

Sonra bu “veda” için ne dedik?

“Geçmişe mazi, yenmişe kuzu derler” tekerlemesinde olduğu gibi…

“Geçmiş, geçmişte kalmıştır artık…” bahanesiyle…

Kendimizi avuttuk…

Bilen bilir, biz gidenin ardından sadece “su döken” bir milletiz…

***

Vallahi, pek öyle olmadı…

“Veda” etti ama “Elveda” demedi!

Hemen köylere teşekkür turuna çıktı…

Adını bi’kez daha pekiştirdi…

Her gittiği köyde…

Beklemediği şekilde…

“Bırakma bizi Başkan Baba!” diye karşılandı…

Belli ki o turlar daha bir süre devam eder…

Şimdi her kafadan bi’ses çıkıyor:

“Kılıçdaroğlu’na gitti, liste verdi… Her zamanki gibi istemediklerini sıraladı… falan, filan…”

Geçiniz bunları!

***

CHP’nin İzmir’deki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında…

Nerede durdu, “veda eden” Koca Başkan?

Kalabalığın arasında, vatandaşla omuz omuza…

Gitti mi örgütün yanına?

Hayır!

Girdi mi konuşmalardan sonra toplu fotoğrafın içine?

Ara da bulasın!

Demek ki, var bi’hikaye!

Peki…

Köylerde seçmeniyle sarmaş dolaş olan “Koca Başkan”…

Niye örgütünün yanında değil de…

Hemşehrileri ile kol kola?

***

Açalım konuyu biraz…

Yerel seçimlerde aday faktörü önemlidir…

Partisinin üstünde oy alan başkan…

Baş tacı edilir!

Rakamlar ortada…

Cumhuriyet Halk Partisi…

2007 genel seçimlerinde İzmir’de %35.7 almış…

2011 genel seçimlerinde %43.8 almış…

2015 7 Haziran seçimlerinde %45.1’i yakalamış…

2015 1 Kasım’da İzmir’de %46.8’i bulmuş…

24 Haziran’da (Millet İttifakı varken…) İzmir %41.7 ile kayıpta!

Yerel seçim söz konusu ise…

Rahmetli Piriştina 2004’te %47’yi gördü…

Ömrü vefa etmedi…

Yerine Meclis kararı ile Kocaoğlu geldi…

İzmir’in “Koca Başkanı” topu topu iki yerel seçim gördü…

2009’da CHP’yi %55.7’ye taşıdı bu kentte…

AK Parti o seçimde %30.7’de kaldı…

2014’te…

Ki karşısında AK Parti’nin ağır topu Bakan Binali Bey vardı…

“Koca Başkan”, %50’yi yakaladı…

AK Parti 36’da kaldı…

Ancaaak…

CHP taktik hatasından sekiz ilçeye veda etti…

Demek ki…

Yerel belediye başkanları…

Genelde partiyi aşan performans sergiliyor…

Bu da onlara, gün geldiğinde…

“Ben, bu kentte partimden daha güçlüyüm!” dedirtiyor…

Tabii ki, bunu böyle tarif etmek partiye haksızlık olur…

Ancak…

“Koca Başkan” hiç böyle bi’şi dedi mi?

Hatırlamıyorum!

***

Bana kalırsa…

Ki kalmaz, ama yine de söyleyeyim:

Aziz Kocaoğlu, bir süredir “veda turları” düzenlese de…

Aslında Ankara’ya…

“Bak arkadaş, ben buradayım, güçlüyüm ve varım!” diyor…

İkincisi şu…

Aziz Bey’in “onay vermediği” aday, seçimde “yalnız” kalır…

CHP için risk büyük olur!

Ayrıca…

“Bana rağmen aday çıkarırsanız, sonuçlarına katlanırsınız!”

Demese de…

Hissettiriyor!

Ne demişti bu “olası aday” konusunda?

Hatırlayın:

“İsterse babamın oğlu olsun, kefilim demediğim adamın semtine uğramam... Bu yaştan sonra yere bakmak istemem…”

Bitmedi…

Bi’de, Kılıçdaroğlu’nun İzmir’e layık gördüğü isim…

Kalkar da…

Adaylık sürecinde…

Ki bu, CHP’de kronik bir durumdur…

Kenarından köşesinden “Koca Başkanı” eleştirirse…

Sıkıntı acayip büyük olur…

***

Bence…

Şu sorunun cevabını CHP’nin çatısı iyi düşünmeli!

Aziz Kocaoğlu…

Partisinin Cumhuriyet Meydanı’ndaki…

“En büyük Bayram Kutlaması”nda…

Neden…

Teşkilatın, vekillerin, il başkanının yanında değil de…

Hemşehrileri ile omuz omuza görüntü verdi?

Demek ki…

“Her veda elveda değildir” diyenler, haklı galiba!

Sonsöz: Unutmayın; bir çok kez “veda” edebilirsiniz ama sadece bir kez “elveda” dersiniz!