Cumhurbaşkanı Erdoğan…

İki gün rötarla da olsa…

“40+1” defterini bi’daha açılmayacak sözüyle kapattı…

Çünkü, vatandaş gülüp geçmişti…

Böyle bi’şeyin tutmayacağını O da fark etti…

Tam o sıralarda…

Yine kimselerin inanmadığı “tek hane”ye inen…

Enflasyon oranı açıklandı: %9.26…

Aslında o rakam normaldi…

Çünkü “tüketim” dibe vurmuştu…

Her şey 250 gram alınır hale gelmişti…

Enflasyon düşüyor ama fiyatlar artıyordu!

Bir çıkışa ihtiyaç vardı…

***

O da “Cumhur İttifakı”nın ortağı MHP’den geldi…

Tam, Cuma akşamüstü…

MHP Lideri Devlet Bahçeli imzasıyla…

Siyaset gündemine bomba gibi düşen açıklamanın…

Özeti şöyle:

“Başkanlık Divanı’nın da kararıyla CHP-HDP ilişkilerinin incelenmesi, CHP Genel Başkanı’nın suç teşkil eden fiili ve değerlendirmelerinin analiz ve araştırılması maksadıyla bir komisyon görevlendirilmiştir… CHP Genel Başkanı için dokunulmazlığın kaldırılması ve mahkeme yolu ardına kadar aralanmış ve açılmıştır…”

***

MHP’nin yazılı açıklamasında…

Tartışmayı alevlendirecek cümle şuydu:

“Cumhuriyet Halk Partisi tamamıyla kontrolden çıkmıştır!”

***

Kılıçdaroğlu, o gün sesini çıkarmadı…

Ertesi gün de çıkarmadı…

Sadece…

Abant toplantısında tek satırlık bur “hodri meydan” çekti…

“Dokunulmazlığımı kaldırmazsanız namertsiniz!”

***

MHP’ye resmi karşılık…

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’den geldi:

“Bu bir siyasi nezaketsizliktir… Kılıçdaroğlu'na dokunmak isteyenler son seçimde yedikleri demokrasi tokadını bir kez daha yiyeceklerdir…”

Ancaaak…

Manisalı vekil, minik bir dokundurma yaptı ve…

Tarihin tozlu sayfaları arasından bi’örnek verdi:

“Bugün MHP, 1950’lerde kalmış olan tahkikat komisyonlarını kendi partisi içinde de kurmaya yeltenecek kadar, kendilerini de ileride utandıracak bir işe kalkışmışlardır…”

***

Neydi, Özgür Özel’in hatırlattığı?

Tarih’ten bir yaprak, “Tahkikat Komisyonu”…

***

1957 seçimlerinin bir süre sonra…

CHP lideri İsmet İnönü Anadolu gezisine çıkmıştı…

İstanbul’da, Konya’da, Uşak’ta, Kayseri’de, İskenderun’da olaylar çıktı…

Polisler, İnönü’yü karşılamak isteyenleri zor kullanarak dağıttı…

Demokrat Parti, muhalefeti susturmak istedi…

Meclis’te “Tahkikat Komisyonu”nu kurdu…

Yani…

Yasama’nın içine Yargı’yı koydu…

Ve, CHP’yi “yargılamaya” kalktı…

O tarihte

Henüz ülkede Anayasa Mahkemesi kurulmamıştı…

Komisyon’un hayata geçtiği gün Milliyet’in manşeti şöyleydi:

“Her türlü siyasi faaliyet durduruldu…”

Hoş, bugün…

Üç hilalli partinin sözünü ettiği komisyon…

Sadece “MHP bünyesi içinde” yaratılmış olsa da…

Özgür Özel, 60 yıl önceyi hatırlatmayı tercih etmişti…

***

MHP, “Cumhur İttifakı”nın devam etmesini istiyor…

Doğrudan Kılıçdaroğlu’nu hedefleyen o açıklama…

Bunun içindir…

AK Parti ile İYİ Parti’nin…

Bi’şekilde “yakınlaşması” endişesinden…

Ortaya çıktığını iddia edenleri haklı bulabilirsiniz…

Hatta…

30 Ağustos Resepsiyonu’nda…

Erdoğan ve Akşener’in “sıcak tokalaşma” karesini…

“Eyvah, eyvah…” diye okuyanların…

Yarattığı itici güç ile gerçekleşmiş bile olabilir…

Ama hepsinden önemlisi…

Devlet Bahçeli imzalı “Kılıçdaroğlu’na yargı yolu açılmıştır” metni…

Olsa olsa…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a…

“MHP olarak biz varız ve yanındayız…” mesajından…

Başka bi’şi değildir…

Yoksa…

O hassas açıklamada yer alan…

“CHP-HDP ilişkilerinin” incelenmesini istemek…

MHP için “çok taze” bir olay değil…

HDP’li seçmenin “nereye oy vereceği” kararı…

“Cumhur İttifakı” için…

Son üç seçim sonuçları göz önüne alınırsa…

Sürpriz olarak bile kabul edilemez…

Ancaaak…

CHP ile HDP arasındaki “ilişki” iddialarını…

Yasal zeminde “sorgulama ihtiyacı”nı…

Tam da bugünlere denk getirmek…

Acaba neden?

***

MHP’nin “Kılıçdaroğlu Komisyonu”ndan bi’şi çıkar mı?

O’nu bilemeyiz ama…

Son siyasi gelişmelerin ışığında…

Bu tablodan daha önemli bi’şi çıkıyor:

En geç bir yıl sonra “erken seçim” var; bu kesin…

Nokta…

Sonsöz: “Bırakacağın eli hiç tutma, tutacağın eli ise hiç bırakma… Sahte sevgililere gül olmaktansa, gerçek sevgililere diken ol! / Hz. Mevlana…”