Son yerel seçim sonrası…

Belediye başkanları…

Yeni yılın ilk günüyle birlikte…

Koltukta dokuz aylarını geride bırakıyor…

Terleyen başkan da var; doğal olarak…

Ama…

Birilerini terletenler de mevcut…

Geleceğiz, o isimlere…

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan…

Dokuz aydır…

İstanbul, Ankara ve İzmir Belediyelerini…

Her zamankinden daha çok eleştiriyor…

Mesela…

Daha geçen ay Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş için…

“Belediye başkanlığı yapacak biri değil, kapasitesi yok!” dedi…

Mesela…

Henüz seçilmemişti, İmamoğlu için…

“Vitrin Süsü” benzetmesi yaptı…

“Kanal İstanbul” projesini eleştirdiği için…

İstanbul’un CHP’li Reisi’ne…

“Sen otur, işine bak” dedi…

Bi’tek, Tunç Soyer’e bir eleştiri bulamadı…

O’nu pas geçti…

Yerine her zamanki gibi İzmir üstünden CHP Lideri’ne yüklendi…

Mesela…

En taze CHP ile karışık İzmir eleştirisini…

Önceki gece…

Kocaeli’nin Hereke İlçesi’nden yolladı:

“İzmir AK Parti belediyeciliğini görmedi, hep sizde... Rezil ettiniz İzmir'i…”

***

Sayın Cumhurbaşkanı’nın…

İki kelimeden oluşan…

O, sihirli “Hep sizde…” cümlesi çok doğru…

İzmir’in yerel yönetimini 18 yıldır teslim alamayan…

AK Parti…

Şimdi, İzmirli seçmene…

CHP yönetimi üstünden mesaj veriyor:

“Rezil ettiniz İzmir’i…”

Sizce…

“İzmirli seçmenin kalbine girmek” için…

Doğru bir yöntem mi?

***

Daha önce de yazmıştım; tekrarda yarar var…

İzmir’i anlamak zaman alıyor…

İzmir…

Güzel insanların “güzel güzel yaşadığı” bir kent…

Arada sırada…

Ortak yaşam sıkıntımız olmuyor değil…

Ama, biz İzmirliler havaya çabuk gireriz…

Seni, ben…

Beni de ancak sen eleştirirsin…

Dışardan gelip…

Ya da otomobil ile kentin içinden geçip…

Alaçatı’ya yelken açtığın saatlerde…

Yarım yamalak İzmir’i tanıdığına inanıp…

Şehri orasından, burasından çekiştirip…

“Tu kaka…” demeye başladın mı…

Buz gibi soğuruz, bunu yapanlardan…

***

İzmirli olmak için “birlik” şart…

Ya da…

Eskilerin dediği gibi…

“Aynı yere parmak basmak” şart…

***

Bu özellik İzmir’de hiç ölmedi…

Tık nefes oldu, yine de yaşadı…

***

İşte, kanıtı…

Daha çok taze, çok sıcak…

Ne kadar demokratız, bak gör işte…

İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu toplantısı…

Masanın ağır topları kimler?

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer…

Yanında kim var?

Önceki başkan Aziz Kocaoğlu…

Güzel mi?

Güzel…

Ne anlatıyor bu fotoğraf?

Şunu anlatıyor:

“Çok sesli demokrasi vurgusu…”

Başka ne anlatıyor?

“Güç bende…” değil…

“Güç bizde…”…

Çünkü, burası İzmir…

***

Daha daha ne anlatıyor o fotoğraf…

Aziz Başkan’ın…

Keyfinin yerinde olduğunu anlatıyor…

Nasıl keyifli olmasın?

İEKKK, O’nun eseri…

Ve hatırlanıp, vefa gösterilip toplantıya davet edilmesi…

Belli ki…

Kocaoğlu’nu müthiş onurlandırmış…

Es geçmeyelim…

Tunç Soyer Başkan’ın da keyfi yerinde…

Kimileri aksini iştaha ile beklese de…

Geride kalan dokuz ayda…

Bu ikilinin hep “uzlaşma halinde” olması…

Doğrudan İzmir’in siyaset iklimine…

Yükselen enerjisine pozitif etki yapıyor…

Yapmaya da devam edecek…

***

Bi’önemli ayrıntı daha var…

Daha doğrusu merak edilen bir soru…

Soyer’in “çok sesli demokrasi” vurgusu ile taçlandırdığı…

İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu…

Neden benzersiz?

Cevabı basit…

İzmir’e farklı pencerelerden bakmak herkesin hakkı…

Ama…

Bu farklılığı ortak paydada buluşturmak…

“Zarafet Çiçekleri”ni sulamak kadar güzel…

İşte…

Bu yüzden İzmir…

Türkiye’ye örnek…

***

Tunç Soyer, “Herkesi dinlemeye devam” komutu verdi…

Aziz Kocaoğlu, görev verilirse zevkle çalışacağını söyledi… 

İEKKK Başkanı Sıtkı Şükürer, “Türkiye’ye örnek olacağız” dedi…

İzmir için…

Birlik – beraberlik rüzgarlarının esmesi heyecan verici… 

Ama…

Biri var ki…

O herkesten daha heyecanlı…

***

Belediyecilik eşi benzeri görülmemiş bir “zanaat” ise…

Eski ve yeni dönem arasında…

En sağlam köprü olarak kabul edilen…

Büyükşehir Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe’nin…

Kurumsal Hafıza kimliğine…

Nazar değmesin diye…

Bir maşallah çekmekte yarar var…

***

Bitiriyoruz…

Başa dönerek…

İzmir’i eleştirirken, İzmirli gibi düşünmek şarttır…

Son 18 yılda…

Bunu yüzde 100 başarabilen tek isim tanıdım:

Binali Yıldırım…

İzmir için tek olumsuz söz söylemedi…

İma etti ama mutlaka bi’fıkraya bağladı; gülümsetti…

Harbiden sarmaş dolaş oldu, her yaştan İzmirli ile…

Bağırmadan, çağırmadan iş yaptı…

AK Parti’yi…

İzmir Büyükşehir’i alabilecek en yakın çizgiye taşıdı…

Hiç somurtmadı; hep gülümsedi…

İzmir’e, “Gerçek bi’İzmirli” kadar önem verdi…

Ve, bence…

Bi’gün sahiden emekli olursa…

İzmir’e yerleşecek…

Görün, bakın…

Nokta…

Sonsöz: "Bilmek başka, bulmak başka, olmak daha başka.../Mevlana"