"Müzik Önerisi : Wonderful World – Sam Cooke"

Atatürk’ün müfredata alınmasını istediği bir kitap. Bataklıktan “Beyaz Zambaklar Ülkesi” ne dönüşen Finlandiya’nın cahillikle savaşını konu alan, 80 yıl öncesine ait olmasına rağmen güncel hayatımızda da rastladığımız müthiş örnekler barındıran Grigory Petrov’un kitabını her yılbaşında tekrar okurum. Neden mi?

Çünkü her yeni yıl yeni umutlar demek. Bu kitap da benim “umut kitabım”.

Söylenmek, şikâyet etmek, oturarak ahkam kesmek, felaketlerin tellalı olmak yerine yaşamın mimarı olmamızı öğütler bize. Erdemlerimizin, değerlerimizin, kültürümüzün, tarihimizin, atalarımızın kıymetini bilip onlara sahip çıkmamız gerektiğini hatırlatır. “Değişime ayak uydurmak ”la“değişimle başa çıkma” arasındaki o ince çizgiyi hatırlatır.

Bilinçaltımdaki tüm kızgınlıklarımı, kötümserliklerimi, karamsarlıklarımı bir kenara koyar; vicdanımı ve aklımı kullanarak doğaya, dünyaya, insanlığa ve gelecek nesillere minnacık da olsa nasıl katkı sağlarıma odaklanırım. O zaman benden bize döner: her şey eşit, herkes aynı olur gözümde. Bu bakış açısı büyük bir enerjiye dönüşür. Bu enerji büyük bir aydınlık yaratır, çevremi pozitif etkiler. Enerjimin kaynağıdır bu. Anlam katmak, değer yaratmak, birilerinin hayatını değiştirebilmek, faydalı olmak: bir öğrenciye, bir yavru kediye, tanımadığın memleketline…

Her şeye ve herkese karşı hissedilen temiz, saf, samimi,karşılıksız sevgi duygusu.

“Ben sendeyim, sen bende. Biz dünyada, dünya bizde” diyor Petrov. Kötülüğü beslemek, doğaya zarar vermek, hayvanlara işkence yapmakla kendimize zarar veriyoruz çoğu zaman. Kimse kötü doğmaz. Ama kötüyü yaşayarak öğrenir. İyiliği öğretmek zor ama örnek davranışlarla göstermek işte bu değişimin ilk adımı olmalı.

Şikayetive karamsarlığı bırak değerlerine sahip çık ve davranışlarınla en büyük eğitmen sen ol. Yapabileceklerine değiştirebileceğine inan “Yaşamın Mimarı Umudun Büyücüsü”ol.

(Beyaz Zambaklar Ülkesinde – Grigory Petrov- Çeviri: Ahmet Seyrek- Yakamoz Yayıncılık)