Ahmet Aydın AKANSU
Sokak hayvanları bu şekilde beslenmez
13 Ocak 2017 Cuma

16 yıl önce çevre konuları üzerine yazmaya başladığımda yazdıklarımla ilgili ne bir email alırdım ne de sokaklarda bir kişi durdurup yazdıklarım hakkında yorum yapardı. Hatta yollarda karşılaştığım veya telefonla konuştuğum dostlarıma bir fırsatını bulup gazetenin adını vererek yazdığım çevre yazılarını okumalarını tavsiye ederdim. Çevre felaketlerinin her geçen gün artmasıyla sağduyulu insanlar da artmaya başladı. Olanlara boyun eğmeyen, itiraz eden, hakkını arayan, daha iyi olması için öneriler sunan insanların sayısı her geçen gün artmaya başladı. Bu durum beni çok mutlu ediyor. Tabiki eleştirmek kolaydır ancak önemli olan yapıcı ve çözüm yolları gösterenler daha etkili olur. Medeniyetin en önemli unsuru eleştirilere, düşüncelere, önerilere açık olmaktır. Bu yazımda yine çevreye duyarlı insanların gönderdiği önerileri ve yazıları kent yöneticilerine iletmek olacak.

Kaş yaparken göz çıkarmanın anlamı yok 
“Ahmet bey yazılarınızı dikkatle takip edip elimden geldiğince çevreye faydalı olmaya çalıştığım gibi etrafımdaki insanları da bu yönde bilinçlendirmeye çalışıyorum.  Benim size iletmek istediğim konu sokak kedi ve köpeklerinin doyurulması konusunda. Biz halk olarak bazen iyilik yaparken göz çıkarıyoruz. Aşırı soğukların bastırmasıyla sizin de yazdığınız üzere sokak hayvanlarının beslenmesi çığırından çıktı. İnsanlar evlerinde yemedikleri tüm yemekleri olduğu gibi sokaklara döküyorlar. Kedi ve köpekler yesinmiş. Allahaşkına siz kuru fasulye pilav makarna yiyen kedi gördünüz mü?. Geceleri insanlar evlerine girince ortalıkta fareler cirit atıyor. Karşıyaka’da her sokağın sokak kedisi kadar neredeyse faresi de var. Ve işin en korkunç tarafı bu fareler o kadar beslendi ki bu sözde hayvan severler sayesinde kediler artık kaçıyor onlardan. Sokaklara gelişi güzel yemek koyan kişilere anlatmaya çalıştığımızda bize ağıza alınmayacak küfür ve hakaretler ediyorlar. Siz İzmir’de çok okunan bir gazetecisiniz. Lütfen hayvan sevgisinin bu olamayacağını ve artık sokaklarımızın pislikten geçilmediğini her tarafın yağ kir pas içinde olduğunu kendi yazar kimliğinizle halka anlatmanızı rica ediyorum. Harcanan tüm emek ve paranın büyük bir barınak ve kısırlaştırma çalışmaları için yönlendirilmesi sizce de daha doğru değil mi. Sokak hayvanı terimi bile onlar için aşağılayıcı bir terim bence. Sokaklar bu hayvanların doğal ortamı mı ki sokak hayvanı olsunlar. Onların iyi bakılacakları sağlıklı bir şekilde kısırlaştırılıp beslenecekleri barınaklara ihtiyaçları var. Evlerimizdeki artık yemekleri sokaklara dökmekle hayvanseverlik olmayacağını anlatın bu insanlara lütfen. Saygılarımla Nihan Bulgun Aslan

Türkiye’de de çevre polisi gerekli
Ahmet bey çevre konusunda bizi bilinçlendirdiğiniz ve toplumda sağduyu oluşturduğunuz için teşekkür ederiz. İzmir’deki hava kirliliği ve genzimizi yakan kömür kokusundan dolayı eşimle artık saat 18’den sonra sokağa çıkmamaya çalışıyoruz. Geçen gün bir TV kanalında Çin’de hava kirliliğinden günde 4 bin kişinin hayatını kaybettiğini ve Çin Hükümetinin çevre polisi uygulamasına geçeceğini öğrendim. Türkiye’de de nüfus oranına göre hava kirliliğinden ölenlerin sayısı çok az sayılmayacak kadar 29 bin kişiymiş. Yani Türkiye’de de çevre sorununun zabıta ile çözülemeyeceği ortadadır. Fabrikaların nehirleri kirletmesi, denizleri kirliliği ortada. Bence Türkiye’de de çevre polisi uygulaması başlaması gerekir. İzmir güya Türkiye’nin örnek gösterilen bir şehri ancak hava kirliliğinde neredeyse birinci sırada olacak. Kent yöneticileri geceleri biraz sokaklara çıkıp hava kirliliğini görseler iyi olacak. Perihan Sert 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
14 Ocak 2017 Cumartesi 12:47

Barınak denilen şey hayvanlar icin hapishane maalesef...

Yorumu oyla      11      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Böyle mi olacaktı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bardak boş mu dolu mu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Ben böyle inanıyorum!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva