Yeni yıldı, eski yıldı filan derken…

Asgari ücret zammı gargaraya geldi…

Sonunda…

Topu topu 1.404 lira olan asgari ücret…

Uzuuun, upuzun tartışmaların sonunda…

Yüzde 14.2’lik artışla…

Topu topu 1.603 lira oldu…

Oysa…

Devlet’in İstatistik Kurumu (TUİK) bile…

“Bugün için Türkiye’de bir kişi ancak 1.893 lira ile geçinebilir…” diyordu…

Hükümet, TUİK’e kulağını kapadı…

Sendikalar kazan kaldırdı…

Türk-İş’in başkanı dayanamadı…

Hükümet’e mesaj yolladı:

“Bu parayla bir ay geçinsinler bakayım… Geçinebiliyorlarsa bizim itirazımız yok…” dedi…

***

Sıcak havaya Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu…

Buz döktü…

Altı milyon çalışana takdir edilen asgari ücret konusunda…

Cumhuriyet Tarihi’nin en ilginç savunmasını yaptı…

“2002 yılında asgari ücret 184 liraydı… Şimdi 1.603 lira… 15 yıl önce asgari ücretle çalışan bir kişi 90 maaşıyla bir sıfır otomobil alıyordu… Şimdi 42 maaşıyla sıfır bir araç alabiliyor!”

***

Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, bu örneği Bursa Şehir Hastanesi’nde işçilerle öğle yemeği yerken seslendirdi…

İşçiler ne olduğunu anlamadılar…

Çok para zannettiler 1.603 lirayı…

Hemen sıfır bir otomobil alacaklarını düşündüler, Çavuşoğlu’nu alkışladılar…

Hatta çiçek takdim ettiler…

***

Çavuşoğlu, örnekleri sıraladı…

Gönüllere su serpti…

“Örnek olması bakımından söylemek istiyorum, 2002 yılında asgari ücret 184 lirayken dolar karşılığı 114 dolarmış… Bugün asgari ücret bin 603 lira dolar karşılığı ise 422 dolar… 2002 yılında 184 liralık asgari ücretle 575 litre süt alınabiliniyormuş bugün ise asgari ücretle bin 324 litre süt alabiliyoruz…”

Çavuşoğlu coşmuştu bi’kez…

Örnekleri çoğalttı, asgari ücretli işçilerin başı iyice döndü…

“2002 yılında 184 liralık asgari ücretli çalışan 20.6 kilogram et alırken bugünkü asgari ücretle ise 51.7 kilogram et alabiliyor… 2002 yılında 184 lira olan asgari ücretle  litresi 1.26 liradan 146 litre motorin alınırken bugün litresi 5.3 liradan 318 litre alınabiliyor… Böylece daha fazla geziliyor, daha çok seyahat ediliyor…”

***

1.603 liralık yeni asgari ücreti böylesi savunan Başbakan Yardımcısı’nın önüne minik bir not da biz koyalım…

**

Diyelim ki mesela…

1.603 liralık yeni asgari ücretli aile, çocukları dahil üç kişiden oluşuyor…

Ve yine diyelim ki…

42 aylık maaşıyla bu aile “sıfır bir otomobil” almak istemiyor…

Belli ki, “Biz yürürüz, spor olsun…” diyorlar…

O zaman en önemli kalem ev kirası…

Varsayalım, gecekonduda oturuyorlar…

Ha’di kirası en ucuzundan 600 lira olsun…

Elektrik, su, yakacak geldi aklınıza di’mi?

Bakın, telefonu katmıyorum…

Ha’di onlar da toplam 200 lira olsun…

(Hoş yeni yılın ilk gününden itibaren onlara da dişli zamlar geliyor ya, neyse…)

E, çocuk okula gidiyor…

Defter, kalem, kitabı bırak…

Hergün o yavru bi’kraker alsa; 3 liradan etti, mi 90 lira?

100 lira da babanın yol masrafını koy üstüne…

Bakın…

Pantolon, gömlek, fanila, don, kaban, çizme, ayakkabı filan…

Daha yok bu hesabın içinde…

Onları geçelim…

Sıfır otomobil alacaklar ya, eskilerle idare etsinler!

Gelelim gıdaya…

Hergün kuru fasulye yeseler…

Kilosu 15 liradan…

Etti mi, ayda 400 lira?

Ha’ni bunun yağı, tüpü, sebzesi, meyvesi?

Şimdiden oldu 1.440 lira…

Neydi o asgari ucretlinin eline geçen para?

1.603 lira… Düş, toplam harcamaların miktarı 1.440 lirayı…

Kalan para…

Topu topu 163 lira…

Bozdur bozdur harca…

***

Türk Milleti çalışkandır…

Tabii ki, bu asgari ücret kendimizi yırtsak da değişmeyecek…

Aradan birkaç gün geçecek…

Her şey unutulacak…

Asgari ücretli buna da şükür edecek…

Hatta, “Allah bugünümüzü aratmasın” bile diyenler çıkacak…

Ancak…

Devlet’i yönetenlerin…

İroni yaparcasına…

“Bugünün asgari ücreti ile 42 ayda bir sıfır otomobil alınır!”

Örnekleri seslendirmek…

Doğru değil…

Doğruluğunu bi’kenara bırakalım…

Yakışmıyor…

Hem de hiç…

Sonsöz: “Asgari ücret gibiyim; kimse benimle geçinemiyor…”