Olası tüzük kurultayının en önemli görevinin ; Parti içi demokrasinin başlıca güvencesi olarak, ön seçimin zorunlu hale getirilmesini sağlaması… olacak.

Böylece, Partinin bundan önceki ve ardıl, iki Genel Başkanlık döneminden itibaren unutulan demokratik gelenekler… yeniden hayat bulacak!

Çalkantılı dönemler kalkacak, parti gerçek işine dönecek… Kamuoyu önünde özellikle örgütsel eleştiriler olmayacak, adaylaşmadaki çoğu radikal da olan ölçü aşımları da, ortadan kalkacak…

TEPKİ ÜRETİMLERİ
Her ne kadar şimdiler de fırtına, rüzgara dönmüş olsa da, rüzgar da dinlenmeye çekilmemiş görünüyor hala…

Örneğin çok ünlü bir gazeteci yazarımız var. Hani 2018 de, 1881 adet özel baskılı, ‘Mustafa Kemal’ kitabının da yazarı…

Sanki CHP’yi bir hobi, (yoksa fobi mi!) yapmış gibi, gönderilen videosunda da, yaklaşığıyla ve çok özetle diyor ki ;

Değişim ayaklarıyla, zihniyeti değil, küçük

bir koltuk değişimi yaptılar. Izmirli’lerden de intikam aldılar...

İzmir’in, hepsi de efsane olmuş Belediye Başkanları var ; Behçet Uz, Osman Kibar, İhsan Alyanak, Burhan Özfatura, Ahmet Priştina, Aziz Kocaoğlu…(Yüksel Çakmur ile Tunç Soyer, herhalde daha efsane olamamışlar ki… onlar sayılmamış!)

Şimdi ise, çıta Cemil Tugay’a kadar düştü…

İzmir’de onun kadar mutlu yok! 5 yıldan beri

bir icraatı da yok, memnun olan kimse de yok.

…

Bu mealdeki sözler, objektif eleştiri sözleri olamamalı… Hele de bir İzmir’li olarak memnun olan kimseyi görmemesi, kendi eksikliği olmalı.

Çıtayı düşürmek! Bu da sübjektif bir değerlendirme olmalı. Çıtayı koyan kim?

Bunun standardını tayin eden kim? Verileri neler? İstanbul’da yaşarken, İzmir’e ölçü biçmeye özenmekte ne?

Olaylara, “eşsiz ve eksiksiz bir bakış tarzı” var mı söylenenlerde?

ANA ELEŞTİRİLERDEN
Ana eleştiriler de şu…

Beş yıldır Karşıyaka’ya ne yaptı ki, İzmir’e ne yapacak!

Oysa, göz ardı edilenler ; Karşıyaka kentliliğini tamamlamış bir kent. Eksik olanlar da teferruat sayılanlardan… Karşıyaka’da başlıca yapılacak işler de, ilçe belediyelerine yasal yetki ve görev olarak verilen ; sokakların açılması, bakımı, onarımı, kentin temizliği, parklar, meydanlar, pazar yerleri, sosyal ve kültürel faaliyetler v.b. gibi…

Yıllardır kargaşa içindeki yol ve kaldırımların gelişigüzel işgal edildiği, kimilerinin şeffaf bölmelerle adeta gecekondulaştırıldığı, Karşıyaka, Bostanlı, Nergiz, Şemikler, Örnekköy çarşılarına… Açılan yolların kimileri yeniden yapılıp, İskele karşısı v.b gibi yerler de dahil, bir düzene sokulmadı mı?

Sağlıkla ilgili, yaşlılarla ilgili önemli faaliyetler yok mu? Sosyal ve kültürel faaliyetler hemen her gün yoğun biçim sürdürülmüyor mu?

Karşıyaka’nın temizliği hangi ilçenin gerisinde?

Kreşler, parklar, kişi başına düşen yeşil alanlar iki katına kadar çıkarılmadı mı?

Pandemi de sokağa çıkılamazken, hep halk içinde olan, o olmadı mı? Depremde yaraları saranların ilklerinden biri, o olmadı mı?

OLACAKLARDAN
Ünlü Japon roman yazarı Haruki Murakami diyor ki ; “Sözcüklerin gücü vardır. Ama bu güç doğru, en azından adil olmak zorundadır... Sözcükler kendi başlarına var olamazlar!”

Ünlü bir yazar da olsa, partili ya da partisiz birileri de olsa ; Başkan Dr. Cemil Tugay hakkındaki eleştiriler, doğru ve adil olmadığı için de,

Dolu dolu olduğu, tanınırlığı arttıkça da sevilirliği artan bir kişilik olduğu için de,

İnanıyoruz ki, eleştirilerin olumsuz yönde etkileyici bir gücü olmayacak. İzmirli’lerin ve partililerinin topyekün gücüyle… Güçlü bir, Büyükşehir Belediye Başkanları olacak !

İyi Pazarlar…