Pazar sabahı sevgili Karabel’in “Atatürk’ün bu millete verdiği hesap pusulası” başlıklı yazısını keyifle okudum.

Kalemine bilgine sağlık sevgili Karabel…

Bu yazıdan ilhamla birkaç cümle de ben ekleyeyim dedim.

Bir insanın iki şeyi çok iyi bilmesi gerekir:

“Tarihini ve dilini.”

Karabel’in de ifade ettiği gibi Nutuk çok önemli tarihi bir belgedir… Nutuk tarihi hem yapan ve aynı zaman da yazanın ve bizzat okuyanın eseridir…

Cumhuriyet Kadınları Derneğinin İzmir şubeleri değişik etkinlikler düzenlemektedir… Bu doğrultu da Cumhuriyet Kadınları Derneği Güzelbahçe Şubesi’nin faaliyetlerini yakinen takip ettiğim ve hem de zaman zaman etkinliklere bizzat katıldığım için ve hem de “marifet iltifata tabidir” kuralı gereği birkaç cümlede olsa etkinliklerinden söz etmek ve konunun Nutuk’la ilgili bölümüne gelmek istiyorum…

Çeşitli sosyal içerikli panel ve konferanslarla birlikte ilaveten değişik etkinliklere de imzalarını atmaktadırlar.

Şöyle ki:

“Bir mola da sen ver” başlığı ile düzenledikleri bir etkinlikle evlerinde engelli veya hastası olan aileleri ziyaret etmekte bu vesileyle o ailenin az da olsa evden dışarı çıkıp ihtiyaçlarını gidermesine veya şöyle bir nebzede olsa hava almasına imkan vermektedirler... Bu zaman dilimi içinde Dernek mensupları hastanın veya engellinin yardımcısı olmaktadırlar…

“Kahve bizden sohbet sizden” başlığı ile düzenledikleri bir başka etkinlikle her hangi bir komşunun evinde toplanıp, ülkemizin sosyo ekonomik sorunları ile ilgili görüş alış verişinde bulunmaktadırlar.

Zaman zaman yine bir komşunun evinde veya muhtarın ofisinde bir araya gelmekte ve üyeleri arasında bulunan doktor veya avukatı yanlarına alıp gelen yurttaşlara hukuksal veya tıbbı yardımda bulunmaya çalışmaktadırlar. Yani gelenlerin bu tarz sorunları ile ilgili bilgilendirme çalışmaları yapmaktadırlar.

Gelelim işin Nutuk bölümüne.

Millet olarak şu bir gerçektir:

Az okuyan ve az yazan insanlarız.

Yazının başında ifade etmeye çalıştım:

“Dilimizi” ve “tarihimizi” iyi bilmeliyiz.

Bunun için çok okumalıyız ve çok yazmalıyız.

İşte bu kuraldan hareketle Cumhuriyet Kadınları Güzelbahçe Şubesi yine zaman zaman bir komşu evinde bir araya gelmekte ve yanlarında getirdikleri NUTUK’un aralarında paylaşarak okunmasını sağlamaktadırlar. Aynı zamanda okunan bölümle

İlgili fikir alış verişinde bulunmakta daha iyi bilenler açıklamalarda bulunarak cereyan etmiş tarihi olaylara açıklık getirmektedirler…

Ve okunan NUTUK o eve hediye edilmektedir.

Böylece:

Hem yakın tarih yani Cumhuriyet tarihi bizzat olayların Baş Komutanın’ın kaleminden öğrenme imkanı bulmakta ve hem de okunması sağlanmakta ve hem de genelde sadeleştirilmiş metin okunduğu için “dil”imizin daha iyi kullanılmasına da aracı olmaktadırlar…

Sonuç:

Sayın Karabel’in de vurguladığı gibi her bir şekilde NUTUK bir kere değil bir çok kere okunmalı ve yakın tarih doğru dürüst öğrenilmeli ve nasıl bir badirelerden geçip Cumhuriyete kavuştuğumuz iyi anlaşılmalı ve anlatılmalıdır.

Ve de kadrü kıymeti iyi bilinmelidir.

Hele “Gençliğe Hitap” bölümü bütün gençlerimiz tarafından ezbere bilinmelidir.

Zira Cumhuriyetimizin “yedeği” yoktur.