Birleşik Krallığın en uzun süre tahtta kalan kişisi olan Kraliçe Elizabeth bugün 96 yaşında vefat etti. İki gün önce Krallığın yeni Başbakanı Liz Truss’ı başbakan olarak atayan Kraliçe bu kadar hasta görünmüyordu ancak hızla rahatsızlığı arttı. Vefatının ardından oğlu Prens Charles’ın Kral olarak tahta geçeceği açıklandı. Prens 73 yaşında. Kraliçe Birleşik Krallığın kraliçesi olduğu kadar ayrıca 14 ülkenin de kraliçesi ve 54 Ortak Pazar ülkesinin başkanı olarak yaşadı.

The Guardian gazetesinin haberine göre 25 yaşında tahta çıkan Kraliçe monarşiyi birçok fırtınalı devreden geçirdi ve gittikçe popülaritesi arttı. Eşi, evliliğin birçok fırtınalı gününe karşın uzun vadede onun yanında en büyük destekçisiydi. Üç çocuğu boşandı, Prenses Diana’nın ölümü yaşadıkları en büyük fırtınalardan biriydi. Dibe vurdukları zamanlar da oldu ancak gümüş, altın ve pırlanta jübilelerinde haklın sevgisi aktı.

Monarşi kurumu zaman zaman yaptıklarıyla eleştirilse bile genelde bu eleştiriler direkt olarak onun kişiliğine yönlenmedi. Emrinde 15 Başbakan çalıştı, onun dünya siyasetindeki deneyimlerinden ve tarafsızlığından faydalandılar. İlk çalıştığı Başbakan 1952de Winston Churchill’di. Kraliçe genelde geleneksel bulundu ve monarşiyi günün koşullarına taşımadığı ama taşımak için çaba gösterildiği iddia edildi. Bahçede resepsiyonlar, öğle yemekleri, yürüyüşler bu yenilenme çabalarının bazılarıydı.

Ayrıca özel kazançlarının vergiden muaf olması durumu kalktı, epey direnmesine karşın halk ona karşı durmaya başlayınca vergi vermeye başladı. Ayrıca monarşideki evlilik kuralları da değişti, tahta geçeceklerin bir Katolik ile evliliğine izin çıktı ancak kendilerinin Katolik dinine geçmesi hala yasak.

Kraliçe genelde halk önünde kaygısını, korkusunu, öfkesini hiç göstermedi. Kiliseye bağlı bir Hristiyan’dı. Her Noel halka hitap ettiği konuşmasını kendi hazırladı ve inancını gösterdi. Oğlu Charles Camilla ile kilisede evlenmemesine karşın İngiltere Kilisesinin (Anglikan Kilisesi) başı olarak işini hep ciddiye aldı, oğlunun kilise dışı nikahına da gitmedi. Bu nikah iki boşanmış kişi arasındaydı ve böyle bir şey Kraliçe tahta geçtiğinde düşünülmez bir şeydi, buna karşın Kraliçe bu nikahı kucakladı.

Eşi Philip’i 99 yaşında, uykuda kaybettiğinde çok hüzünlendi, yaşamı boyu onun hayat arkadaşıydı. Pandemiden dolayı cenazede tek başına oturdu. 73 yıllık bir evlilikti. Eşinin ölümü yine çok fırtınalı bir zamanda oldu. Sussex Dük ve Düşesi monarşiden ayrılıp özgürlükleri için ABD’ye yerleşti. Oprah Winfrey ile Harry ve Megan’ın yaptığı bir söyleşide “Kraliyet içinde ırkçılık var” sözü monarşide bomba tesiri yarattı. Kraliçe çok dikkatli seçtiği sözleriyle “Bunu araştıracağım” dedi.

Tam bu sıralarda oğlu York Dükü Andrew, Jeffrey Epstein’la bir seks skandalına karıştı ve kraliyet görevlerinden geri adım atması gerekti. FBI’a bilgi vermesi gerekti ve Virginia Giuffre’ye miktarı açıklanmayan çok yüksek bir ödeme yaparak mahkemeden, ceza almaktan kurtuldu. Bu arada Kraliçe Covid oldu ama hafif atlattı. Yaşlandıkça yürüme zorlukları başladı ve daha az görev yapma yoluna girdi, görevleri sık sık Prens Charles ve William’a delege etti. Genelde hayli sağlıklıydı ve az hasta olurdu. En iyi doktorların kontrolundaydı, beslenmesine çok dikkat ediliyordu.

2011de İrlanda Cumhuriyetini ziyaret eden ilk monark oldu. Ertesi yıl Belfast’ta Sinn Fein siyasetçisi Martin McGuiness ile el sıkıştı. 2002de, altın jübilesini kutladığı yıl kız kardeşi Margaret ve annesi 2 ay ara ile vefat etti. Son nefesine kadar tahtı bırakmadı. Dört çocuğu, sekiz torunu ve on iki torun çocuğu ile yaşama veda etti…