Ümit YALDIZ
Kimin zaferi!
3 Kasım 2015 Salı

Her yönüyle anlamaya çalıştığımız 1 Kasım seçimlerini ‘Dünya basını’ ağırlıklı olarak ‘Erdoğan’ın zaferi’ olarak gördü. Türk medyası bu konuda biraz ikircikliydi. Saray’a yakın medya dünya basınıyla paralel düşünürken daha ortada kalanlar yüzde 49,5 oran ve 23 milyonu aşkın oyu Davutoğlu’na mal ediyordu. ‘Hoca’nın zaferi, Bir liderin doğuşu’ gibi manşetler Davutoğlu’nun bu zaferdeki payına işaret ediyordu.
Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yaptığı gibi soluğu padişahların kılıç kuşandığı Eyüp Sultan’da alırken Davutoğlu tarihi başarının parametrelerini basınla paylaşmaya başlamıştı.
Davutoğlu’na göre başarıyı getiren ‘sessiz çoğunluğun’ tavrıydı. Dün de altını çizmeye çalıştım.
Bu oran Davutoğlu’nu ‘Akbulutluk’tan çıkarmaya yeter. 7 Haziran’dan sonra tek başına iktidarın kaybedilmesinden sonra parti içinde iki tür değerlendirme yapılıyordu. Saraycılar Hoca’yı, “Yüzde 52’de bıraktığımız partiyi yüzde 40’a düşürdü. O koltuğu dolduramadı” diye suçlarken Hocacılar Saray’ı, “Seçime müdahil/taraf oldu. İki başlı görüntü yüzünden oylarımız çakıldı” diyordu.
Bugün ortada kesin bir zafer var.
Hem de 3 Kasım 2002’den bu yana en yüksek oran ve en fazla mutlak oyla gelmiş bir zafer…
Elbette sahibi çok olacaktır.
Kendi adıma bu zaferi ne Erdoğan’a ne de Davutoğlu’na yazmayı doğru bulmam. Öte yandan 10 milyonu aşkın üyesi olan bir partiden söz ediyoruz. Yüzlerce aday, teşkilat yöneticisi…
Kaldı ki bu başarıda muhalefetin payını da unutmamak lazım.
En az Erdoğan, Davutoğlu kadar Bahçeli’nin de payı var bu başarıda.
Tabi ki 1 Kasım’a giderken stratejik açıdan kendini yenilemeyen, seçime aynı tas aynı hamamla giden Kılıçdaroğlu’nun ve PKK terörüne karşı gerekli dik duruşu gösteremeyen Demirtaş’ın da payı yok mu?
Madalyonun öteki yüzünde bunlar da var tabi ki.
Seçmenin mesajını iyi ve de doğru okumak gerekiyor.
Davutoğlu’na göre ‘sessiz çoğunluk’ bana göre ‘yüzergezer’ seçmen ülkedeki belirsizliği ortadan kaldırdı 1 Kasım’da.
Ve de ülkenin hükümet sorunuyla birlikte AK Parti’deki liderlik sorununu da çözdü.
Artık memleketi kimin idare edeceği belli…
AK Parti’yi kimin yöneteceği de belli… Hatta muhalefeti kimin yapamadığı da belli oldu.
Bir taşla üç kuş vuruldu.
Ama bizim bildiğimiz artık iyice tanıdığımız Saray, bu sonucu buradan okumayacaktır. Dahası Saray’ın etrafını kuşatan ‘dalkavuk sürüsü’ bu sonucun buradan okunmasına engel olacaklardır. Er ya da geç Davutoğlu ile Erdoğan arasında bir güç savaşı kaçınılmaz görünüyor. Kabinenin teşekkülü bu açıdan ilk işaret fişeğinin yanacağı zemindir.
Ahmet Hakan’ın da bugün köşesinden vurguladığı gibi…
“Yüzde 50 bu… Sandıkta durduğu gibi durmaz” Yürüyüşünü bile değiştirir adamın…
*
Meselenin genel boyutu böyle… Yerel bir gazeteci olarak meselenin İzmir ayağını da ele almak durumundayız. Sonuçlar açıklandığında ‘Birinci CHP, kazanan AK Parti’ diye attık manşeti. CHP, aynen öngördüğümüz gibi MHP’deki erozyonun da etkisiyle oylarını az da olsa arttırmış ve de vekil sayısını iki arttırmıştı. Ama oylarını yüzde 26’dan 31’e yükselten AK Parti 1 Kasım’ın galibiydi.
Peki, 5 puanlık yükseliş başarı mıydı?
Başarıysa kimin başarısıydı?
AK Parti 7 Haziran’da İzmir’de ‘yurtdışı oyları saymadan’ yüzde 26,2’de kaldı. Son genel seçim olan 11 Haziran 2011’e göre (36,8) oransal açıdan 10,6 puan kayıp söz konusuydu. Buna karşın Türkiye genelinde parti 2011’e göre sadece yüzde 9 oy kaybı yaşamıştı.
İzmir’deki kayıp 1,5 puan fazlaydı yani.
Kızılca kıyamet koptu. Kelleler alındı, verildi. Sonuçta İzmir’deki kaybın fazla olmasının partinin özellikle aday belirleme süreçlerinde yaptığı bazı hatalarla ilgisi olduğunu bizler de yazdık, çizdik. Almanya’dan, Ağrı’dan, Tunceli’den tartışmalı ithal adaylar, stratejik açıdan yanlış bakanlar vs…
1 Kasım’a yürürken bu hataların telafisi anlamında önemli bir stratejik adım attı Genel Merkez. Ve İzmir, kentteki kamu yatırımlarının yüzde 80’inde imzası bulunan Binali Yıldırım’a teslim edildi.
Listesinin oluşumundan, stratejisinin belirlenmesine kadar…
Kendi deyimiyle ‘sürükleyici aday’ oydu.
Öyle ki 13 yıldır ‘genel başkan yardımcılığı’ koltuğundan kimsenin kımıldamadığı Nükhet Hotar’ın seçim bölgesi bile değişti. Ve Yıldırım 2011’de aday olduğu 2. Bölgeden değil kent seçmeninin yoğun olduğu birinci bölgeden aday oldu. Yenice hizmete açılan Konak Tüneli’nin bölgesinden…
Adı konmamış olsa da alt kadrolar gizliden gizliye bölge yarışı yapmaya başlamışlardı. Haliyle kampanyanın ağırlık merkezi de birinci bölge gibi görünüyordu. Ya 2011’de olduğu gibi Yıldırım’ın bölgesi daha az oy alırsa sorusu soruluyordu kapalı kapılar ardında. O zaman da söyledim şimdi de tekrar ediyorum. En büyük hata meseleye bu açıdan bakılarak yapılıyordu. Ki bu bakış açısı Binali Yıldırım’ın kentteki, partideki ağırlığı hatta son seçimdeki sloganıyla da çelişiyordu.
‘Mesele memleket meselesi’ diyerek yollara düşen bir adayı bir seçim bölgesine sıkıştırmaktı yapılan yanlışın adı. Yahut 2014’te 17-25 Aralık cenderesinde İzmir’in Büyükşehir adayı olarak 950 bin oy almış bir adayı bir bölgeye hapsetmek…
 Bu yanlışa Yıldırım’la birlikte yürüyen bazı ekip arkadaşları da düştüler ne yazık ki! Yıldırım’ın afişlerinden bazılarının altına “İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı” yazdılar mesela. Oysaki Nükhet Hotar’ın afişlerinde ‘İzmir Milletvekili adayı’ yazıyordu. Sanıyorum zaman dardı, ekibin kontrolü mümkün olmadı ya da bana anlatıldığı gibi bazı ilçeler kendiliğinden afiş bastırdı, böyle oldu.

İzmir’deki 5 puanlık artış başarıysa bu başarının her santiminde Yıldırım’ın emeği vardır. Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim edelim öncelikle. Tabi ki Nükhet Hotar başta olmak üzere diğer bölge adayları da canla başla çalıştılar. Çorbada hepsinin ayrı ayrı tuzu var.
Ama 11 yıllık bakanlığı döneminde İzmir’e yönelik kamu projelerinin neredeyse tamamına yakınında bizzat imzası olan Yıldırım’ın İzmir’deki karşılığı kamuoyu yoklamalarında da ortaya çıktı. Büyükşehir adayı olarak 2014’te 1 milyona yakın oy alan Yıldırım’ın 2011’de kente vaat ettiği ve çoğuna başlanan 35 proje de kentin her yerine dağılmıştı. Konak Tüneli 1. Bölgedeyse kent ekonomisi için hayati önem taşıyan Çandarlı Limanı ikinci bölgedeydi. Örnekleri arttırmak mümkün…
Kaldı ki bölgesel oy dağılımı açısından 7 Haziran’da da durum aynıydı. Yani AK Parti’nin 2011 ve 2007’de bir milletvekili fazladan çıkardığı İzmir 1. Bölge’deki üstünlüğü 7 Haziran’da sona ermişti. Bunun da en büyük nedeni başta Karabağlar olmak üzere Konak ve Buca’nın kenar semtlerinde kümelenen muhafazakâr Kürt kökenli seçmenin Kobani meselesi üzerinden HDP’ye kaymış olmasıydı.
7 Haziran’a kıyasla AK Parti 1. Bölgede 72 bin 2. Bölgede ise 73 bin yeni oy kazandı. İkinci bölge kıl payı da olsa tıpkı 7 Haziran gibi yarışı önde tamamladı. Ve bu sonucun ortaya çıkmasında kuşkusuz MHP tabanındaki erimenin payı da büyüktü.
Bahçeli’nin Bornova’nın yakından tanıdığı/sevdiği milletvekili Murat Koç’u 3. Sıraya atması yerine Ankara’dan danışmanı Neslihan Çelik’i yazması kuşkusuz tabanda ciddi bir rahatsızlık yaratmıştı. Öte yandan Nükhet Hotar’la birlikte yürüyen MHP kökenli AK Partili Mehmet Karal Karşıyaka-Çiğli aksındaki erimeyi hızlandıracak çalışmalara imza atıyordu. Kırsaldaki MHP oylarının ağırlıklı olarak AK Parti’ye kayması bölge adaylarının çalışmasıyla birleşince 2. Bölge bu yarışı da bir miktar da olsa önde tamamladı.
Birinci bölgedeki yanlışa gelince; dün de altını çizmeye çalıştım. 7 Haziran’ın kent dokusuna en uygun adayı Cemil Şeboy’un çizilmiş olması siyaseten en büyük yanlıştır. Balkanlardan gelen/getirilen hacı/hoca takımı İzmir’deki Rumeli göçmenleri üzerinde istenilen etkiyi bırakmamıştır. Öte yandan 7 Haziran’da HDP’ye giden Kürt kökenli oylara defans yapacak adaydan da mahrum çıkmıştır AK Parti sahaya… Geri sıralara konulan Kürt kökenli isimler ne yazık ki etkili olamamışlardır. Roman aday hamlesinin de ne kadar oy getirdiği ortadadır.
Ama Necip Kalkan yerinde bir hamledir. Öte yandan Atilla Kaya da ‘Torbalı’da yarışı önde tamamlayarak’ doğru bir tercih olduğunu kanıtlamıştır. Belki Necip Kalkan’a ilaveten Cemil Şeboy hatta Necip Nasır gibi kent merkezinde toplumsal karşılığı, özgül ağırlığı olan isimler listenin ön sıralarında yer bulsaydı sonuç biraz daha farklı olabilirdi belki. Netice itibariyle siyaseti takım oyunu olarak tanımlıyorsak, Binali Yıldırım bu takımın 10 numarasıdır. Ama tek başına 10 numara yetmez. Başarı ve şampiyonluk için her mevkiinin en doğru adamının bulunması şarttır. Son olarak soruyu şöyle soralım… 7 Haziran’da ülkedeki kayıptan 1,5 puan fazla düşen İzmir başarısızsa, 1 Kasım’da ülkenin 4 puan gerisinde bir yükseliş gösteren İzmir başarılı mıdır?
Bence başarılıdır. AK Parti söz konusu olduğunda İzmir zor ikna edilen ama kolay korkutulan bir kent olmuştur her daim.
Umarım anlatabilmişimdir.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 8 yorum var, 8 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
partili 3 Kasım 2015 Salı 23:09

Sayın yazar gürsel tekin bugün açıklama yapmış oyunu artıran tek siyasi partiyiz pek akp dörtmilyon oy artırıyor ve ellidokuz mv artırdı nerdeyse chp nin yarısı kadar tekin kendisini kandırmasın seçmen her şeyin farkında chp de okadar yanlış siyaset yapılıyorki tekin düz mv olabilir ama partinin ikinci adamı olamaz çünkü çok yetersiz yüzeysel ve kahve politikalarıile parti büyümez partide paraya dayalı siyaset yapılıyor paran varsa siyaset yapacaksın önseçimde çokça konuşulan bu konuydu yani yemek içmekle oy alınıyor kimse ne eğitime nede vizyona bakıyor yani önseçimde üye sağĺıklı karar vermiyor ve parti içi yarıştan başkanda partinin oyunu artırmıyor akp önseçimi yapıyor her seçimde başarıyla çıkıyor çünkü biz vardır ben değil paylaşım ve eğitim vizyan siyasete önemlidir nasılki teknoloji hızlı kendisini yeniliyorsa siyasetçide kendisini yenilemeli bilgiler eskiyor bilim hızlı değişiyor ve siyasetçide buna yetersiz kalmaması gerekir daha genş daha eğitimli ve vizyonlu kişiler olmalı yıpranmış isimler olması doğru değil

Yorumu oyla      12      6  
AKP İzmir'de yerinde saydı. 3 Kasım 2015 Salı 22:18

Seçimin amacı milletvekiliş çıkarmaktır. Neredeyse tüm illerde AKP milletvekili sayısını artırırken İzmir'de 4+4 te kalarak yerinde saymıştır. İzmirde CHP 6+6 dan /4/ ye çıkarak İzmir de milletvekili sayısını artırmıştır. Dolayısıyla İzmir'de MHP ve HDP küçülürken AKP yerinde saymış ve CHP milletvekili sayısını 2 arttırmıştır. İşin Türkçesi budur.

Yorumu oyla      11      6  
güneş 3 Kasım 2015 Salı 21:09

akp il başkanınını tebrik ediyorum allah yolunu açık etsın

Yorumu oyla      12      5  
hüseyin ahmetoğlu 3 Kasım 2015 Salı 15:00

bu seçimlerin bir kazanımı da izmir teşkilatımızın samimi dürüş sempatik güler yüzlü abisi il bşk. miz sn. Bülent Delican dır. tüm sıkıntılara rağmen,gecesini gündüzünü katarak 24 saat teşkilatlarımızın motivasyonunu yüksek tutma adına ilçe ilçe fert fert sıcak ilgisin göstermiştir.kendilerin ve ekibini kutluyorum.

Yorumu oyla      12      11  
hüseyin ahmetoğlu 3 Kasım 2015 Salı 14:53

değerli ak gönüllüler sn. yazar kendince yorumunu yapmıştır.lakin bu seçimlerin galibi elbette ki hiç kuşkusuz artık bende lider oldum diyebilecek kadar başbakanımız sn. AHMET DAVUTOĞLU dur. net bir sonuçtur.İzmirimizze gelince herzamanki ki kendince bir türlü bir raya oturtmadığı Ak parti yi ümit veriri gibi oldu.izmir artık geçilmez ve birilerin tekelinde olmadığı bir nebze yakınlık göstermiştir.elbette ki adaylarımız arasında teşkialtımzın tamamen evet diyebileceği değildi lakin şunu gördüm ki teşkialtımız canla başla büyük bir özveri ile çok çalıştılar.Karabağlar ilçe tşk. miz hakikatte söylemlerimizde her zaman olduğu gibi girilmemiş sokak kapısı çalınmamış ev birakılmadı kampanyamız 24 saat ilçe bşk. ana kademe si ile skm nin bşk nı ile gençlik kol.ve kadın kol lımız ile harika bir çalışma yapılmıştır.bir nebze yerel seçimlere büyük bir hazırlık provası da olmuştur.

Yorumu oyla      13      9  
muhalif 3 Kasım 2015 Salı 12:50

izmirin rengi bellidir.ve bu nedenle valisinden bürokratına herkez, ankara ile birlikte hareket eder .türkiyenin boyun eğmez özgürlükçü çocuğu izmiri zaptepmeye, harçlığını kısarak,çeşitli yollasrla cezalandırır.1 kasım sonrası yine türkiye ve izmir AKP. ye mahkum edildi.şimdi bie seçim haritasına bakın,ne görüyorsunuz, güneydoğu ve batı kıyısı farklı renkler, bu yenibir şey değil, ama yeni birşey olacak olan bu iki farklı bölgeninde artık özerklik talepleri olacaktır.güneydoğu zaten bu talepte etnik sebebten, peki izmir özerkliği neden isteyecek? cezalandırıldığı için, hakettiği yatırımı almadığı için,ankaranın islamcı siyaseti için, eğitim için,verdiği verginin karşılığını alamadığı için artık özerklik talep etmelidir.türkiye AKP. ile yaşamak istiyor olabilir ama izmir istemiyor....

Yorumu oyla      19      13  
3 Kasım 2015 Salı 12:42

Binali bey hdp nin oylarını parçalayamadı,ama nükhet hanım Mhp kökenli ,ak partili ekiple birebir çalışıp oyları ak parti hanesine yazdı.nükhet hanım izmirde çok akıllı bir siyaset yaptı.sizinde gördüğünüz gibi bölge ayrımı yapılmadan çalışılmış

Yorumu oyla      17      27  
3 Kasım 2015 Salı 12:37

Sayın nükhet hotar akıllı stratejiyle İzmir'de binali beyi oy yüzdesiyle geçti.binali beye. Beklenen Doğu olayları gelmedi.Nükhet hotar akıllı manevra ile MHP oylarını parçaladı ve MHP oyları ikinci bölgede Ak partiye aktı

Yorumu oyla      18      27  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
AVM krizinde kim kazandı?
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Alkışlayalım mı? Eleştirelim mi?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bumerang!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli bir tür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Yumuşama mı, oyun kurmak mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bitki kıyameti
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Gerçek annelik
Kemal ARI
Kemal ARI
Şirince’de Manoli’nin izinde (1)
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva