Tayfun MARO
Kapitalizme karşı olmak…
31 Ağustos 2018 Cuma

Beşyüz yıllık bir meseledir kapitalizmle yaşarken hemhal olmak veya karşı olmak…

O meşum yüzyılda ilk beratlı kentlilerin ortaya çıkışıyla başlayan kapitalizmin uzun yol hikâyesi, karşı olanların yaptıkları, söyledikleri ve yazdıklarıyla zenginleşmiştir. Marksist düşünce, kapitalistlerin, sistemin ömrünü uzatmak için yeni yollar bulmasına ciddi katkı yapmıştır. Kapitalizme karşı çıkarken kapitalizmin ömrüne ömür katmak, solcuların kötü kaderi olmuştur.

Bununla birlikte, kapitalizme karşı olmak, komünist, sosyalist olmakla tamamen aynı şey değildir.

Ve bu yüzyılda, sosyalistlerin kapitalist sistem karşısında duruşları ve mücadele yöntemlerinin, tarihsel bir sistem olarak kapitalizm kaçınılmaz sona yaklaşırken, sorgulanma zarureti vardır.

Bugün, Kapitalizme karşı olduğunu söylemek, kendi başına fazla bir şey ifade etmiyor. Yanı sıra, Batı karşıtlığı, Çin yandaşlığı, Küba hayranlığı, ABD düşmanlığı gibi argümanlar da kendi başına kapitalizme karşı olmanın karinesi değildir.

Kapitalizme teslim olmadığını söyleyenler pekâlâ sistemden mükemmelen beslenebiliyorlar. Kapitalist sistemin kendilerine sunduğu maddi, kültürel, entelektüel bütün imkânları dibine kadar kullanmakla birlikte, kapitalizme teslim olmamak… Bu bana hiç inandırıcı gelmiyor.

Mesele şu ki, Kapitalizmin size sunduğu her türlü nimeti tüketmeye bu kadar teşne olduğunuz sürece, sistem sizlerin birer iyi yurttaş olduğunuzu bilir ve sizleri korur, gözetir. Ara sıra cezalandırır gibi yapıyorsa, bu da o ihtiyaç duyulan muhalefetin inandırıcılığı ve bekası içindir.

Uygarlık ve kapitalizm, insan kusurunun tezahürüdür. Uygarlıkla gelen mülkiyet, para ve iktidar, kapitalist sistemi mümkün kılmıştır. Ve beşyüz yıldır bu sistem yaşıyor; Hem de, Dünya yaşamına verdiği bütün zarara rağmen…

Bugün, sistem karşıtı bildiğimiz düzenler çoktan sisteme rücu etmiş, kapitalizmi Dünya sistemi olarak abat ediyor… İşte Çin gerçeği, kapitalizmin metropolü olmak için ABD ile yarışıyor ve oldukça acımasız sömürü düzeniyle rekabet gücünü yükseltiyor. Rusya ha keza kapitalist sistemde belirleyici rol oynuyor.

Gerçek çıplak. Burjuvazi elan tek devrimci sınıf olarak varlığını sürdürüyor. Burjuva devrimi sürüyor. Burjuvalar, bilişim devriminde de ön almış durumdalar. Bu da solculara dert olsun…

Hemen belirteyim; Marksizmi gerçekten bilen ve ömrünü bu mücadeleye adamışlara her aman saygı duydum. Bu yazının onlarla pek bir ilgisi yok.

Antiemperyalizm üstüne salt gevezelikle sözüm ona kapitalizm eleştirisi yapanlar, insanlıkla eğleniyor. Eleştirmek değil, değiştirmek gerekiyordu… İşi sadece ezbere muhalefet olanların bunu beceremeyecekleri zaten belliydi; Dolayısıyla işi gevezeliğe vurdular. Yaptıkları, laf israfıdır.

Yeryüzünde yoksulluk hiç azalmadı, arttı. Dünya nüfusunun dörtte üçünden fazlası yoksul. Bu demektir ki beş milyardan fazla yoksul insan, kapitalizme karşı mücadele ettiğini söyleyen ve muhtelif ideolojilerden beslenen grupları ciddiye almıyor.

Dünya düzeninde, piyasa ekonomisini tanımayan hiçbir siyasi gruba iktidar yüzü gösterilmiyor. Bırakın iktidarı, ılımlı muhalefete bile etkili rol oynama imkânı tanınmıyor.

Sistem içinde söylenen her söz, yapılan bütün eylemler yine sisteme dönüyor. Öyle ya da böyle yine sistemi yaşatıyor, hatta daha güçlü kılıyor.

Kapitalizme karşı insanlığı ayağa kaldıracak dinamikler işlemiyor veya o dinamikleri işletecek fikirler yeterince güçlü değil. Yer yer geçici olarak mevziler kazanılsa da, bu durum çok uzun sürmüyor. Burjuvazi bir şekilde duruma el koyuyor; Fransız İhtilali ile halkların kazandığı mevzilerin zamanla geri alınması gibi… Çevre sorunları, iklim değişikliği gibi sorunlara öncelikle burjuvazinin sahip çıkması gibi… Demokrasi için “mümkün olanın en iyisi” diyerek halkları bu yolla zapturapt altına almak gibi…

Anlamamakta ısrar edenlere bir kere daha tekrar etmek istiyorum. Hangi gemide olduğunuzun hiçbir önemi yok, kapitalist sistem, bütün gemileri aynı sularda yüzdürüyor. Bu sularda gemisini kurtaran kaptan falan yok.

Üretim araçlarının mülkiyetinden tutun da yaratılan artı değere, kullanım ve dolaşım değerine kadar bütün değerler kapitalist üretim ilişkilerinden zuhur ediyorsa, üretim ve tüketim kültürü iflah olmaz bir şekilde yeniden sistemi üretiyorsa, kapitalizme teslim olmak veya olmamak ne ifade eder! Kaldı ki kapitalist sistemin mülkiyet düzenini mümkün kılan uygarlığın içine doğuyor, insan.

Sistemin rahle-i tedrisinden geçmiş ve tüketim kültürüyle yoğrulmuş, sistem nimetlerinden yararlanan, cebinde kredi kartıyla yaşayan ve fakat illaki kapitalizme teslim olmadığını iddia eden insan, sadece naif ve romantiktir.

Yeni ekonomi modeli önerisi olan var mı, diye ahkâm kesenler, elinizi tutan mı var! Hadi anlatın sosyalist ekonomiyi, sömürü son bulsun, beş milyar yoksul düşsün peşinize…

Neyse, tezgâhınızın önünü kapatmayalım. Size hayırlı işler!

Ne yazık ki, sistemin icazetli muhalifleri, ideolojik saplantılarını bayraklaştırarak gerçek çözüm yolları üstüne düşünmenin önünü kapatıyor.

Mülkiyetin, paranın, metanın dolaşım ve kullanım değerinin, artı değerin, üretim ilişkilerinin yeniden konuşulacağı zamanların şafağındayız. Paradigma çöküyor. Çöküş ve sonrası tam olarak Marks’ın söylediği gibi mi olur, orası meçhul. Sosyalistler mi daha hazır, yoksa burjuvazi mi; muhtemelen bu yüzyılda ortaya çıkacak.

Sonuç olarak, antikapitalist mücadele yolları üstüne yeniden düşünmeye ihtiyaç var. Ve bu ihtiyaç, bir Dünya problemi olarak önümüzde duruyor.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Obi 1 Eylül 2018 Cumartesi 13:43

Yeni ekonomi modelini Çin ortaya koyuyor zaten.. ''üretim''.. Afrika neden Çin''le ortaklık yapıyor? Sömürülmediği için, tarihlerinde ilk defa beyazlar onlara birlikte kazanalım diyor. Çin küreselleşmeyi bir sömürü aracı olarak kullanmıyor, başka ülkelerin iç işlerine karışmıyor. Sen de kazan, ben de kazanayım diyor. Kapitalizmden bahsederken Abd''den ve Batı''nın yaptıklarından tek bir cümleyle bile bahsetmemiş olmanız çok enteresan olmuş. Marx'' tan bahsedip Liberalizmi es geçmek pek olmamış doğrusu. Halen daha Abd''yi dünya sisteminin koruyucusu olarak görmek isteyenler artık görmek istemedikleri gerçekleri görmeliler. Evett çöküş başladı hem de önce anavatanında...

Yorumu oyla      13      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Siperdeki foto nasıl canlandı?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bodrum’un Gayıkları
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva