Kokusunu bir hafta önceden almaya başladım. Kuşların cıvıltısı bile bir başka.

5 gün sonra ilkbahara “Merhaba” diyeceğiz. Bu yıl sert geçen kış mevsimi İzmirlileri ciddi şekilde hırpaladı. Bahar yağmurları da toprağı bir hayli suladı. Yağmurlardan sonra ilk aklıma gelen ağaç dikmek oluyor. Küresel ısınma nedeniyle sıcaklar, ilkbaharı doya doya yaşayamadan bastırıyor. Bu nedenle mart ve nisan ayında bol bol ağaç dikmeliyiz ki, geçen yaz sezonunda orman yangınları ile kaybettiğimiz ağaçları yerine koymalıyız. Ormanların faydalarını saymakla bitmez. Bakın size Japon bilim adamlarının yaptığı bir araştırmayı aktarayım.

Japonların yaptığı araştırma

Japon bilim adamları park veya ormanlık alanlara yakın oturan insanlarla beton yığınları arasında yaşamını sürdürenler arasında bir araştırma yapmışlar.

80 yaşın üzerinde 3 bin 100 emekliği 5 yıl süreyle incelemeye almışlar. Araştırma sonucunda, yeşil alanların yakınında oturan ve evlerinin pencereleri güneş ışığı alan emeklilerin yaşam kalitesinin artığını ve ömürlerinin uzadığı ortaya çıkmışlar. Araştırma sırasında 900 emeklinin öldüğünü belirleyen Japon bilim adamları, ölenlerin çoğunun beton yapılar ve kötü çevre koşullarından kaynaklandığını tespit etmişler. Ve Japon bilim adamlarının şehir planlamacılarına tavsiyesi ne olmuş biliyor musunuz? "İnsanların sağlıklı ve uzun ömürlü bir yaşam sürebilmeleri için yeşil alanlara daha fazla ağırlık verin"…

“Çöle düşen ormanın kıymetini anlar”

Araplara ait bu atasözünü çok iyi anlayabiliyorum. Yapılan araştırmalar sonucunda penceresinden ağaç gören hastaların, ağaç görmeyenlere göre daha çabuk ve daha az komplikasyonla iyileştiğini tespit eden uzmanlar bakın ağaçların ve ormanın faydalarını şöyle sıralıyorlar. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yüksek çocukların doğayla temas ettiklerinde belirtilerin azalması, ağaçlarla temas içinde olmak, akli yorgunluğu azaltarak konsantrasyonu arttırıyor, özellikle meşe ve çınar ağaçları şehirdeki hayvanlar, öncelikle kuşlar, arılar ve karıncalar için mükemmel yuva görevi görüyor. Ağaçlar istinat duvarı, otopark, çöp bidonu gibi görmekten hoşlanmadığınız alanların önünü kapatır ve cadde-otoyollardan gelen gürültüyü azaltır.

Egzoz gazını yok ediyor

Bir otomobil 10 bin kilometre kullandığında yaydığı karbondioksit miktarını bir dönümlük  ağaçlık alan emerek yok ediyor. Amerika’nın Los Angeles kentinde yapılan bir araştırmada, asfalt yol ve binaların artışından havanın 14,5 derece ısındığı ve şehrin önemli yerlerine dikilen ağaçların oluşturduğu yeşillik alanlarla 12 derece serinlik yaratıldığı tespit edilmiş. Müstakil bir evin dört yanına doğru biçimde dikilen ağaçlar yaz aylarındaki klima giderini yüzde 50 oranında azaltıyor. Serinlemek için harcanan  enerji azalarak enerji üreten santrallerin sebep olduğu karbon salınımı da azaltmış olur. Yeşillendirmesi zevkli biçimde yapılmış ev ve binaların piyasa değeri yüzde 15-20 daha  yüksektir. Yerleşim yerlerine yakın  dikilen ağaçlar toprağı tutarak depremin oluşturacağı hasarı azaltıyor. Bu örnekleri onlarca  arttırabiliriz. Kısacası canlıların özellikle insanların sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmesinde ağaçların ve ormanların faydaları saymakla bitmez. Haydi sizin de dikili bir ağacınız olsun…