Bir toptancı market…

Bir araştırma şirketine, “Nedir bu memleketin yeme-içme alışkanlıkları bir öğrenelim” diye sormasa…

Bu güzel ülkenin insanlarının…

Ağırlıklı olarak…

“Çorba – Makarna – Pilav” üçlemesi ile karnını doyurduğunu öğrenemeyecektik!

Sağ olsunlar…

***

Araştırmanın sonuçları ibretlik…

Örneğin, Türk halkının yüzde 87’si kahvaltıyı evde yapıyormuş…

Nasıl olur?

Sabah “İşe yetişeceğim…” derdindeki herkes…

Bir gevrek ve serçe parmağım kadar peynirle güne başlıyor…

Emeklinin dışında “evde kahvaltı”yı hatırlayan kaldı mı?

Bu nedenledir ki…

Çalışanların büyük bölümü “evde kahvaltı”ya hasret!

Bi’ayrıntı daha…

Türkiye’nin yüzde 49’ı öğle yemeğini dışarıda yiyor…

Ne mutlu sondur ki… Yüzde 95’imiz aile olarak ancak akşam sofrasında bir araya gelebiliyoruz…

***

Araştırmanın “en acıklı bölümü”ne gelince…

En düşük gelirliler haftada bir kez et yiyebiliyorlar…

Yüksek gelirli olanlar bile haftada ancak iki kez et’in tadına bakabiliyorlar…

Demek ki, sadece “asgari ücret”in girdiği…

Ve dört kişilik ailenin yaşadığı bir evde…

Haftada bir kilo et alabilseler…

Kişi başına 250 gram düşüyor…

Bu 250 gramı yedi güne böldüğünüzde de…

Kişi başına 36 gram et veya kıyma demektir…

Bu nedenledir ki…

Evlerimizde en çok “çorba” ve “makarna” pişiriliyor…

Üçüncü sırada ise sebze yemekleri var…

Dolmalar, yaprak sarmaları ve kuru fasulye bile daha arka sıralarda…

***

Araştırmada ilginç bir final bölümü var…

Aynen şöyle yazılmış:

“Gelir seviyesi ne olursa olsun bir haftada en çok meyve yeniyor… Vatandaşın tercih ettiği gıda sıralamasında meyveyi sebze, pilav, makarna, tavuk ve et takip ediyor… En az sıklıkta tüketilen gıda ise balık… Ancak balık miktarı (gram olarak) et ve tavuğu geride bırakıyor…”

Bu da şu demek…

Ne acıdır ki, “meyve” ile karnımızı doyuruyoruz!

Sonsöz: “Unutmayın! kral da dilenci de aynı iştahla acıkır…”