Yılın son günlerindeyiz. 

İçinde bulunduğumuz ahvali anlatan, okudukça ders çıkarılacak konuların yer aldığı üç yüz altmış beş sayfalık kitabın yine son sayfalarına geldik. 

Hain terör örgütü ile mücadelede Kuzey Irak’ta şehit olan on iki evladımızı daha başsağlığı ve sabır dilekleri ile sonsuzluğa uğurlarken…

Ay yıldızlı bayrağımızın tesellisi altındaki on iki şehit evinden yükselen feryatlarla, o evlerin yokluk ve yoksulluk görüntüleri… 

Hep birlikte okuduğumuz… Yıllara matuf bu memleket hikayesinin ana fikrini anlamaya / anlatmaya yetip de artıyordu.

***

Ve ne yazık ki…

Son yılların değişmeyen konusu olan ekonomi, bu yıl da ülke gündeminin başını çekmekten geri kalmıyor…

Ve… Ünlü devlet adamı Napolyon’un o çok bilindik “Para para para” sözünü hayatın her alanında hiç durmadan hatırlatıyordu.

Hani; “Varlığı bir dert, yokluğu yara” deyimini daha bir içselleştirdiğimiz…

Elinden cıva gibi kayıveren paraya, para diyebilmek için didinen asgari ücretli ile…

Hesabını yapamadıkları paralarına para demeyen, lüks yaşamın insanları…

Birbirine zıt görüntüleri ile adeta resmi geçit yapıyorlardı gözlerimin önünde. 
***
Cumhuriyet’in ilk yıllarında çıkarılan Türk parasını koruma kanununun hemen ardından Türk parasını koruma görevi ile kurulan…

Ülkenin para politikalarına yön verecek olan T.C Merkez Bankası’nın sağlayacağı güven ortamının önemi…

Son yıllarda  her zamankinden daha fazla hissedilirken... 

Hızla yükselen enflasyon oranları ile ulusal paramız TL’nin hızla değer kaybedişine çare arayışları içinde…

2023 Haziran ayında yurt dışından T.C Merkez Bankası başkanlığına getirilen Dr. Hafize Gaye Erkan ismi…

Ekonomi konusunda son altı ayın belki de en çok konuşulan isimleri arasında yer alıyordu.  

Geçtiğimiz aylarda Ege’de Sonsöz sayfalarında yayımlanan “Bir gün mutlaka geri döneceğim” başlıklı yazımda kendisinden bahsederken…  

“TC Merkez Bankası’na atanan ilk kadın başkan olarak ülke tarihine kocaman bir damga vuruyordu” sözleri ile…

X kuşağı temsilcisi, evladım yaşındaki bir hemcinsimi iftiharla köşeme taşıyordum.

Torpile karşı duran, genç bir kız öğrencinin “Bir gün mutlaka geri döneceğim” diyerek... 

Geleceğine yön vermek için binbir umutla yurt dışına gidişini…

Ve yıllar sonra… Memleketinin istikbaline umut olmak gayesi ile göreve davet edilişini…

Ve üstlendiği bu görev ile…

Belki de… Enflasyonun kontrol altına alınarak ülkede fiyat istikrarı sağlanacağını

Yurdumuzun yıllardır yay gibi gerilmiş ekonomik ve politik psikolojisi üzerinde…

Yaratacağı olumlu havaya ve bu umuda ne kadar da çok ihtiyacımız olduğunu dilim döndüğünce anlatmaya çalışıyordum.  

***

Aradan geçen altı ay zarfında… Böyle bir olumlu hava estiydi / esmediydi derken… 

Böylesi bir ekonomik darboğazdan geçerek, yeni bir yıla girmeye hazırlandığımız şu günlerde…

* TÜİK Aralık ayı enflasyon oranının yüzde kaç olarak açıklanacağını… 

* 2024 yılı asgari ücretinin kaç TL olacağını ve ne zaman belirleneceğini…  

* Ve bu konudaki düzenlemelerin yılda kaç kere yapılacağını…

* Memur ve memur emeklisi maaş zamlarının ne kadar olacağını…

* Yeni yılda en düşük emekli maaşının kaç TL olarak ilan edileceğini… 

* Beş bin TL emekli ikramiyesinin yılbaşı öncesi mi, yılbaşı sonrası mı yatırılacağını merakla bekleyen ülkem insanı…

Azın yetmediği, çoğun artmadığı, ülkenin bu ekonomi düzeninde… 

Yaşadığı cümle zorluklara takat yetirmeye çalışıyordu. 

***

Vatandaşın neyi nereye yetiştireceğini bilemeden, arpacı kumrusu gibi düşündüğü… Tam da bu günlerde… 

Göreve geleli henüz altı ay olan TC Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan…

Bir gazetede yer alan söyleşisinde; ülke ekonomisi ve TÜİK verileri hakkında görüş bildirirken yaklaşığı ile şöyle diyordu.

"Apartman görevlimiz olan Sadık abi’ye de çoğu zaman fiyatları soruyorum. Onu sorguya çekiyorum. Ben ‘indi’ diyorum. O ‘inmedi’ diyor. Sürekli ‘fiyatlar inmedi, istersen git şu soğanın fiyatına bir bak’ diyor.”

Son günlerde dilden dile dolaşan  “Sadık abi” repliğinin gülümseten etkisi ile bu söyleşiyi okurken…  

Memleketin Merkez Bankasının başındaki şahsın konuşmasında ön plana çıkan samimiyet ve şeffaflığı görmezden gelmek elbette imkansız…   

Hele hele… Ev kiralarının önlenemeyen yükselişi konusunu özetlediği…   

“Biz ev bulamadık, İstanbul Manhattan’dan pahalı. Annemlere yerleştik” sözleri ise…

Memleketin önemli gerçeklerinden olan barınma sorununa yaptığı bu empati ile…

Adeta… Gerçekleri ve doğruları söyleme zamanının çoktan geldiğine dikkat çekiyordu.

***

Bu yerinde tespitlerle malumun ilanını büyük bir açık yüreklilikle kamuoyu ile paylaşan H. Gaye Erkan’ın bu söyleşisini okudukça…

“Bir gün mutlaka geri döneceğim”  diyerek umutlarını gerçekleştirmek için gittiği ABD’den…

Bu memleketin yerinden oynamış çivisini yerine oturtmak için geri döndüğüne pişman olmuş mudur?

Ya da memlekete dönüş konusundaki esas gayesine ulaşmış mıdır? Bilinmez ama…

İki yıl önce bugünlerde; Maliye eski Bakanının ekonomi denilince ışıl ışıl parlayıveren o gözlerine hiç inanmadan…

Bugün…

TCMB Başkanı gencecik bir kadınının bütün samimiyeti ile doğruları işaret eden sözlerini işitmek de kulaklara hoş geliyordu doğrusu. 

Bu duygu ve düşüncelerle…

Ülke ekonomisinin bu ağır koşullarında yeni bir yılı karşılamaya hazırlanan ülkem insanına…

“Sadık abi”nin şahsında… 

Barınabileceği sıcak bir yuva, yokluk kıtlık mefhumunun olmadığı denk bir bütçe, çocuklarına güvenli ve aydınlık bir gelecek temenni ediyorum.

Ve… Barış ve adaletin tesis edildiği bir dünyada; tüm insanlığa; sağlık, huzur, mutluluk içinde yaşanacak nice güzel yıllar diliyorum. 

Yeni yılınız kutlu ve umutlu olsun efendim.