Karşı kıyıdaki gelişmeleri bizim medya sansürlese de yabancı yayınlar üzerinden okuyoruz… Geçen Noel haftasında Yunanistan’da eko-anarşi eğilimli bir grubun, bazı gıda ürünlerine klor ve hidroklorik asit (tuz ruhu) karıştırdığı iddiası üzerine dünyanın en büyük gazlı üreticileri bu ülkedeki içeceklerini piyasadan çekti. Ülkede yetkililer gıda terörü nedeniyle alarm durumuna geçti…

Yunanistan Gıda Otoritesi (The Hellenic Food Authority, EFET), Yunan polisi sayesinde potansiyel bulaşıdan haberdar olduklarını açıkladı. Kurum, Atina ve Selanik bölgesindeki tüketicileri; 20-25 Aralık tarihleri arasında Coca-Cola, Delta ve ‘Παριζ?κι Υφαντ?ς’ markalarının ürünlerini almaması konusunda uyardı.

Tehdit altındaki ürünleri stoklarında bulunduran süpermarketlere, ürünleri satıştan çekme talimatı gönderildi. EFET, tüketicilerin korunması için elinden gelen her şeyi yaptıklarını açıkladı. Coca-Cola ve Delta, benzer bir olayla geçtiğimiz yıl da karşılaşmış, tehditlere maruz kalmıştı.

AB Çevre Koruma Dairesi’ne (EPA) göre hidroklorik asit; gürbe ve boyalarda, tekstil ve lastik endüstrilerinde kullanılan; gözlere, mukoz dokulara ve cilde zarar veren bir madde. Bu maddeyi içeren içeceklerin tüketilmesi durumunda mide ve yemek borusu gibi organlar ciddi şekilde zarar görebiliyor.

Yılbaşı tatili nedeniyle Yunanistan’a gidecek insanlarımıza “dikkatli olun” demek için yazdım bir kez de…

***

GERÇEK GIDA MESELESİ… Eko Anarşistler böyle yapıyor da dünya ne yapıyor? Gıda ve kimya endüstrilerindeki hızlı gelişim, yeni hammaddelerin kullanımı, hızla artan küresel ticaret ve karmaşıklaşan gıda tedarik zincirleriyle birlikte gıda sahteciliği küresel bir sorun halinde büyüyor.

Rakamlara dikkat isterim… Geride bıraktığımız 10 yıllık dönemde, sahte ve tağşişli gıda skandalları uluslararası gündemlere ve tüketici tepkilerine neden oldu. Bu yılın başında, 21 AB ülkesinin de dahil olduğu 61 ülkede sahte, standart altı gıda ve içecekleri ve yasaklı gıda ticaretini hedef alan ortak bir Europol-Interpol operasyonu düzenlendi.

Neticede 9.800 ton gıda ve 26,4 milyon litre içecek ele geçirildi. Başka şekilde ifade edilecek olursa, operasyonla aralarında alkol, zeytinyağı, maden suyu ve havyar gibi lüks ürünler de dahil olmak üzere toplam 13 milyon ürün yakalandı.

***

ZENGİNLEŞTİKÇE DAHA KÖTÜ BESLENEN BİR DÜNYA…. Dünya Bankası tahminlerine göre geliri dünyada 16.000 Dolar’ın üstünde olan hane halklarında yaşayan nüfus, 350 milyondan, 2030 yılında 2.1 milyara varacak. Tüketilecek gıdaların niteliğinde değişim kaçınılmaz. Açlık sorununu aşmış tüketiciler; daha fazla et, süt, meyve ve sebze tüketiyor. İşlenmemiş gıda talebi artıyor. Kişi başına gelir 4.000 dolara ulaştığında, talep işlenmiş gıdaya kaymaya başlıyor.  Tüketici, artan oranda hizmet, paketleme, çeşitlilik ve güvenlik istiyor.

Arz tarafında gelecek pek iç açıcı değil. Gelişmekte olan ülkelerin üretim kapasiteleri artan talebi karşılamaları hayli zor. Dünya gıda ticaretinde genişleme kaçınılmaz. Yeniden yapılanmakta olan dünya gıda piyasasında zaten anlamını yitirmiş mal bazında kendine yeterlilik ısrarı tamamen anlamsız bir hale geliyor.

***

Yeni bir yılın eşiğinde dünyaya bir de buradan bakın istedim.