Nedim ATİLLA
Geleneksel sanatları yaşatan kadınlar
1 Şubat 2023 Çarşamba

Bu gecikmiş bir teşekkür yazısı. Geçen ay gittiğimiz Trabzon’da karşılaştığım kıymetli insanlardan biri de kooperatif lideri Bahar Kastan idi. Bahar Hanım’dan Trabzon'da yedi kadının girişimleriyle kurulan İpekyolu Kadın Girişim Üretim ve İşletme Kooperatifi’nin öyküsünü ayak üstü dinledim, heyecanlandım, 18 ilçenin yanı sıra Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki kadınlara da gelir kapısı oluşturduklarını öğrenince daha çok sevindim.

Trabzonlu 598 üretici kadın, ipek kozası, Şalpazarı dastarı, feretiko bez dokuma, sabun, süs eşyaları, tel kırma, çanta ve cüzdan, takı, tahta kaşık, Trabzon fanilası, iğne oyası, reçeller, sepet, telkâri, ahşap oymacılığı gibi ürünler yaparak, satışa sunmuş. Aslında Trabzon ve çevresinde geleneksel el sanatları olarak, hasır bilezik yapımı, telkâri, taş ve ahşap işçiliği, dokumacılık, bakırcılık, bıçakçılık, yorgancılık gibi sanatlar yaşıyor.

Trabzon Valiliği kayıtlarına göre tarihi belgelerde “Padişahın donu ile gömleği ve ipekli kumaşlar Trabzon dokumasından tedarik edilirdi” diye yazılmış “Trabzon bezi” … Bu kumaşlar bütün Osmanlı vilayetlerinde ün yapan Trabzon dokumaları…

Hızla aşınan sanatlardan biri de ülkenin her yerinde olduğu gibi “Kazazlık”. İpek veya naylon tel üzerine burularak sarılan çok ince (0,08 mikron) 995 ayar altın ve 999 ayar gümüş teller ile yapılan yöresel bir el sanatı. Altın ve gümüş tellerin sarılması sırasında, içte kalan ipek ya da naylon iplik kıvrak tutularak sarma işlemi yapılırmış. Sonuçta bitmiş bir telin kalınlığı ise 03-05 mm kalınlığına ulaşıyormuş. Bakar mısınız inceliğe. Kazazlık ürünlerinin başında kolye, küpe, bileklik kadınların, tespih ve tespih püskülleri ise erkeklerin en çok tercih ettiği ürünler arasında yer alıyormuş. 20. Yüzyıl başında Trabzon’da 50’nin üzerinde kazaz dükkânı bulunurken şimdilerde sayı çok sınırlı. Trabzon’da kuyumcular çarşısında kazazların, telkırmacıların, telkâri üreticilerinin sayısı geçmişte azalıyordu. Şimdi koruma altına alınmış. İpekyolu çatısı altındaki kadın girişimcilerin bu işlere de el atmış olmasına sevindim.

Feretiko adını ilk kez duydum. Geleneksel yöntemlerle kenevir ipinden yapılan bir dokuma imiş feretiko. Feretiko kumaşından yapılan ürünler, Fransa, Lübnan ve Azerbaycan'a gönderiliyor. Bahar Kastan “Dünya pazarında kenevir kumaşının 'dost kumaş' olduğu maalesef bilinmemekte. Biz de kadınlarımızla bu pazara, kenevir kumaşının yani Karadeniz'e ait yöre kumaşının girişini sağladık” diyor.

“Geçmişin İzleri Geleceğin Eserleri Projesi” kapsamında kooperatif Trabzon ve ilçelerinin yanı sıra Diyarbakır ve Mardin’deki kadınların yaptıkları ürünlerin de satışını yapıyor. Bizim gittiğimiz etkinlikte bir de sergiye katıldık. Ürünleri tanıdık.

Trabzon, Mardin ve Diyarbakır'ın unutulmaya yüz tutan yöresel ürünlerini bugüne uygun şekilde çağdaşlaştırdıklarını söylüyordu Bahar Kastan…

Ürünlerini araştırdım tabii ki. Trabzon’un hemen her yerinde olduğu gibi Şalpazarı’nda da (Eski ismi türkülerde de geçen Ağasar) İlçesi’nin kültüründe en önemli öğelerden birisi de geleneksel kadın kıyafetleri. Adı bile Şal-Pazarı.  Halk, “dastar” denen şal dokumalarını uzun süre kendi el tezgahlarında yapmış. Giyim ihtiyaçlarını dastar ve çul dokuyarak, taşıma ihtiyaçlarını çentiye (çentik), zembil (camdan), heybe dokuyarak karşılamış. Bazen de dırmaç, urgan ve ip dokuyarak, bel bağı, yörek bağı dokuyarak süs ve beşik ihtiyaçlarını karşılamış. Şimdi bu dastar büyük satış portallarında bile kendine yer buluyor.

Karadenizli kadının simgesi olan peştemal, dolay peştemal (bele dolanan) ve başpeştemali olarak iki ana gruba ayrılıyormuş. Renk, büyüklük ve dokuma tekniğine göre de değişik isimler alırlarmış, makaslı, ikat, çeşan gibi. Bambaşka bir dünya yani.

Öykülerini ilk kez dinlediğimde çok sevindiğim Bahar Kastan ve arkadaşlarını bir kez de buradan kutlamak isterim.

 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Böyle mi olacaktı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bardak boş mu dolu mu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Ben böyle inanıyorum!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva