İzmir’de tam dört kuşak…

Kültürpark ile büyüdü…

Fuar zamanı…

(Bi’zamanlar 30 gün sürerdi…)

Bileğine bağlanan uçan balonla sevindi…

Kaybolunca polis amcaların ısmarladığı dondurmayı…

Yalaya yalaya annesine-babasına kavuştu…

Delikanlılar…

Paraşüt Kulesi’nden atlayarak…

Sevdikleri kıza caka sattı…

Şaka değil…

10 yaşından beri Fuar’dan topladığı broşürlerle…

Koleksiyoner olanlar var…

Önce annelerinin elinden tutarak gezdiler…

Şimdi, o çocuklar…

Dede-nine oldu, torunlarını ellerinden tutup gezdiriyorlar…

***

İstediğin İzmirli’ye sor…

O cennet için…

Önce “Fuar” der; sonra düzeltir…

“Kültürpark” der…

Doğum tarihi, 1 Ocak 1936…

83 yıldır…

İzmir’de doğanın…

Sonradan İzmirli olanın…

Hatta…

Sığınmacıların…

“Temiz hava, sessizlik ve bol oksijen” başkentidir…

Her delikanlı, sevgilisinin elini orada tutmuştur…

(Hoş, şimdi kumrular gibi sevişmenin modası geçti, yan yana bile akıllı telefonla oynuyorlar…)

Kuruyan ağaçları olabilir…

Ama hala bu kadim kentin ciğeridir Kültürpark…

***

Üç yıl önce İzmir Büyükşehir Belediyesi…

“Yeni Kültürpark Projesi” hazırladı…

Büyükşehir niyetini açık açık anlattı…

İsmet İnönü Kültür Merkezi ve Atlas Pavyonu yıkılacak…

İkinci bir göl yapılacak…

Giriş kapısı sayısı arttırılacak…

Mevcut ağaçlar korunacak, yeşil alan 21 bin metrekare artacak…

Peki, Kültürpark’ın duvarları yıkılacak mı?

Araya seçim girdi…

Sonra bi’daha seçim, ardından yine seçim…

Filan derken, bugünlere gelindi…

Yani…

Proje tanıtımının üstünden 1000 gün geçti…

Bir arpa boyu yol alınamadı…

1 No’lu Kültür Varlıkları Koruma Kurulu…

“Olmaz böyle bi’şi…” diyerek…

Belediye Meclisi’nden geçen Revizyon Projesi’ni onaylamadı…

Sonunda…

“Hiç olmazsa bir arama konferansı yapalım” dendi…

Büyük Başkan Tunç Soyer de katıldı…

“Kişisel düşüncemin kıymeti yok! Ben sizi dinleyeceğim” sözleri ile…

Düşüncelere açık olduğunu hissettirdi…

Sonuç?

Bakalım, göreceğiz…

Acaba “hangi bahar”ın sonunda…

Bu projeye el atılacak?

***

Aslında…

Şahsen, Kültürpark’ın içiyle değil…

O’nu şehirle sınırlayan duvarlarla ilgileniyorum…

Çocuktum, bildiğimiz bahçe teli vardı…

Serpme sıvalı alçak duvarların üstünde…

Kötü görüntüydü…

Yüksel Çakmur, özel bir duvarla çevreledi Kültürpark’ı…

Demir ferforjeler o güne göre çok estetikti…

Bugün de şık görüntüsünü koruyor…

Şimdi…

Çıkmış birileri, “Yıkalım o duvarları…” diyor…

Neden yıkalım?

Zaten simge beş kapıdan girerken bilet almıyorsun…

Yılın 355 günü beleş geziniyorsun…

Duvardan ne istiyorsun?

***

Tut ki…

Bi’izin işareti çakıver yıkılması için...

Alimallah…

Yarın sabah, o duvarların yerinde yeller asar…

İyi mi olur?

Bugünkü duvarları Kültürpark’a kazandıran…

Dönemin Belediye Başkanı Yüksel Çakmur’a sordum…

“O duvarlar yıkılırsa ne olur?” diye…

Kestirmeden gitti, şöyle dedi:

“Kültürpark biter!”

O duvarlar “sanal” bir koruyucu…

Bitki örtüsünün muhafızı…

En azından…

“Bak, bu Kültürpark koruma altında” duygusu veriyor…

Zaten para mara vermiyorsun girerken…

Hiç olmazsa…

Medeni biçimde görkemli bir kapıdan içeri giriyorsun…

Bunun hazzı yeter…

***

Kültürpark’ın duvarlarını İzmirliler’in…

Ve dahi İzmir’i yönetenlerin insafına bırakalım ve…

Yepyeni…

Önemli bir bakışa dalalım…

Hani, şu aralar arama konferanslarıyla…

Kültürpark’ın geleceği tartışılıyor ya…

Tam bu sırada…

Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer…

“SonSöz TV”ye konuk oldu ve bombayı patlattı:

“Artık İzmir Fuarı, Kültürpark’a zarar veriyor…”

Neden?

Özlem Hanım’a göre şundan:

“Fuar kullanımının hayata geçiş biçiminin…

Kültürpark’a zarar verdiği ortada…

Biz artık Kültürpark içerisinde fuarı istemiyoruz…

Geçmiş yıllarda yapılan fuarların verdiği zararlar olmuştu…”

Doğrudur ve yerden göğe haklıdır…

Ancaaak…

Bu yıl 88’incisi düzenlenecek İzmir Enternasyonal Fuarı’nı n’apalım?

Kapısına kilit vurup…

Uluslararası ömrüne son mu verelim?

Belki de öyle yapacağız, çaresiz…

Ya da…

“Dalya” demeye hazırlanan İzmir Fuarı’na…

İzmir’de başka bir adres bulacağız…

***

Bu bilimsel yanı ağır basan öneriye…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ne der?

İzmir Fuarı’nı…

(Katılan yabancı ülke sayısı 30’a düşse de…)

Kültürpark’ın içinden çıkarmak…

Ne kazandırır?

Ne kaybettirir?

***

Bence 12 yıl daha sabredelim…

100’üncü İzmir Fuarı’nı Kültürpark’ın içinde yapalım…

Sonra?

O zamana kadar planlaması biterse…

Ve dahi mümkünse…

EXPO için filan düşünmüştük ya…

İnciraltı’na taşıyalım…

Olmadı…

“N’apalım, ömrü bu kadarmış!” diyerek…

Garibim İzmir Fuarı’nın…

Kapısına kilit vuralım…

Sonra da…

1930’lu, 40’lı, 50’li yıllarda çekilmiş siyah-beyaz fotoğraflarına…

Baka baka gözyaşı dökeriz…

***

Bitiriyoruz…

Kültürpark’ı yaşatalım…

Yeni projeyi…

Vatandaşın dilek ve önerilerini de dikkate alarak…

Hayata geçirelim…

Ama, iki şeyi yapmayalım…

Bir; duvarları gökten melekler inse yıkmayalım…

İki; İzmir Fuarı’nı içinde doğduğu Kültürpark’tan ayırmayalım…

Gerisi, size kalmış sayın yöneticiler…

Ben tarihe not düşeyim de…

Günah benden gitsin…

Nokta!

Sonsöz: “Kültürpark, kararlı bir Devlet’in İzmir’deki en büyük projesidir… Fuar ise kocaman bir halk okuludur…”