Adam Cumhurbaşkanı seçilmiş ama ülkesinin milli marşı yerine AB Marşını çaldırıyor… Macron, Fransa’da oyların üçte ikisiyle seçimi kazandı ve AB Marşıyla kutlama yaptı. Fransız cumhurbaşkanına verilen yetkiler, diğer batılı demokrasilerle karşılaştırıldığında “rakipsiz”. Ülkenin büyük kısmından destek aldı. Ancak, göz önünde bulundurulması gereken seçimlere katılmamaya karar veren ya da beyaz oy kullanan kişi sayısı. Öyle ki Fransız seçmenin dörtte biri sandığa gitmemiş…

Aslında Fransa’da 2017 Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürprizlerle geçti. Önce iki büyük iktidar partisinin, Sosyalist ve Sağ-Merkez sağ partinin ön seçimlerinde favori adayları elendi. Merkez sağda tutucu Hıristiyan kanada yakın aday birinci gelirken, Sosyalist partide sol kanadın adayı sürpriz yaptı. Cumhurbaşkanlığı birinci tur seçimlerinde ise bu kez seçmen bu iki büyük partinin adaylarını eledi, ve birinci tura, partisi bile olmayan Emmanuel Macron (%24,01) ile aşırı sağın, Milli Cephe’nin adayı Marine Le Pen (%21,30) kaldı. Seçimlere "La France insoumise" ( İsyankar Fransa) adı altında giren Sol Parti'nin adayı Jean Luc Melenchon ise bir sürpriz yaparak %19,58 oy aldı ama ikinci tura çıkamadı.

Böylece bundan bir yıl öncesine kadar adı bile bilinmeyen, bir ara Cumhurbaşkanı Fançois Hollande’ın danışmanlığını ve kısa süre de Maliye bakanlığını yapan Emmanuel Macron, aşırı sağın karşısında seçimin favorisi oldu ve Cumhurbaşkanı seçildi.

Fransa Haziran’da milletvekillerini seçecek; ancak Macron’un yeni “Yürüyüş” siyasi hareketi o kadar yeni ki hiçbir seçimde henüz aday gösteremedi. Ama gördüğünüz gibi Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanabiliyor…

Emmanuel Macron bugüne kadar dünyayı açılmayı bir şans olarak gören, içine kapanmayı reddeden bir vizyonu savundu. Globalleşmeden ve Avrupa Birliği’nden yana olduğunu hiç saklamadı. Milliyetçiliği açıktan reddeden çizgisini seçim kampanyaları boyunca korudu. Seçimlerde Fransız bayrağının yanı sıra Avrupa bayrağını da kullanan tek adaydı. Seçim sonuçları açıklandıktan sonra, Louvre Müzesinin bahçesinde düzenlenen mitingindeki konuşmasını, Fransız ulusal marşı ile kapatsa da, mitingini Avrupa marşı ile açtı.

Siyaset analizcileri Macron’un zaferini, Le Pen’i görev dışında tutmak isteyen insanlar sayesinde kazandığını iddia ediyorlar ama bu durumu “Faşizmin Avusturya’dan sonra Avrupa’daki ikinci yenilgisi” olarak yorumlayanlar da az değil… Le Pen’i de destekleyen Trump seçimi ve Brexit sonrası esen sağcı dalga Avrupa’nın kalbini vurmak üzereydi. Anti faşist güçler Fransa’daki ilk tur oylamada, Le Pen ve Jean-Luc Mélenchon gibi AB karşıtı adaylar oyların yüzde 40’ını almış olmasından kaygılıydı.. Orta Avrupa Üniversitesi’nden Fransız siyaset uzmanı Dorit Geva, “Macron’un zaferi, birçoklarının Ulusal Cephe’yi (FN) reddettiğini gösteriyor ancak aynı zamanda çoğu da bir aday ya da parti tarafından temsil edilmediğini düşünüyor” diyor…

Fransa politikaları uzmanı Dorit Geva, “Seçim sezonunun en büyük göstergelerinden biri, Fransız seçmenlerin popülizm sevmesi ama aynı zamanda Avrupa’yı da sevmesiydi” dedi.

Anti faşistlerin sevinci temkinli… Brexit kampanyacısı Nigel Farage, Fransız seçim kampanyası sırasında Euroscepticism’in “büyük bir sıçrama” yapmış olduğunu ve Le Pen’in cumhurbaşkanlığını 2022’de kazanabileceğini söylüyor…

Sosyal Kırılma Kavramını unutmamak gerek. Kabaca bir yanda büyük kentlerin Fransasını, öte yanda kırsal kesimin Fransasını yansıtan bir tanımlama bu... Bir yanda eğitim düzeyi yüksek, yaşama düzeyi yükselen kesim, öte yanda lise mezunu bile olmayan, işsizliğe mahkum, yaşama düzeyi sürekli gerileyen kesim. Şehirliler kendilerini  Emmanuel Macron’da bulurken, ikincisi aşırı sağa buluyor ve Marine Le Pen’e oy veriyor … (Cumhurbaşkanlığı birinci tur seçimlerinde bu seçmenin küçük bir kesiminin La France insoumise (İsyankar Fransa) adayı Jean Luc Melenchon’a yöneldiği görüldü).