Yönetilmez hale geldiğimiz apaçık ortada.

Ne “kızgın demiri soğutmak” ve ne de “Türkiye ittifakı” çözüm değildir.

Ortada:

“Yönetemeyen Demokrasi”

Ve…

“Halksız Demokrasi” söz konusudur.

Daha dün ekonomik buhran devam ederken , “dış güçler”den bahsedip sonra o güçlerin yenildiğini söylemek ve fakat bugün yine “dış güçler”den bahsetmek sorunun çözümüne deva değil…

Biz ısrarla, dilimiz döndüğünce ve bıkmadan artık belki aynı şeyleri tekraren ve fakat çözüm olacağına inandığımız fikirlerimizi söylemeye ve yazmaya devam edeceğiz.

Şimdi:

Muhalefette yani CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi durmadan ve ardı arkası kesilmeden aynı şeyleri tekrar etmek zorundalar.

Neyi?

Kesinlikle “Demokratik Parlamenter Sisteme” dönülmeyi.

Merhum Ecevit azınlık hükümeti kurmuştu ve “kumar borcu” olmayan 13 kişi arıyordu

Hedef Adalet Partisi’ydi…

Merhum Demirel durumun ciddiyetini anladı.

Güven Oylaması’nın yapılacağı güne kadar her gün grup toplantısı yaptı.

Hiçbir arkadaşının bu oylamada fire vermemesi gerektiğini vurguladı.

Hemen her gün.

Bıkmadan usanmadan.

Ve oylama günü geldi çattı ve Adalet Partisi bir fire bile vermedi ve Ecevit Hükümeti güven oyu alamadı.

Demek ki; ısrar ve bıkmadan anlatmak.

Bütün mesele bu...

Çünkü:

31 Mart Seçimleri AKP’yi ve Genel Başkanı’nı boks deyimiyle “abandone” etmiştir... Bundan sonra yapılacak iş muhalefetin hamle yaparak hep beraber normalleşmeyi sağlayacak sisteme yeniden dönüşe mecbur etmektir…

Çünkü:

Türkiye’nin buna ciddi ihtiyacı vardır. Görülüyor ki, iç ve dış sorunlar devasa boyutlara ulaşmıştır ve artık mevcut yapı bunu kaldıracak durumda değildir.

Çünkü:

Güvenoyu, gensoru, soruşturma, denetleme yoksa o sistem işleyemez.

CHP Genel Başkanı’na karşı işlenen “linç girişimi” ile ilgili İçişleri Bakanı ilginç sözler söylüyor ama kendisi ile ilgili “gensoru” veya “soruşturma önergesi” verilemiyor, sadece “suç duyurusu”nda bulunuluyor... Böyle bir sistem olur mu? Hukuk buna cevaz verir mi?

CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi artık gündemlerini “Yeniden Parlamenter Sisteme Dönüş” yolu için düzenlemeli ve buna olan ihtiyacı muhatapları da ikna eder bir şekilde tasarlamaları gerekir.

Bir ülkede parti genel başkanları “el sıkışmada” bile sorun yaşıyorsa ve bir “geçmiş olsun” bile esirgeniyorsa nasıl düzlüğe çıkılır?

Siyasal polemiklerin bu kadar yoğun yaşandığı bir başka ülke var mı acaba?

Tekrar başa dönüyorum:

“Demokratik Parlamenter Sistem”e dönme yolunda, başta muhalefet partileri olmak üzere herkes üstüne düşen görevi yerine getirmeli ve ülkemiz uzun zamandır içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtulmalıdır…