İnsan düşünmeden edemiyor, hangi dine inandığını bilmediğimiz Merkel Almanya’yı 57 Müslüman devletten daha iyi nasıl yönetti?

Bu işin bir ilmi bir dini vardı da bizim mi haberimiz olmadı!

Merkel başarısını bir dine borçlu değildi, bunu biliyoruz. Gençliğinde çıplaklar kampına gittiğini de gizlemedi.

Bir Müslüman liderin gösteremediği başarıyı nasıl göstermişti, bu bizler için bir muammaydı!

Bizimkiler “İtibardan tasarruf olmaz” sözünü Allah kelamı gibi altın harflerle semaya yazarken Merkel az yedi, az içti, israf da etmedi.

Bunu nasıl başardı hala anlayamadık.

Mercedes’i Almanlar üretti ama üç yüzlü beş yüzlü konvoylar halinde binenler, trafiği felç edenler ise Alem-i İslam’ın mümtaz liderleri oldu!

***

Alem-i İslam’dan milyonlarca kadınlı erkekli din kardeşimiz ölüm tarlalarını, mayınlı bölgeleri ve tel örgülerini canları pahasına aştılar. 

Birlikte yola çıktıklarının yarısını boğularak veya mayına basarak kaybettiler. 

Yarısı bile Almanya’ya ulaşamazken keyfimize diyecek yoktu!

Karıncanın hikayesinde olduğu gibi hacca gidemeyebilirlerdi amma o yolda ölmeleri bile yeterliydi.

Bu kadar zalimi, haini Müslümanların başına kimler musallat etmişti?

Araştıran da yoktu soran ve eden de..

Sonunda aklın ve bilimin gösterdiği yolda yürüyen Merkel herkesin hayranlığını kazanarak görevini bıraktı.

Bir eksiği vardı, 17 yıl boyunca her şeyi başardı amma “itibardan         tasarrufu elden bırakmadı.” Oysa bal tutmuştu, yalaması gerekiyordu. Ama yalamadı!

Dünyanın en büyük reel ekonomik düzenini kuran Merkel çarşıya pazara alışverişe giderken de tasarruftan taviz vermedi. Aldıklarını da eşiyle birlikte çek çekle eve taşıdı!

Almanya’yı küçük mü düşürdü, rakiplerini yüceltti mi, orasını siz düşünün..

“Yiyiniz, içiniz israf etmeyiniz” emr-i ilahisi sanki küffara nazil olmuştu da bizim kuzular mitinglere meleyerek gittiler, doğru söylersin… hak söylersin… naraları attılar.

Canınız sağ olsun!

Ama şunu unutmayın, bir gün Merkel’in Allah’ı bizi yoklarsa -Allah korusun- kim sağ kalır orası bilinmez.