Memleketin en sevdiğim coğrafyalarından biri de Trakya… Bu yıl da Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi çok güzel işlere imza attı ve Eylül ayının son günlerinde güz mevsimini pek de güzel karşılamamızı sağladı.

Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat gerçek bir vizyoner… Adı sanı pek az duyulan Tekirdağ’ı adım adım bir kültür ve lezzet kentine dönüştürüyor. Özellikle de İbrahim Balaban Müzesi ile Müzik Teknolojileri Müzesi için Ekrem Başkan’ı kutluyorum. Müzik yapım atölyesini TRT’de izlemiştim, çok hoştu. İbrahim Balaban Müzesi’nde hissettiklerimi daha sonra yazacağım…

Önemli bir zenginlik de Bisanthe Sanat ve Tasarım Galerisi… Tekirdağ’ın en eski adından alıyor adını ve hem Rodosto adını hem de Bisanthe’ye sahip çıkması ile uygar kimliğini de ortaya koyuyor Başkan Eşkinat. Uluslararası Kadın Ressamlar Sanat Çalıştayı, Devlet Sanatçımız piyanist Gülsin Onay adına, solo piyano parçalarını içeren bir beste yarışması düzenlenmesi de alkışlanacak bir iş. Bu yarışma, çok sesli çağdaş Türk müziğini desteklemek, evrensel düzeyde müzik dili kullanarak bir ses ve bir sanat zevkini yaratmak düşüncesiyle açılmış…

Uluslararası Bisanthe Taş Heykel Sempozyumu çerçevesinde güzel sanatlar fakültelerinin heykel bölümlerinde okuyan genç heykeltıraşlara yönelik olarak, Genç Bisanthe adı altında heykel yarışması düzenlenmiş… Bu da ne hoş değil mi?

“İnsan ve Yaşama Dair Kareler” temalı Bisanthe Fotoğraf Yarışması ve Bisanthe Foto Safarisi de kenti bir sanat kentine dönüştürüyor.

.. ve daha neler neler…

Roman çocuklardan kurduğu orkestra ile onların hayata kazandırılması başlı başına bir sosyal atak… Klarineti çalarken adeta öldürdüğü için adı “katile” çıkmış ama karıncayı bile incitmeyecek zarafetteki Katil Hasan’ın heykelini diktiği için de tebrik ettim kendisini.

***

Gelelim işin gurme kısmına… Bölgenin üzümlerinin korunması için yaptığı çalışmalar da alkışa değer… Şimdi sırada lezzet müzesi olmalı. Bu yıl da Trakya’nın bir çok yerinden müthiş köfteciler geldi. Bölgenin üzüm ürünlerinin özelliklerini de Burçak Desombre her zamanki gibi pek güzel anlattı…

Aylin Öney Tan dostumuzun organizasyonunda düzenlenen panelde Trakya’ya özgü kıvırcık kuzusunun ve köftelerinin farkına vardık. Trakya’da benim her konuda bir numaralı danışmanım bölgenin slow food lideri Ali Çakır Hocamdır. Ali Hoca’dan yine bir çok bilgi aldım. Paylaşıyorum.

***

Trakya Bölgesi et ve et ürünleri konusunda da önemli bir yere sahiptir. Bölgede yetiştirilen Trakya Kıvırcık Kuzusu, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin birçok noktasına satılmaktadır. Özellikle yiyecek içecek sektörünün önde gelen şefleri mutfaklarında Trakya Kıvırcık Kuzusu tercih etmektedirler. Bölgeye gelen ziyaretçiler geri dönerken yanlarında Kıvırcık Kuzu eti götürmektedirler.

Trakya’da Tekirdağ Köftesi, Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesi Çerkesmüsellim’de Pabuç Köftesi, Kırklareli Köftesi, Kırklareli Lüleburgaz ilçesine bağlı Ahmetbey beldesinde Ahmetbey Köftesi, Edirne köftesi ve Edirne Uzunköprü’de Uzunköprü Köftesi en meşhur köfte çeşitleridir.

Trakya’da üretilen köftelerin içerinde Kırklareli Köftesini farklı kılan noktalardan biri tuz haricinde içerisine başka bir baharat vb. atılmamasıdır. Bir diğer husus ise dana etinin içerisine Trakya Kıvırcık Kuzu etinden bir miktar lezzet vermesi için kullanılmasıdır.

Trakya’da köftenin yanında kuru soğan ve maydanoz servis edilir. Acı sos ile olmazsa olmazdır. Acı sos iki şekilde yapılır. Birincisi kapya kırmızı biber, domates ve acı biberden elde edilir. İkincisi ise pul biberden elde edilir.

Köfte mevsiminde koyun yoğurdu ile yenmelidir. Piyaz kışın servis edilir. Eskiden piyaz yapılırken kuru fasulye, kuru soğan, maydanoz, haşlanmış yumurta, yağ ve sirke kullanılırdı.

Trakya’da köfteciler aile işletmelerinden oluşmaktadır. Zincir işletme göremezsiniz. Şubesi olan aile işletme sayısı azdır.

Trakya Kıvırcık Kuzu Eti: Kıvırcık cinsi hayvanın bilimsel adı Ovis aries olarak geçer. Kıvırcık Koyunu Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan'da yetiştirilen koyun ırkıdır. Yunanistan'da bu ırk Thraki adı ile bilinir. Sürü içgüdüsü ve engebeli arazilerde uzun mesafeleri yürüme kabiliyeti iyidir. Adaptasyon yeteneği yüksektir. Sağlam yapılı ve kanaatkar olması nedeniyle kötü çevre koşullarına dayanıklıdır. Et ve süt verimi oldukça iyidir. Et yağının kas ve lif aralarında dağılmış olması ete yumuşaklık ve lezzet verir. Kıvırcık kuzularının eti açık renkli ve ince liflidir…

Trakya’da YÜCİTA Başkanı Prof. Yavuz Tekelioğlu ile beraberdik. Bu ürünler için coğrafi işaretlerin alınabilmesi amacıyla hemen çalışmaya başladı Yavuz Hoca…

İyi haberler var her zaman Trakya’dan… Bu haberleri verenler sağolsun…