Filiz SEZER
Bayram coşkumuz!
23 Nisan 2021 Cuma

Bayramı kutlamak kadar, öncesindeki o tatlı hazırlanma telaşı ve heyecanı da çok güzeldir. Oysa bugün, Cumhuriyetimizin en anlamlı bayramlarından birini, bir kere daha, dünyayı kasıp kavuran bir pandemi gölgesinde, coşkudan uzak yaşıyoruz.

Bugün çok farklı açılardan eleştirilse de varlığından hala bahsedebildiğimiz bir demokrasinin temelini oluşturan TBMM’nin kuruluşunun yıl dönümünü kutladığımız bu özel günün Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara hediye edilmesinin çok önemli bir anlamı var kuşkusuz. Tüm kazanımlarımızı koruyup ülkemizi ileriye, aydınlık bir geleceğe taşıyacak olan çocuklarımıza bu görevlerini böyle güzel bir bayramla öğretmek ne kadar incelikli bir düşüncedir.

Peki bugün gerçekten neşe dolabiliyor mu çocuklar? Sadece belli bir müfredat çerçevesinde bazı bilgiler öğrenmekle kalmayıp sosyalleştikleri, hayata hazırlandıkları yer olan okullarından neredeyse bir yıldır uzaktalar. Şanslı olanları bilgisayar başında, sınıf ortamından uzakta ve göz temasından yoksun bile olsalar öğrenime devam etmeye çalışıyorlar. Ancak her çocuk bu şansa sahip olamadığı için bir yıldır eğitim-öğretim sürecinden yoksun durumdalar. Pandeminin başında kapıldığımız virüsün herkesi eşitlediği yanılgısı çok kısa sürede yıkıldı ne yazık ki. Ülkemizde pek çok çocuk bırakın bilgisayar başından öğretmeni ile görüşebilmeyi, ilk okul çağındaki her 3 çocuktan biri EBA’ya dahi ulaşamıyor (MEB resmi raporu verilerine göre).

Özellikle kırsal alanda veya ailelerinden destek alamayan çocuklar için durum daha da kritik. Pek çoğu derslerden tamamen kopmuş ve çoktan aile iş gücüne katılmış durumda. Köy okulları öğretmenleri aşılanmış olsa da okullar kapalı. Yine kırsal alandaki kız çocukları veya özel eğitim ihtiyacı duyan çocuklar gibi dezavantajlı gruplar için yapılan farklı bir çalışma ise ne yazık ki yok.

Okulların virüs bulaştırma hızına etkisi konusunda dünyada tam anlamıyla bir görüş birliği olmasa da pek çok ülke yüksek bulaş oranlarına rağmen okulları tamamen veya kısmen açık tutma eğiliminde. Türkiye ise okulların en uzun süreyle kapalı olduğu ülkelerden biri oldu. Ekonomik anlamda sıkıntı yaşamamak için, sosyal alanda büyük bir kayıp vermekteyiz. Sanki savaş dönemindeymişiz gibi kayıp bir kuşağın gelişine tanık oluyoruz canlı canlı.

Pandeminin yarattığı koşulların dışında da okullaşmayan çocuklar ülkemizin önemli bir sorunu olarak yıllardır karşımızda duruyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar ile çocuk işçi sayısı azalsa da TUİK verilerine göre 15-17 yaş grubu çocuklarının iş gücüne katılım oranı yüzde 16,6 gibi oldukça yüksek bir değer. Bu oranın resmi kayıtlara yansımayan çocukları içermediğini de unutmamak gerek. Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından “çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyan, potansiyellerini ve saygınlıklarını eksilten, fiziksel ve zihinsel gelişimlerine zarar veren işlerde çalıştırılmaları” olarak tanımladığı çocuk işçiliği çözüm bekleyen çok önemli bir sorun.

Kuşkusuz her ebeveynin en büyük amacı çocuğuna mutlu bir yaşam sağlamak ve geleceği için sağlam bir temel hazırlamak. Aydınlık ve refah bir gelecek için aynı sorumluluğu tüm çocuklar için hissedebiliyor olmak ve gerektiğinde elini taşın altına koyabilmek gerekir sanırım. Bir çocuğun büyüdüğüne şahit olmak, onunla yeniden öğrenmek, hayata karşı merakı ve heyecanı tazelemek edinilebilecek en güzel tecrübelerden biri. Bu tecrübenin herkes için aynı derecede keyifli olabilmesi için umutla mücadele etmek de bizim bu Bayramı kutlayabilmemize sağlayanlara karşı bir borcumuz olmalı her şeyden önce.

Sıkıntılarla dolu bir süreçten geçiyor olabiliriz, ulusallık kavramının içi boşalmış, egemenlik dört yılda bir oy vermeye indirgenmiş, çocukların arasındaki uçurumlar derinleşmiş olabilir.

Ancak Bayram coşkusundan vazgeçmemek, kısıtlanmış mikro çevremizde olsak da çocuklarımıza bu sevinci yaşatmak, bu özel günün anlamını tekrar ve tekrar anlatmak gerek. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
AVM krizinde kim kazandı?
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Alkışlayalım mı? Eleştirelim mi?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bumerang!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli bir tür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Yumuşama mı, oyun kurmak mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bitki kıyameti
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Gerçek annelik
Kemal ARI
Kemal ARI
Şirince’de Manoli’nin izinde (1)
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva