Hiç şüphesiz bütün seçimler önemlidir. Yerel veya genel bütün seçimler bu kurala tabidir. Esasen en küçük bir dernek kongresi bile mensupları için önem arzeder.
Ancak:
7 Haziran seçimlerinin bir başka özelliği var.
Şöyle ki:
Bu güne kadar yapılan seçimlerde kimin iktidar olacağını veya birinci, ikinci partinin hangisinin olacağına karar vermeye çalıştık. Yani ya iktidar partisini veya birinci partiyi ve ondan sonra gelecek partileri seçmeye çalıştık.
Bu seçim de ise:
Doğrudan rejimin geleceğini oylayacağız.
Nasıl?
Erdoğan bu konuyu apaçık ortaya koyuyor.. Pek çok konuşmasın da özetle ve mealen şunları söylüyor: 1876 veya 1924 ve hatta 1946 ile hayat bulan sistem 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimi ile “dinlenmeye” alınmıştır. Artık yeni bir sisteme geçilecektir.
Peki, 90 yıldır uygulanmaya çalışılan ve şimdiler de “dinlenmeye” alınacak olan sistem nedir?
Önce Parlamenter Sistemdir. Yani Yasamanın, yargının ve yürütmenin birbirinden bağımsız olduğu “kuvvetler ayrılığı sistemi”.
Üniter devlet.
Laik Cumhuriyet.
Ulus Devlet.
Bütün konuşmalar bir arada düşünülürse çıkan sonuç budur. Diğer bir deyişle 7 Haziran seçimlerinde seçmen doğrudan tamam veya devam diyecektir. Yani ya Kurtuluş Savaşı sonucu elde edilen ve Anayasamızın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek olan ve aynı zamanda Devletimizin kuruluş felsefesi olan ilk üç maddesi dahil ana unsurları değiştirilecek ve başkanlık sistemine geçilecek veya böyle bir değişikliğe geçit verilmeyecektir.
Mesele bu kadar nettir ve açıktır.
İktidar partisi ve Erdoğan’ın tutumu çok nettir.
İktidar cenahının tavrı, eylemi, fikri ve tutumu bu doğrultuda apaçık ortadadır.
Listelerini de bu doğrultuda hazırlamıştır.
Şimdi listelerin yorumunu yaparken meseleyi tamamen bu perspektif içinde ele almamız gerekmektedir.
O halde:
İktidar cenahının bu açık tavrı karşısında,
Meclisteki muhalefet tarafının tavrı, fikri, tutumu ve listesini oluşturan bireyler bu konuda açık ve net bir tavır sergileyecek durumda mıdır?
Yani daha açık yazalım. CHP ve MHP’nin listeleri bu tablo karşısın da iktidar tarafının ortaya koyduğu ve doğrudan rejimi değiştirmeyi amaçlayan tezine karşı durup “müesses nizamı” koruyacak yapıda mıdır?
Bu soruya ne yazık ki olumlu cevap veremediğimi ifade etmek istiyorum.
İşte bu sebeplerledir ki 7 Haziran seçimleri bütün seçimlerden farklıdır ve önemlidir. Ve buna bağlı olarak 25. Dönem TBMM ya “Gazi Meclis” gibi bütünlüğümüzü koruyacak ve öyle anılacaktır veya ve ne yazık ki “bölünmenin” olduğu bir Meclis olarak anılacaktır.
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri