EGEDESONSÖZ – İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız, SONSÖZ TV’de Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde Cumhuriyet Halk Partisi’nde yaşanan gelişmelerini masaya yatırdı. Yaldız, Gazeteci Fatih Yapar’ın, “Ekrem İmamoğlu, CHP’de olağanüstü kurultay meselesini gereksiz yere gündeme getirmek, doğru değil; bu ateşe odun atmaktır, dedi. CHP’nin diğer güçlü ismi Mansur Yavaş, bu konuda bir açıklama yapar mı?” sorusuna yanıtı verdi. Yaldız, tüm anketlerde Cumhurbaşkanı adayı olarak Mansur Yavaş’ın önde çıktığını hatırlatarak, “Ekrem İmamoğlu da Mansur Yavaş da yüzde 51’i rahat alır. Fakat Mansur Yavaş, 5-10 puan daha fazla alır. Öyle ki Mansur Yavaş, Cumhur İttifakı’nın içini boşaltır” dedi.
ÖZEL GENEL BAŞKAN AMA İMAMOĞLU, CHP’NİN GERÇEK PATRONU
“Mansur Yavaş’tan bu konuda bir açıklama geleceğini sanmıyorum. Çünkü O bir bakıma sakin güç oyununu oynuyor. Mansur Bey, daha merkezde duran, derli toplu, daha güven veren bir figür. İmamoğlu ise Cumhuriyet Halk Partisi’nin gerçek patronu. Bunu, şu andaki yönetim şemasına bakarak söylüyorum. Özgür Özel, genel başkan ama lider İmamoğlu… Belediye başkanlarının, ilçe başkanlarının, delegelerin hal ve tavırlarından, paylaşımlarından bunu anlıyoruz. İmamoğlu, CHP’nin gerçek lideridir. Özgür Özel ise, liderin atadığı genel başkandır. Fiiliyatta durum böyledir. CHP, bugüne kadar hiç bu kadar emanetçi bir genel başkan tarafından yönetilmemişti. İmamoğlu, son bir haftadır Avrupa Birliği üzerinden mültecileri konuşuyor, kurultayı konuşuyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sıfatının çok üzerinde konularla ilgili konuşuyor. CHP’deki bu parçalı yapı varken, Mansur Yavaş, İmamoğlu gibi aktif ve hakim değil ama halkta ve kamuoyunda İmamoğlu’nun önünde olan bir figür olarak karşımıza çıkıyor. İzmir’de yaptığımız anketlerde, dışarıdaki anketlerde de sonuç budur. Bir araştırma şirketinin yaptığı ankete göre Mansur Yavaş, sadece İzmir genelinde değil, Türkiye genelinde de İmamoğlu’nun önünde duruyor. Bunu şöyle değerlendirmek lazım; Ekrem İmamoğlu, siyasi anlamda çok dayak yedi. Esenyurt meselesinde Mansur Yavaş daha kontrollü bir alanda dururken, İmamoğlu doğrudan kendi danışmanın atanmış olması üzerinden, ciddi anlamda DEM ve HDP yapısıyla daha entegre göründü. Bu da milliyetçi, ulusalcı, Kemalist seçmeni bile rahatsız etti. Bunlar İmamoğlu’nu zirveden uzaklaştıran şeylerdi. Ekrem İmamoğlu, İzmir’de Mansur Yavaş’ın önüne 4 senedir geçemiyor. Türkiye’de de sanırım geçemiyor. İntegral’in Balıkesir, Aydın, Muğla gibi yerlerde yaptığı çalışmalarında da Mansur Yavaş’ın üstünlüğünü görüyoruz. Evet; Mansur Yavaş, kamuoyunda önde. Yavaş’ın batı illerinde şöyle bir durumu var, CHP seçmenleri nezdinde de önde, İmamoğlu’nu geçmiş durumda.”
ÖZEL, İKİ DENK GÜCÜ ADALETLİ YÖNETMESİ MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç’ın “Cumhurbaşkanlığı seçim kanununda bir madde var. CHP’de Cumhurbaşkanı adaylığını milletvekilleri, grup belirler. Bunu da kapalı oyna yapar” sözlerini hatırlatan Gazeteci Fatih Yapar, “Milletvekilleri cephesinde de tartışmalar var. Kemal Kılıçdaroğlu yanında duranlar, Özgür Özel’iler, İstanbul’a göz kırpanlar var. Bu iş nereye varır?” sorusunu yöneltti. Ümit Yaldız, şu değerlendirmede bulundu:
“CHP’nin adayını, CHP milletvekillerinin, grubunun belirlemesi, çok önemli bir şarttır. Grup şu anda karpuz gibi ikiye bölünmüş durumda. Ekrem İmamoğlu’nun avantajlı olduğu taraflar var ama kurultay olsa bile kurultayda takınacağı tavır ve duracağı nokta önemli. Mansur Yavaş’ın da avantajları olabilir. Fakat Cumhurbaşkanı adayının bir özelliği daha var. 100 bin imza olayı. Mansur Yavaş, olası bir mağduriyet yaşadığı takdirde halktan cumhurbaşkanı adayı olarak çıkar. Mansur Yavaş’ı halk aday gösterir. Geçmişte de Mansur Yavaş birinci, Ekrem İmamoğlu ikinci, Kemal Kılıçdaroğlu üçüncü sırada adaydı. Üçüncü sıradaki ismi birinci sıraya taşıdılar. İmamoğlu ve Yavaş, aslında denk güçler. Bu iki denk gücü sağlıklı bir ortamda yarıştırmak mümkün görünmüyor. Ayrıca ÖzgürÖzel’in bu iki denk gücü adaletli bir şekilde yönetebilmesi mümkün görünmüyor. Özel, kendisini o koltuğa taşıyan güce, yani İmamoğlu’na ister istemez yakın durmak zorunda. Yani ortada bir hakemlik yapma şansı yok. Yaparsa da bugün Türkiye liglerini yöneten hakemler gibi hakemlik yapacak! Futbolda şu anda en çok hakemlerin beceriksizliği konuşuluyor. Böyle bir algı dururken, CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu olduğu andan itibaren Mansur Yavaş, mağdur edilmiş siyasi aktöre dönüşecek. Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı görevini kabul etmezse, halk Mansur Yavaş’ı daha da öne çıkaracaktır. Esenyurt meselesinde insanların Mansur Yavaş’tan yana tavır aldıklarını gördük. Konuştuğum CHP içindeki kaynaklarım da aynı şeyi söylüyor; bu saatten sonra Mansur Yavaş’ın karşısında kimse duramaz, diyorlar. CHP, üç büyük şehirde en büyük oyu Ankara’da Mansur Yavaş ile aldı. Yüzde 60… AK Parti adayını ikiye katladı. Tüm solu birleştirmiş birinden bahsediyoruz. İstatistikler, her taraftan Mansur’u gösteriyor. Bir araştırmacı olarak bana sorarsanız, Mansur Yavaş’ın da Ekrem İmamoğlu’nun da seçimi kazanması olası. Fakat Yavaş olursa, 5 – 10 puan daha fazla alır. Yüzde 51’i ikisi de yakalar. Şunu da söylemek istiyorum; İzmir’deki HDP seçmeninin Selahattin Demirtaş’a bakışı neyse, Ekrem İmamoğlu için de o… Sahiplenme oranı olarak söylüyorum bunu. Bunlar, İmamoğlu’nun artılarından biri. Cumhur İttifakı seçmeni de bir değişim istiyor. 25 yıldır aynı kişi tarafından yönetilmek istemiyor. Mansur Yavaş, Cumhur İttifakı’nın içini boşaltır. Buradaki araştırmalar, bunu söylüyor. İYİ Parti’yi de tamamen yanına alır.”
DEMOKRASİYİ İÇSELLEŞTİRMİŞ CHP’Yİ İNSANLARI SUSTURARAK YÖNETEMEZSİNİZ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in grup toplantısında, son zamanlarda milletvekilleri arasında artan söz düellolarına yönelik yaptığı açıklamalarda “Partiyi sosyal medyada tartışmayın, tartıştırmayın. Yoksa disiplin yolu açılır” sözlerini değerlendiren Ümit Yaldız, bu gelişmeyi şu sözlerle yorumladı:
“Özgür Özel, kontrol etmeye çalışıyor. Özgür Özel’in bu konudaki cesur konuşmasının altında, bir gün önce Ekrem İmamoğlu’nun CHP’de olağanüstü kurultaya ihtiyaç yoktur, şeklindeki sözlerinin etkili olduğunu düşünüyorum. Oradan da bir güç alarak disiplin sopasını masanın üstüne koydu. İzmir’den de yoğunlaşan tartışmalar vardı. Parti Sözcüsü Deniz Yücel’in, Oğuz Kaan Salıcı’ya yönelik sert sözleri, bazı milletvekillerinin dahil olduğu karşılıklı atışmalar vardı. İzmir’den de yükselen bu isyanı bastırmak anlamında da bir hareket olarak görüyorum. Liderler, zaman zaman bu yola başvurur. Bir kurban bulup onu disipline gönderirler. Mesela Bolu Belediye Başkanını cezalandırdılar, sonra törenle geri aldılar. CHP’nin özgür bireylerinin disiplin sopasıyla yönetilemeyeceğine dair, geçmiş yıllardan çokça tecrübe var. Cumhuriyet Halk Partisi, demokrasiyi içselleştirmiş bir kültüre sahip bir parti. Hal böyleyken, insanları susturarak yönetemezsiniz. Sevda Erdan Kılıç’ın CHP, tartışa tartışa, konuşa konuşa kendini ifade eden bir partidir, dedi. CHP’nin kampında 35-40 kadar muhalif milletvekilinin, Özgür Özel ve yönetimini eleştirdiği, topa tuttuğu biliniyor. Özgür Özel, benzer bir olayla karşılaşmak istememiş olabilir. Bu söyleminde, İstanbul’dan gördüğü desteğin neden olduğu görüşünü taşıyorum.”