“ O, topraktan öğrenip

Kitapsız bilendir.

Hoca Nasreddin gibi ağlayan

Bayburt’lu Zihni gibi gülendir.”

İşte O:

Nazım Hikmet’in “ Türk Köylüsü”  adlı şiirindeki adam konuştu.

Hepimiz adına Yozgat’tan haykırdı:

Turpunan, şalgamınan devlet idare edilmez. Adalet ile, hukuk ile devlet idare edilir.” diyerek hislerimize tercüman oldu…

Yetmedi:

“ Adalet istiyoruz, yolsuzluğa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, çiftçiler olarak izin vermeyeceğiz.” dedi…

Yetmedi:

“ Ekrem İmamoğlu’nu yatırmayacağız, onu kurtaracağız. Ahdımız var, iktidara geleceğiz…

 Hakkını aramayan, malının değerini takip etmeyen, çiftçilere sesleniyorum. Bu düzen böyle gittikçe, açlıktan, sefaletten, beceriksizlikten kurtulmayacağız…

Bu düzeni yıkacağız, yıkacağız.” dedi…

Yetmedi:

“ Ben çiftçiyim çiftçi. Halk için, millet çalışan çiftçiyim. Size söz veriyorum…

“Her şey çok güzel olacak, çok güzel olacak.” diyerek gündeme damgasını vurdu…

Daha ne desin?

O, söyleyeceğini söyledi…

Şimdi sıra sizde…

***

Artık herkes meydanlarda… Toplum korku duvarını yıktı…

CHP üzerindeki ölü toprağını attı… Meydan meydan geziyor, anlatıyor, mücadele ediyor… İmamoğlu’nun tutuklanmasından sonra bambaşka bir Türkiye, bambaşka bir CHP var…

Saraçhane’de barikatları yıkan bir üniversite gençliği var…

Öğretmenlerine sahip çıkan, liseliler var…

Traktörleriyle meydanlara yürüyen köylüler, çiftçiler var…

Tayini yapılmayan öğretmenler var…

Hakkını alamayan işçiler var…

Geçinemeyen, açlık sınırında olan emekliler var…

Gidişattan memnun olmayan esnaflar, iş insanları, sanayiciler var…

Barolar, sendikalar, sivil toplum kuruluşları, odalar var…

Doğru politikayla, doğru zamanlamayla Kitlelere önderlik eden bir CHP, ve onun genel başkanı Özgür Özel var…

CHP 1977’ de ki havasını yakalamış gibi…

Yapılan bütün anketlerde CHP önde görünüyor…

Kararlı bir şekilde, doğru bir planlamayla iktidara yürüyor…

***

Öyleyse; Nazım ile başladık yazımıza, şiirin devamıyla bitirelim:

……..

“ Fakat bir kere bir derd anlayan düşmeye görsün önlerine

Ve bir kere vakterişip:

“ Gayrik yeter…”

                       demesinler.

Ve bir kere dediler mi:

“ İsrafil surunu urur

                   Mahlukat yerinden durur”

Toprağın nabzı başlar

                    Onun nabızlarında atmağa

Ne kendi nefsini korur,

                              ne düşmanı kayırır,

“ Dağları yırtar ayırır,

Kayaları kesip yol eyler

Abıhayat akıtmağa”