Metehan UD/ EGEDESONSÖZ – Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Anabilim Dalı’nda hazırlanan kapsamlı bir doktora çalışması, Küçük Menderes Havzası’ndaki çevresel yükün Selçuk Ovası’nda kritik seviyelere ulaştığını ortaya koydu.
Doktora öğrencisi Gonca Erdem tarafından yürütülen ve “İzmir İli Selçuk İlçesinde Küçük Menderes Nehri ile Sulanan Tarım Alanlarındaki Ağır Metal Kirliliğinin Belirlenmesi” başlığını taşıyan tez, toprak, su ve bitki örnekleri üzerinden yapılan çok yönlü analizlerle hem ekosistem hem de tarımsal üretim açısından alarm veren sonuçlar sundu.
Çalışma, Küçük Menderes Nehri'nin Selçuk'a ulaşana kadar geçtiği yerleşim alanlarından evsel ve sanayi kaynaklı atıkları topladığını, tarımsal ilaç kalıntıları ve gübre yüküyle birlikte bölgeye taşıdığını ve bunun doğrudan Pamucak’tan Ege Denizi’ne aktığını vurguluyor. Tezde, 129 kilometrelik hat boyunca oluşan kirlilik birikiminin, Selçuk Ovası’nı nehrin en ağır yük taşıyan bölgesi haline getirdiği ifade ediliyor.
Tez kapsamında Selçuk üç bölgeye ayrılarak toprak, su ve bitki örnekleri detaylı şekilde incelendi.
A bölgesi kirliliğin ilçeye girişteki seviyesini, B bölgesi tarım alanları ile arıtma çıkışının etkilerini, C bölgesi ise Pamucak Sahili’ne yakın konumu nedeniyle en yüksek kirlilik yükünün beklendiği alanı temsil etti. 0–30 cm ve 30–60 cm derinliklerden toplam 60 toprak örneği, ayva, mandarin ve nar bahçelerinden 30 yaprak örneği ile 30 su numunesi toplandı. Bu örnekler demir, çinko, manganez, bakır, kadmiyum, kobalt, krom, nikel, kurşun ve bor gibi ağır metaller açısından analiz edildi.
TOPRAKTAKİ DURUM
Toprak örneklerinde alınabilir demir (Fe), tüm bölgelerde sınır değerlerin üzerinde çıktı. Bakır, çinko, manganez, nikel, kurşun ve bor genel olarak normal veya yeterli düzeylerde görülürken, kadmiyum tüm bölgelerde sınır değerlerin üzerinde bulundu. Toplam ağır metallerde ise nikel (Ni) değerlerinin üç bölgede de sınır değerlerin üzerinde olduğu saptandı.
SUDAKİ KİRLİLİK ÇOK DAHA KRİTİK
Analiz sonuçlarına göre, sular kurşun (Pb) açısından IV. sınıf sular kategorisinde yer alarak “yüksek kirlilik” seviyesini gösterdi. Nikel (Ni) ise III. sınıf sular kategorisinde bulunurken, kadmiyum (Cd) tekrar IV. sınıf sular seviyesinde tespit edildi. Diğer ağır metaller açısından (demir, çinko ve krom değerleri) ise su örnekleri I. ve II. sınıf sular kategorisinde kalarak, daha güvenli seviyelerde bulundu.
MEYVE AĞAÇLARINDA KİRLİLİK BELİRGİN
Tez çalışması, Nar, mandalina ve ayva gibi meyvelerde bazı ağır metallerin sınır değerlerin üzerinde seyrettiğini ortaya koydu.
Araştırmada, bitki örneklerinin toplam demir (Fe) miktarlarının bölgelere göre farklılık gösterdiği saptandı. Özellikle C bölgesine doğru gidildikçe demir miktarında belirgin bir artış gözlendi. Mandalinde ölçülen demir miktarları ise sınır değerlerin üzerine çıkarak dikkat çekti. Aynı şekilde, çinko (Zn) miktarları da bölgesel farklılıklar gösterdi; C bölgesindeki örnekler, diğer bölgelere göre daha yüksek değerler verirken, mandalina ve ayva örneklerinde ölçülen çinko miktarları sınır değerlerin üzerinde bulundu.
Bakır (Cu) açısından yapılan analizler, özellikle mandalina örneklerinde sınır değerlerin aşıldığını gösterdi. Bunun yanı sıra, ayva örneklerinde bor (B) ve nikel (Ni) miktarlarının normal değerlerin üzerinde olduğu tespit edildi. mandalina, nar ve ayva örneklerinin tamamında sınır değerlerin üzerinde kadmiyum bulundu.
Çalışma, Küçük Menderes Havzası’ndaki kirliliğin boyutlarını bilimsel verilerle ortaya koyarak hem üreticiler hem de yerel yönetimler için kritik uyarılar içerdi.
Raporda şu ifadeler yer aldı:
Küçük Menderes Nehrinde kirlilik kaynağı oluşturan en büyük etmenlerden biri kentsel atıksu deşarjlarıdır. Nehrin geçtiği tüm yerleşim yerlerinden, özellikle de nehrin kaynağından itibaren bakıldığında Beydağ, Kiraz, Ödemiş ve Tire ilçeleri başta olmak üzere oluşan atıksular direkt nehrin ana kanalına veya yan kollar vasıtasıyla deşarj edilmektedir. Araştırma bölgesi olan Selçuk ilçesinde de durum çok farklı olamamakla birlikte var olan çökelme sistemine bağlı iki lagün aracılığı ile tüm ilçenin suyu arıtılmadan Küçük Menderes Nehrine deşarj edilmektedir.
Su numunelerinde tespit edilen toplam Pb, Ni ve Cd değerlerinin III. ve IV. Sınıf sularda olması gereken miktarlarda tespit edilmesi bitki örneklerinde tolerans değerlerin çok üzerinde tespitler yapılmasında etkili olduğu görülmektedir. Numune alınan mandarin, ayva ve nar örneklerinde Fe, Zn, Cu, B, Ni ve Cd gibi ağır metallerin sınır değerlerin üzerinde çıkması bahsi geçen tarım ürünlerinin verim ve kalite özellikleri üzerine olumsuz etkiler yaratacağı kuşkusuzdur.
TEZDEN ÖNERİLER: ENDÜSTRİYEL ATIKLAR ÖNLENSİN
Çalışmada kirliliğin azaltılması için şu öneriler sıralandı:
- İlçe ve sanayi bölgelerinde ileri biyolojik arıtma tesislerinin hızla kurulması, mevcut tesislerin performansının artırılması
- Nanofiltrasyon gibi ileri arıtma teknolojilerinin devreye alınması; arıtılmış suyun yeniden kullanımının teşvik edilmesi
- Endüstriyel atık suların arıtılmadan alıcı ortamlara bırakılmasının kesin biçimde önlenmesi
- Çiftçilere gübre ve pestisit kullanımında eğitim verilmesi; kontrolsüz kullanımın engellenmesi
- İyi tarım uygulamalarının ve su tasarruflu sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması; gübrelemede uygun tür ve miktarın denetlenmesi
- Hayvansal atıkların yeraltı sularını kirletmeyecek şekilde depolanması; organik tarım için teşviklerin artırılması.