Metehan UD / EGEDESONSÖZ - Aydın ve Muğla sınırları içerisinde yükselen, antik çağdaki adı Latmos olan Beşparmak Dağları'nın taş ocağı her geçen gün daha da büyüyor.
Latmos'un yanı başında yer alan ve kapladıkları alan gittikçe artan ocaklar bölgenin tarihine, kültürüne, jeolojik yapısına ve canlı yaşamına geri dönülmez zararlar veriyor.
2 YENİ ÇED BAŞVURUSU
8 bin 500 yıllık kaya resimlerinin bulunduğu dünyadaki ender jeolojik yapılardan birisine sahip Latmos 2 yeni feldspat ocağı ve kırma eleme tesisi açılması için girişim başlatıldı.
Doğanlar Madencilik ve Batı Madencilik başvuruları ile ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED süreçleri başlattı.

Doğanlar Madencilik Karpuzlu’nun Arapkırı Köyü sınırlarındaki 14,85 hektarlık ÇED sahasında yılda 1 milyon tonluk feldspat-kuvarsit ocağı ve 350 bin tonluk kırma eleme tesisi açmayı planlıyor. 10 yıl proje ömrü belirlenen taş ocağı için yaklaşık 4850 adet ağaç kesimi planlanıyor.

Batı Madencilik ise Hatipkışla Köyü sınırlarındaki 17 hektarlık alanda ÇED sahasında yılda 700 bin tonluk feldspat-kuvarsit ocağı ve 395 bin tonluk kırma eleme tesisi açmayı planlıyor. 9 yıl proje ömrü belirlenen taş ocağı için yaklaşık 1939 adet ağaç kesimi planlanıyor.

ÖNEMLİ DOĞA ALANI
Her iki ÇED sahası da Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’na göre ‘orman alanı’ ve ‘önemli doğa alanı’ sınırlarında kalıyor. Her iki ocak sahasında da hammadde dinamit patlatma yöntemiyle çıkarılacak.

LATMOS: FIRTINA TANRISININ EVİ
Latmos’un geçmişine dair kültür izleri, Neolitik Dönem’e kadar uzanıyor. Latmos, Anadolu’nun kutsal kabul edilen dağlardan biri. Bu dağ sisteminin en tepe noktası olan Tekerlek Dağ, 'Fırtına Tanrısının evi' olarak kabul ediliyor. Fırtına Tanrısı, Hititler döneminde Tarhunt, Antik Çağ’da ise Zeus olarak karşımıza çıkıyor. Antik Yunan mitolojisinde bu dağların, Ay Tanrıçası Selene’nin sevgilisi genç çoban ve avcı Endymyon’u gizlediği mağarayı barındırdığına inanılıyor. Hristiyanlık döneminde Latmos bölgesi korunaklı ve huzurlu bir bölge olması nedeniyle manastırlar için bir tercih edilmiş. Latmos’da bilinen en erken buluntular, 7-8 bin yıl öncesine ait kaya resimleri. 1994'te Anneliese Peschlow-Bindokat tarafından keşfedildiğinden bu yana 170’den fazla farklı kaya resmi belgelendi. Bu sayının gelecekte yeni araştırmalar sonucu daha da artması bekleniyor. Latmos kaya resimleri Anadolu’daki en önemli tarih öncesi keşiflerinden biri kabul ediliyor. bölgenin milli park ve jeopark ilan edilmesi için yıllardır mücadele veriliyor.




