EGEDESONSÖZ – Karşıyaka Belediyesi’nde çalışan işçilerle ilgili yaşanan maaş krizi memurlara da yansıdı. Belediye yönetiminin memurlara ödenen sosyal denge tazminatlarının belirsiz olarak askıya aldı. Belediyede görevli yaklaşık 400 memur aylık 21 bin 900 TL sosyal denge tazminatı alıyor.
Genel İş İzmir 10 Nolu Şube bir süredir maşalarındaki gecikmelerden dolayı belediye önünde başlattığı eylemlere memur sendikaları Tüm Bel-Sen, Tüm Yerel-Sen ve Birlik Yerel-Sen de dahil oldu. Atılan sloganlarla belediye yönetiminden kararı çekmesi ve eksik ödemeleri zamanında yatırması istendi. İşçi ve memurlar ‘Bize ekmek yoksa size huzur yok’, ‘Direne direne kazanacağız’ sloganları attı.
Eyleme Emek Partisi Milletvekili Sevda Karaca da katılarak destek verdi.
Belediye önündeki eylemde açıklama yapan Tüm Bel-Sen İzmir 2 Nolu Şube Yöneticisi Fırat Belen şunları söyledi:
“Onlarca başlık varken belediye ekonomik sorunlarını işçilerin maaşını ve memurların SDS’ni ödememekle çözeceğini zannediyor. Bizlerin zaten çok ciddi alacakları var. Bizler bir yandan o alacakları eritmenin mücadelesini verirken belediye idaresi bu mücadeleyi görmezden gelerek alacaklarımızı katlamaya belki de sosyal denge tazminatımızı toplu sözleşme farkımızı ortadan kaldırmaya dönük hamleler yapmaya hazırlanıyor. Bugüne kadar işçiler memurlar bu belediyenin önünde yüzlerce gün çıkmıştır mücadele etmiştir. Bugüne kadar verilen bu mücadelede bu belediyenin meclisine meclis üyesi olarak seçilmiş bir tane insan emekçilerin yanına gelmedi. Bu belediyeyi yöneten idareden herhangi bir temsilci bir gün olsun bizim yanımıza inerek destek vermedi. Bırakın desteği nasılsınız diye sormadı.
Bu koca İzmir'i yöneten, bu kenti yöneten bir yönetici gelmedi. Şimdi ilk defa bugün burada bizimle yan yana gelen ve desteklerini esirgemeyen, yan yana duran vekilimize de teşekkür etmek istiyorum. Belediye idaresinin en çok çekindiği işlerden birisinin şu olduğuna çok eminiz. İşçilerle memurların aynı anda aşağı inmesinden bu kapıda birikmesinden çok çekiniyorlar. Bunu defalarca aslında bize ifade de ettiler. Ancak öyle bir yönetemezlik hali var ki emekçiyi düşünmeme hali var ki hayat mücadelenin koşullarını oluşturuyor, işçisiyle memuruyla herkese bu kapımdan bile birikmeye zorluyor. Daha önce söyledik, bizim haklarımıza göz dikerseniz biz burayı bir direniş meydanına çeviririz dedik. Bu meydan buranın şahididir. Karşıyaka halkı buranın nasıl bir direniş meydanı olduğunun şahididir. Bugünden tezi yok haklarımıza el uzatanlara karşı mücadeleyi elbette büyüteceğiz yöntemlerini, yolunu geliştireceğiz. Şundan eminiz. Yan yana geldiğimiz zaman kazanabileceğimizi tecrübe ettik burada. Daha önce kazandık. Bu sefer de kazanacağız.
Yeter ki yan yana gelme iradesin gösterelim. Son bir cümle. Yönetenler bu belediyeyi şimdi yönetenler ya da eskiden yönetenler. Krizle ilgili açıklamalar yaptığında dikkat edin sadece şunları söylüyorlar. Belediyede çok çalışan var diyor, bazıları. Bazıları diyor ki SGK bizi sıkıştırıyor, hep sıkıştırıyor. Doğrudur bu arada. O sıkıştırmalara karşı zaten alanlardayız. Çeşitli bahaneler sunuyorlar. Hepsinin gerçeklik payı olabilir ama şunu unutuyorlar.
Bu sorunları yaratanların hiçbiri biz değiliz. Çalışan fazlaysa bunu plansız bir şekilde bu belediyeyi yönetenler bugün ve geçmişte bunların sorumludur. Borçlar ödenmemişse yapılandırmalar yapılmamışsa bunlar buraları yönetenlerin sorumludur. Dolayısıyla bu krizin yükünü reddediyoruz. Hakkımız olan neyse almak için gece gündüz burada mücadelemizi vereceğiz ve uzun zaman sonra ilk defa kamu emekçileri açısından burada bir birlik hali de var, bunu da önemsiyoruz. Bugün üç sendikada burada bundan sonra da bu mücadeleyi daha da güçlenerek arttırmanın yolunu bulacağız.
'EKMEK KAVGASINI GEREKİRSE ÖN CEPHEDE VERİRİZ'
Tüm Yerel Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Murat Bekar ise “23 yıldır vatandaşına, işçisine, emeklisine ve memuruna hiçbir şekilde değer vermeyen; haktan, hukuktan, adaletten ve demokrasiden uzak bir anlayışla ülkeyi yöneten iktidarın zulümleriyle uğraşırken; sosyal demokrat belediyecilik yapma ve üretme vaatleriyle 31 Mart yerel seçimlerinde inanarak ve güvenerek göreve getirdiğimiz anlayış, ne yazık ki bizlerle hak mücadelesi vermek yerine bizimle mücadele etmeyi tercih etmiştir. Ve biz emekçiler için yaşamak adına bir cephe daha açılmıştır. Fakat unutmayın ki bizler emekçiyiz, dava insanlarıyız. Kavgamız ekmek kavgasıdır. Bu kavgayı gerekirse on cephede de veririz” diye konuştu.
Son olarak konuşan Birlik Yerel Sen Genel Başkan Yardımcısı Emrullah Altınkaynak ise “Belediye idaresinin verdiği her cevap yersizdir. Okulların açılacağı, ödemelerin katbekat arttığı, yıllık izinlerin kullanılmaya başlandığı yaz aylarında emekçilerin sosyal denge tazminatlarına göz dikmek ihanettir” dedi.
KARACA: EMEKÇİLERİN GELECEĞİNİ ELİNDEN ALMA HAKKINIZ YOK
Emekçilerin mücadelesini selamlayarak sözlerine başlayan EMEP Milletvekili Sevda Karaca, “Emek Partisi olarak bu haklı mücadelenizde her zaman yanınızda olduğumuzu söylemeye, bu haklı mücadelenin taleplerini sadece burada değil ‘hak, hukuk, adalet’ diye bağırılan her yere taşımaya birlikte söz vermeye geldik. İzmir'de bütün belediyelerde yaşanan bütün sorunların yükünü işçilerin, emekçilerin omzuna yük etmeye çalışanlara karşı bir çift lafımız var: Bugün memlekette iktidarın hangi partiden olursa olsun, hangi belediyeye bir saldırısı varsa, nasıl orada olduysak, nasıl haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı birlikte ses yükseltmişsek, burada işçi emekçilere yönelik haksız hukuksuzluklar karşısında da aynı kararlılıkla mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.
İşçilerin borç batağına sürüklendiğini kaydeden Karaca, “Gelen paranın bölük pörçük olmasının ne demek olduğunu işçiler, emekçiler çok iyi bilir. Bu çocuğunun istediğini alamamak demektir. Bu ev sahibine mahcup olmak demektir. Bu aynı zamanda çoluk çocuk için bir gelecek planı yapamamak borç batağına sürüklenmektir. Hiç kimsenin tek bir emekçiyi bile borç batağına sürükleme, onun geleceğini elinden alma hakkı yoktur. Hangi belediye olursa olsun belediye işçileri onlara bu hakkı vermez, vermedi de bu zamana kadar. Bugün siyasetçilere, belediyelere yapılan operasyonlara karşı halk sesini sokaklarda yükselttiğinde, hak aradığında, ortaya bir iktidar zulmü çıktığında, bu iktidar zulmü memleketin her yanına yayıldığında ses çıkarıyoruz ve haklıyız. Bu sesi ortaklaştırmaya çalışıyoruz. Bir sene önce bu belediyede işçiler haklarını istediği, hak mücadelesi verdiği için onları işten çıkaranlar zulümde ortaklaşmışlardır” diye konuştu.
Karşıyaka Belediyesi işçi ve emekçilerinin Karşıyaka halkı için çalıştığını belirten Karaca, “İşçisiyle memuruyla bu insanlar emek veriyorsa, bu sıcağın altında yanıyorsa akşam çocuğuna ekmek götürmek en doğal hakkıdır. ‘İşçilerin, emekçilerin yarına güvenle bakabilmesinin garantisi biziz’ diye seçim sandığını gösterenler işçinin iradesini, birliğini, örgütlülüğünü tanımak zorundadır. Son bir haftadır kamu çerçeve protokolü ile kamu emekçilerine sefalet zammı verdiler. Bunun sorumlusu iktidar bunun sorumlusu onun yardakçılığını yapan sendikalar, konfederasyonlar. Ama bu sorumlulukla karşı karşıya kalmamak için memurlar ve işçileri birbirlerine düşürmeye çalışıyorlar. İşçiler memurların maaşını, memurlar işçilerin maaşını sorgular hale getiriliyor. Karşıyaka Belediyesinde şu anda memur ve işçi el ele hak mücadelesi vererek bütün memlekete çok önemli bir deneyim kazandırıyor. Statümüz ne olursa olsun emeğiyle geçinenlerin kaderi ortaktır. İşçiler veya memurlar kademeleri, statüleri, diplomaları ne zaman işe girdikleri hiç önemli olmaz. Hepimiz alnımızın teriyle evimize ekmek götürüyorsak mücadelemiz de kaderimiz de birliğimiz de ortaktır. Beş aydır sürdürdüğünüz hak mücadelesinde tehditler savurduğunuz işçi, emekçiler haklarını almadan buradan bir yere gitmeyecek. Biz de Emek Partisi olarak işçiler birlik oldukça mücadele devam ettikçe yanlarında olacağız ve bütün İzmir halkıyla beraber bu mücadelenin kazanılması için belediye emekçileriyle yan yana geleceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
