Berivan KAYA/EGEDESONSÖZ- 22 Ekim tarihinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklaması ile başlayan ve kamuoyunda “Terörsüz Türkiye” süreci olarak bilinen terörle mücadelede yeni döneme ilişkin olarak önemli gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.
Meclis'te kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun İmralı'ya gidip gitmeyeceği tartışmaları devam ederken 4 Kasım günü partisinin grup toplantısında sürece dair çarpıcı açıklamalarda bulunan Bahçeli, MHP'nin "katılıma hazır" olduğunu belirterek, komisyondan bir milletvekili heyetinin İmralı’da Öcalan ile görüşmesi çağrısında bulundu.
Saadet Partisi Genel İdare Kurulu üyesi Mustafa Erduran, partisinin yeni sürece ilişkin tutumunu Egedesonsöz’e değerlendirdi.

BURADAN ÇÖZÜM ÇIKMAZ
Çözüm süreci ile ilgili daha önce de adımlar atıldı, sonu felaket oldu. Çünkü niyetler samimi değil. Bugün Bahçeli’nin çıkışı samimi değil. Bahçeli partisi için bir çıkış yolu arıyor. Ne oldu da daha düne kadar, ‘hain, terörist’ dediği insana kurucu önder diyor. Toplumu gerçek gündemden koparmak ve konuyu tartışır hale getirmek istiyorlar. Kiminle barışacaklar? Biz Diyarbakırlı, Mardinlilerle küs değiliz ki. Kimi kiminle barıştırıyoruz. Adalet konusunda bir sıkıntı varsa kayyum atamayacaksınız. Önce siz mecliste barışın. Sokakta barış aramak çok komik. Türkiye’de Kürt sorunu diye bir sorun yok. Kürt sorunu derseniz ırkçılaştırırsınız. Siz terör sorunun adını Kürt sorunu koyarsanız, Kürt vatandaşları terörist ilan etmiş olursunuz. Adını yanlış koyarsanız buradan çözüm çıkmaz. Daha önce çok denendi. Halkımızın bunu iyi değerlendirmesi gerekiyor” dedi.
BOP TRENİNE DUR DEMEK GEREKİYOR
Çözüm sürecinin Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir parçası olduğunu iddia eden Mustafa Erduran, “Eski İçişleri Bakanı ayakkabı numaralarına kadar biliyordu. Madem 3-5 kişi kalmıştı neyin barışı yapılıyor? Bunlarda güç kalmadıysa biz Öcalan denen bebek katili ile neyin pazarlığını yapıyoruz? Türkiye’yi gerçek gündeminden kopartıp Büyük Ortadoğu Projesi’ni (BOP) perde arkasına itiyorlar. İşin bir adım ötesi BOP’tur. Gerçek bir barış, çözüm süreci yok. DEM Parti’nin dilinin altında özerklik var. Diyarbakır’ı Kürdistan Eyaleti olarak istiyorlar. İsrail’in aruzu sadece Filistin ve Gazze’den ibaret değil. Çizgiler içerisinde Türkiye’nin bir kısmı da var. Tüm bu gerçekler ortadayken sürecin altından giden yolu görmemek cahilliktir. Yol ben BOP’a gidiyorum diyor. Bunu topluma anlatmak lazım. Çözüm süreci BOP’un bir parçasıdır. Kürt ile Türk birbirine düşman değil. Burada BOP’a doğru giden tren var, buna dur demek gerekiyor” diye konuştu.
Bahçeli’nin komisyon İmralı’ya gitsin açıklamalarını değerlendiren Erduran, “Ben hayretler içerisinde izliyorum. Dün asılsın dediğiniz adamı bugün muhatap alıyorsunuz. Bir bebek katilini bir devlet muhatap alıyor. Bu toplumu bundan daha fazla rencide eden bir şey olamaz” dedi.
2 YANLIŞTAN BİR DOĞRU ÇIKMAZ
CHP’nin İmamoğlu ve tutuklu başkanlar gündeminden sıyrılması gerektiğine dikkat çeken Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Mustafa Erduran, “Türkiye’de 23 yıldır süregelen bir kutuplaşma politikası var. Gündem olarak konuşulanlar da kutuplaşmanın bir parçası. Türkiye’de 2 parti varmış gibi davranılıyor ancak 2 yanlıştan bir doğru çıkmaz. CHP, İmamoğlu ve tutuklu belediye başkanları için her gün miting yapacağına, ‘biz bunu mahkemenin kararına ve toplumun vicdanına bıraktık’ diyerek memur, işçi, emekliler için eylem yapsalardı biz dahil olurduk. Sabah akşam tutuklu belediye başkanları vatandaşın gündeminde yok. Elbette haksızlığa karşıyız. İmamoğlu tutuklu yargılanmamalı. Süreç sadece toplumu kutuplaştırmaktan kaynaklandığı için Türkiye gerçek gündemi konuşamıyor” dedi.
Erduran şunları söyledi:
"AK Parti kendine sadece CHP’yi rakip yapmak istiyor. Biliyor ki toplum CHP’yi istemez. Toplumun genel yapısında sol fraksiyon yok. AK Parti CHP’yi o kadar çok şeytanlaştırdı ki CHP ne kadar güçlenirse toplum tehlike olarak görüyor. AK Parti, bu zamana kadar bir sağ partiyi karşısına alsaydı kaybederdi. CHP’yi güç olarak gösterdiği için AK Parti varlığını devam ettiriyor. CHP 5 yıllığına kepenk indirse AK Parti olmaz. AK Parti ve CHP birbirinin varlığından memnun. AK Parti’ye bakarak kendini konsolide eden bir CHP var. İkisi de durumdan memnun, oylarını koruyorlar. Bu ülkeyi kutuplaştırmaktan kurtarmalıyız. Her iki siyasi partinin bu ülkeye verecek bir şey yok. CHP tek başına bu ülkeyi yönetemez”




