Yerel Politika

İzmir'in deprem planı için çağrı: RADIUS Projesi güncellenmeli!

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin efsane başkanlarından merhum Ahmet Piriştina döneminde hazırlanan RADİUS projesi ile ilgili çağrıda bulunan İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü, Gazeteci Ümit Yaldız “Çarpık yapılaşmanın ağır faturasını şimdi ödüyoruz. Ve ağır bilanço ödeyeceğiz buralarda. İzBB’nin RADIUS projesi var. Odalar ve bilim insanlarının katkısıyla Piriştina döneminde hazırlanmıştı. 6,5 şiddetinde depreminde 40 bin insanın öleceğini öngörüyor o rapor. Bu rapor güncellenmeli" dedi.

Abone Ol

EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü, Gazeteci Ümit Yaldız, SONSÖZ TV’de Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.

TÜRKİYE’DE GARİP BİR DURUM VAR
Son dönemlerde Ege Denizi'nde yaşanan deprem fırtınası hakkında konuşan Yaldız, “İzmir için deprem uzmanı Naci Görür’ün son açıklaması vardı. 7 ve üzeri deprem üretme ihtimali olan 15 üzerinde fay hattı var diyor. Biz unutsak da deprem kendini hatırlatıyor. Belediye başkanına da cumhurbaşkanına da vatandaşa da aynı mesajı veriyor. Korkunç rakamlar var. İstanbul, İzmir için felaket senaryoları var, ölüm bilançosunun çok daha büyük olabileceği söyleniyor. Bunların ötesinde elimiz kolumuz bağlı. Kadere teslim vaziyetteyiz. Yerel yönetimlerin kentsel dönüşüm meselesinde potansiyelleri çok düşük. İstanbul, deprem bölgesi ve en vahim sonuçlarının yaşanacağı şehirlerin başında geliyor. Ancak İmamoğlu’nun kentsel dönüşüm gündemi ile gelemiyor. Cumhurbaşkanı adayı olacak mı olmayacak mı ile ilgili gündeme geliyor. Ancak hayat memat meselesi de var. Hayat meselesi her şeyin önünde… Kentsel dönüşüm hayli meşakatli… İmar meselesi var, müteahhit meselesi var. İzmir için de arpa boyu yol alınamıyor. Senelerce jeofizikçilerle konuştuk, İzmir’in hangi semtin ne derece bir zemine sahip olduğunu biliyoruz. İzmir’in en berbat zeminine büyük gökdelenler yapılıyor. Doldurma ve çürük alanlar olduğunu söylüyor bilim insanları… Türkiye'de garip bir durum var bu konuda…” dedi.

KAMUOYUNUN YÜREĞİNE SU SERPİLMESİ LAZIM
İzmir'in gündeminde sıkça yer alan ‘yüksek katlı yapılar’ ve ‘kat artışı’ konularını da yorumlayan Yaldız, “Kamusal güç kullanımı, yaptırım ve zorunluluklar diye bir şey var. Mesela, heyelan tehdidi var dendi, Kadifakele’de yerleşim olmaz dendi, imara kapatıldı alan ve belediye buraları yıktı. Bazı insanlar hak kaybına uğrayabilir, burada hak kaybı mı, can kaybı mı önemli? 2 yıl önceki depremin mali faturasını ödüyoruz. Devletin içine düştüğü darboğaz ortada… Belki de emeklinin, asgari ücretlinin düşük maaş alması da bir sebebi bu. Erdoğan’ın ekonomideki beceriksizliği de buna eklemek gerekiyor tabi. Ama Hatay depremi konusu ülke ekonomisini etkilemiş durumda. Bu kentin canının nasıl muhafaza ederim derdine düşmeli belediyeler. Hangi bütçe ile hangi vizyon ile bu işi yapacaklarını planlamaları gerekiyor.  Paran mı yok, kaynak bul. Uluslararası fonlar da var. Kaynağı doğru yönetecek hazırlıklar tamam mı? Mesela Alsancak-Güzelyalı aksında kentsel dönüşüm konusunda hazırlıkların var mı? Kamu gücüyle yaratamayabilirsin ancak kamunun cebinden beş kuruş çıkmadan da yapabilirsin. Müteahhitlerle çalışılabilinir. Kamuoyunun bu konuda içine su serpilmesi lazım” dedi.

GÜNDEMDEN KALDIRILMAMALI
30 Ekim 2020 depremi sonrası gündeme gelen emsal artışı tartışmaları hakkında konuşan  Yaldız, “Mahkeme iptal etti diyelim, yolun sonu değil. İzmir'in tüm planlarını yapmak mümkün. Önemli olan bir şey yapma niyetiniz olması. Bir işe girersiniz yapılır. İzmir’in yazın meltemi girmiyor üç sokak arkaya, saçma bir şehir olmuş burası. Çarpık yapılaşmanın ağır faturasını şimdi ödüyoruz. Ve ağır bilanço ödeyeceğiz buralarda. Mesela Büyükşehir’in RADIUS isminde projesi vardı. Odalar ve bilim insanlarının katkısıyla Piriştina döneminde hazırlanmıştı. 6,5 şiddetinde depreminde 40 bin insanın öleceğini öngörür o rapor. Şu an nüfusumuz 4,5 milyon. Bunun güncellenmesi gerekiyor ve depremin gündemden kaldırılmaması gerekiyor” diye konuştu.