Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Kasım ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi. Meclise İZDENİZ AŞ Genel Müdürü Gökhan Marım katıldı. Marım, İzmir Körfez temizliği, deniz dolmuş, deniz taksilere dair detaylı bilgiler aktardı.
‘DENİZ TAKSİ İHALESİNİ YAPTIK AMA FİNANSAL PROBLEMLERİMİZ VAR, SİPARİŞİ GEÇEMİYORUZ’
Geçtiğimiz günlerde İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında gündeme gelen ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden alınan deniz dolmuşları ve deniz taksi sürecine dair bilgi aktaran Marım, “Deniz dolmuşları yakın zamanda Antalya’dan gelecek. Deniz taksi ihalesini yaptık ama finansal problemimiz var, onu çözmeye çalışıyoruz. Deniz taksi ihalesi sonuçlandı. Siparişi geçemiyoruz, mali ekonomik durumdan dolayı bekliyoruz. Deniz dolmuşları protokolü yapıldı ve İzmir’e gelecek. Bergama tarihi gezi vapurumuzla özel seferler düzenliyoruz. Flamingo gezi turları düzenliyoruz. Amacımız deniz turizmi ve kara turizmini birleştirip katkı sağlamak” dedi.
‘ÇALIŞMALARIMIZ İZSU İLE ORTAK YÖNETİYORUZ’
Geçtiğimiz yıl körfezde yaşanan balık ölümlerine ve alg patlamalarına değinen Marım, “Bugün sizlere körfez temizliğine dair detayları anlatacağım. Körfezde yaşanan alg patlamaları ve balık ölümleriyle ilgili çalışmalara başladık. Belediyemiz birçok altyapı yatırımlarına hız verdi. İZSU ile ortak çalışmalar yürütüyoruz. İZSU kapasiteleri arttırdı. Tarihin en yoğun dip taramasının yapıldığı dönemdeyiz. İZDENİZ olarak acil eylem planı yapıyoruz” dedi.
‘KÖRFEZ YILLARDIR BİRİKMİŞ KİRLİLİĞİ KUSUYOR’
İzmir’deki körfez kirliliğine değinen Marım, “Körfez kirliliği kusma halinde. Yıllardır birikmiş kirliliği kusuyor. Alg patlamaları 1955 yılında yabancı bir uzman tarafından tespit edildi. Deniz suyu sıcaklığı artınca kirlilik artıyor. Tarihsel olarak İzmir Körfezi’nde bu durum yaşanıyor. Alg patlamalarını uydu görüntüleri üzerinden tespit ediyoruz. Geçen sene 80 tondan fazla balık toplandı. İlk olarak literatür çalışmaları yaptık. Bu duruma göre bir rapor hazırlattık ve acil eylem planı kapsamında neler yapılabilir onlara baktık. UNESCO’nun program merkezine gönderdik. UNESCO’dan geri dönüş aldık. Raporu değerlendirip bize kil uygulaması, ultrasonik ses cihazı, hava bariyeri önerilerini sundular” dedi.
‘KÖRFEZDEKİ KULLANDIĞIMIZ KİLİ ÇİN’DEN ALDIK, BAKANLIK ÖNCE İZİN VERMEDİ’
Körfezde yaşanan koku ve alg patlamalarına yönelik olarak ‘kil’ uygulamasını anlatan Marım, “UNESCO bize kil konusunda Çinli bilim insanlarının iletişimini verdi. Günlük uydu ve drone takibi yapıyoruz. Kil uygulamasının ihtiyaç duyulduğu yeri tespit edip uygulamayı yapıyoruz. 1 ton su için 23 kg modifiye kil kullandık ve bu modifiye kili Çin’den aldık. Kil uygulamasının faydalı olduğunu uydu görüntüleri ile gördük. Mayıs-Haziran ayları arasında çok iyi gidiyordu Körfez. Bakanlığa bu konuda bilgiler verdik ve bakanlık kil konusunda bize izin vermedi. Daha sonra pilot uygulama olarak izin verdiler. Bu sene 16 ton balık ölümü yaşandı. Hiç olmayacaktı ama bakanlığın izni geç geldi. Kil konusu geçici bir çözüm. En makul ve masumu kil dediler bilimsel kuruluşlar” diye konuştu.
‘KÖTÜ KOKUYU ALMAYA DEVAM EDECEKSİNİZ’
İzmir’de zaman halen daha meydana gelen kötü kokuya dair değerlendirmelerde bulunan Marım, “Zaman zaman kokuyu almaya devam edeceksiniz. Kısa vadede çözülecek bir durum değil. Uygulama ile gemi sayısını arttıracağız. Uygulama ile 2-3 gün içinde kokuyu geçiriyoruz” ifadelerini kullandı.
‘GEDİZ NEHRİ’NDEKİ SU ÜÇÜNCÜ SINIF DERECESİNDE’
Körfezdeki kirliliğe değinen Marım, “Dere yataklarından gelen kirlilik nedeniyle koku ve alg patlaması olduğunu görüyoruz. Mavişehir Bölgesi’nde Bayraklı’dan algler geldiğini görüyoruz. Denizde oluşan marullar bunun nedeni. Körfezi kirleten 33 tane dere var. En büyüğü Gediz Nehri. Nehrin ortalama debisi Çiğli Arıtma’nın beş katı seviyesinde. Körfez oldukça sığ bir deniz ve kirlenmeye çok açık, en ufak müdahalede etkileniyor. Kuraklıktan dolayı Gediz direkt kirliliği getiriyor. Süreç içerisinde 50’den fazla hocayla görüştük. 'Tarımdan dönen suların körfezi beslemesi gerekiyor' diyorlar. Gediz Nehri yatağında ölçülen su üçüncü sınıf derecesinde” dedi.
‘RAGIP PAŞA DALYANI’NIN ÜZERİ HALI GİBİ DENİZ MARULU KAPLI’
İzmir Körfezi’ndeki deniz marullarına değinen Marım, “Bu sene 500 tonun üzerinde deniz marulu topladık. Araç ve altyapı yatırımına ihtiyacımız var. Cadde kenarında diye görünmüyor ama Ragıp Paşa Dalyanı’nın üzeri halı gibi deniz marulu kaplı” diye konuştu.
BALIKLARIN KESİN ÖLÜM NEDENİ HALEN DAHA BELİRSİZ
İzmir’deki balık ölümlerinin halen daha kesin bir sonuca kavuşamadığını belirten Marım, “İzmir’deki orman yangınlarının alp patlamalarını tetiklediğini görüyoruz. Balık ölümlerinin yaşanma sebebi çok fazla üreyen algler... Ve bu da körfezde oksijen bırakmıyor. Mavi yeşil alglerin artmasından dolayı balıklarda zehirlenme yaşanmış olabilir. Laboratuvar eksikliğinden kesin sonuca ulaşamadık” diye konuştu.
‘YAPAY ADALARIN İMAR PLANI ONAYI KALDI SADECE’
İzmir Körfezi’nde planlanan sirkülasyon ve navigasyon kanalına değinen Marım, “Körfezin taramaya ihtiyacı var. Öncelik açısından 9 Eylül Üniversitesi ile çalışma yapmak istiyoruz. Bize acil, orta ve uzun vadeli planlar çıkarmalarını istiyoruz. Körfezde sirkülasyonun olmaması sebebiyle kirliliğe sebep oluyor. Sirkülasyon ve navigasyon kanalı yapılması lazım. Buradan çıkan çamurlarla ilgili yapay adaların imar planı onayı kaldı sadece” dedi.
KÖRFEZE TEKNE BAĞLAMA ALANLARI GELİYOR
İzmir Körfezi’nde yakın vadede yapılması planlanan tekne bağlama alanlarına değinen Marım, son olarak şu ifadeleri kullandı:
Körfezde belli tekne bağlama alanları önerdik. Körfezde bin tane tekne hedefi koyduk. Karşıyaka Semt Marinası’nda planlama ve çalışmalar yürütüyoruz. Yüzen iskele düşünüyoruz. Alaybey ve Pasaport Semt Marinası projemiz var. Pasaport iskelesinde ise tarihi yapılara müdahale etmeyen koruma kurulundan ön onay aldık. İmar planı çalışmalarımız sürüyor. Karantina Semt Marinası ile ilgili bütün evrakları tamam. Ve bakanlık tarafından imar planı onaylı. Çevre ve Şehircilik Bakanımızın imzasını bekliyor. Bu konuda sizlerin desteğini bekliyoruz. Sorduğumuzda bürokratlar ‘makamın takdiri’ diyorlar.




