Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - 1-7 Aralık tarihleri arasında Acil Sağlık Haftası kutlanıyor. Bu süreçte Acil Sağlık birimlerindeki gelişmeler gözden geçirilirken, ilk yardım da hatırlanıyor. 112 Acil Sağlık ekiplerimiz, Avrupa ülkeleriyle yarışır hale geldi ancak ilk yardım konusunda ne kadar bilinçliyiz? Bu konuyu, hem acil tıp hem de ilk yardım konusunda yıllardır mücadele eden İzmir’in ünlü hekimlerinden, Herkes İçin Acil Sağlık Derneği (HİASD) Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu ile irdeledik. Avrupa Acil Tıp Birliği eski Başkanvekili, bugünün Avrupa Acil Tıp Birliği Dirençli Toplum Çalışma Grubu Başkanı olan Rodoplu, Egedesonsöz’ün sorularını yanıtladı, çok önemli değerlendirmelerde bulundu.

ACİL SAĞLIK’TA 30 YILDA ÇOK İYİ NOKTAYA GELDİK
Sağlık Bakanlığı’nın, Acil Sağlık konusunda çok önemli çalışmalar yaptığını belirten Dr. Ülkümen Rodoplu, “Sağlık Bakanlığı’na haksızlık etmeyelim; Acil Sağlık konusunda gerçekten önemli çalışmalar yapıyor. Bu bir takım işidir. Bilimsel bir dernek olarak HİASD, eğitim kısmındayız. Sendikalar, bu konuda çalışan hekim, hemşire, ATS, paramedik tarafına bakıyor, onların haklarıyla ilgileniyor. Odalar ve meslek örgütleri konuya farklı boyutta bakıyor. Sağlık Bakanlığı da en büyük fotoğrafa bakıyor! Avrupa Acil Tıp Birliği Başkanvekilliği yapmış, şimdi de Avrupa Acil Tıp Birliği’nde Dirençli Toplum Çalışma Grubu Başkanı olarak, gururla, onurla, rahatlıkla şunu söyleyebilirim: Türkiye geçtiğimiz 30 yıl içerisinde bu alanda o kadar hızlı yol aldı ki, zirveye yaklaştı. Avrupa ülkelerine örnek olduk, Acil Tıp açısından… Dünyadaki tüm modern, en son teknoloji teçhizat ne varsa, hepsi bizde mevcut. Eğitim olarak da paramediklerin, hemşirelerin, acil tıp uzmanlığının gelişimi takdire şayandır” dedi.
FERDİ ZEYREK VE VOLKAN KONAK’IN ÖLÜM SEBEPLERİ ÇOK ACI
Dr. Ülkümen Rodoplu, “Acil sağlık neden önemli? İlk yardımda hangi seviyedeyiz?” sorularına çarpıcı yanıtlar verdi:
“Acil tıp çok önemli; çünkü hayat kurtarıyor! İlk yardım da çok önemli; çünkü o da hayat kurtarıyor. Yakın zamandan iki örnek verelim. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı merhum Ferdi Zeyrek ve sanatçı Volkan Konak… Bu iki değerli insanımızın hayatlarını kaybedişi, ilk yardım ve acil sağlık konusunda hangi seviyede olduğumuzu gösteriyor. Ferdi Zeyrek eğitimli, donanımlı bir başkandı, toplumda bir liderdi. Eşi ve kızı da iyi eğitimli, kültürlü kişiler. Ferdi Zeyrek’in ölüm sebebi çok acı. Suyla elektrik bir araya geldiğinde öldürür. Elektrik çarpması faciasına maruz kalmış bir kişiye yapılacak şey, elektrik kontağını kapatmaktır. Hemen ardından 112 Ambulans’ı aramaktır. Ambulans gelinceye kadar göğüs masajı yapılabilirdi. Amacım asla sorgulamak, suçlu aramak değil; 112 çok geç aranıyor! Çünkü aile bireyleri panik ve telaşla ne yapacaklarını bilemiyorlar, şoka girmişler. Arkadaşlarını arıyorlar, o kişi yoldan geri dönüyor, 12-13 dakika sonra 112 aranıyor! Bu süre çok uzun.”
İLK YARDIMI BİLMEK, 112’Yİ ARAMAYI OTOMATİĞE BAĞLAMAK ZORUNDAYIZ
“Kaos ve Kurtuluş” adlı son kitabında ilk yardım işini, paniğe kapılmadan yapmanın püf noktalarını anlatan Dr. Ülkümen Rodoplu, bu konudaki değerlendirmelerini şu sözlerle sürdürdü:
“Oysa Türkiye olarak, acil tıp alanında çok iyi durumdayız ancak ilk yardım alanında sıfır noktasındayız. İlk yardım yapılmayınca, iyi donanımlı acil tıp ekiplerine rağmen, hastayı kurtarmak imkansız hale geliyor. Dünyanın en iyi ambulans sistemini kurabilirsiniz, en iyi hekimlerini, hemşirelerini, paramedikleri yetiştirebilirsiniz ama sokakta insanlar 112’yi aramayı, ilkyardımı bilmiyorsa veya bildiği halde ilk yardımı yapmıyorsa, insanları kurtaramıyoruz maalesef. İkinci örneğe gelince… Volkan Konak’ın ölümü daha dramatik. Çok sevilen bir sanatçıydı. Bir; kendisi neden bir risk yönetimi yapmıyor? Ben şişmanım, bende diyabet var, yüksek tansiyon var, kalp krizi geçirme riskim çok yüksek! O halde ben bu risklere karşı birtakım önlemler almam lazım, diyebilirdi. Önlem olarak mesela ekibinde ilkyardım bilen biri olabilirdi. Hatta tüm ekibine ilk yardım eğitimi aldırmış olabilirdi. Turgut Özal da aynı şekilde, ilk yardım yapılmadığı için kaybedildi. Dikkat ederseniz, bu örneklerde ortak nokta, ilk yardımdır. Volkan Konak, şarkı söylerken bir stres altında kalp krizi geçiriyor ama salondaki onca insandan biri sahneye çıkıp ilk yardım müdahalesi edemiyor! Salonda bulunan doktorun sahneye çıkıp müdahale etmesi, yaşanan izdiham nedeniyle 8-9 dakika sonra oluyor. Bu süre çok uzundur. Herkes paniklemiş, bir kişinin aklına gelmiyor, 112’yi arayıp ambulans çağırmak. Şu da bir gerçek; oradaki insanlar kötü insanlar değil ki, sadece ilkyardımı bilmiyorlar. Ne Ferdi Zeyrek, ne Volkan Konak, ne Mustafa Koç; ilk yardım yapılsaydı, kurtulurlardı, yaşarlardı, demiyorum. İlk yardım müdahalesi yapılmış olmalıydı diyorum; belki o zaman yaşama şansları olabilirdi, diyorum. Bu sorunun bir tek çözümü var; o çözüm de insanlarımızın hepsini ilkyardım konusunda bilinçlendirmek, eğitmek. Ne bizim derneğimiz, ne Kızılay, ne üniversiteler, yetmiyoruz. 1995 yılından itibaren sayısız eğitim verdik ben ve arkadaşlarım... Eğittiğim kişiler eğitimci oldu. Okullarda Acil Komşum toplulukları oluşturmaya çalışıyoruz.”

İLK YARDIMI BİLENLERİN ORANI, YÜZDE 1 BİLE DEĞİL
Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu, “İnsanları ilk yardım konusunda bilinçlendirmenin, eğitmenin yolu nedir?” sorusuna, bir saniye bile düşünmeden, “Tek çare, ilkyardımın ilkokuldan başlamak üzere liseyi bitirinceye kadar, hatta üniversitede bile her sınıfta okutulacak ders olmasıdır. Başka bir çözüm yok” yanıtını verdi. Rodoplu, şu bilgileri aktardı:
“Savaş, depremler, terör saldırılarında artık dünya, kanamalı vakalarda turnike kullanmaya başladı. Türkiye, turnike kullanımını 20 yıl önce kaldırmıştı ve yeniden dönüş yaptık. İlk yardımlarda turnike bağlamayı da bilmek gerekiyor. Koskoca Türkiye’de ilkyardımı bilen, hakikaten uygulayabilecek düzeyde olanların oranı, nüfusa göre kıyaslandığında yüzde 1 bile değildir. Tıp fakültesini bitirmiş doktorlar da bilmiyor ilkyardımı, çünkü öyle bir dersleri yok. Ben de bildiklerimi fakültede değil, Kızılay’da öğrendim. İlkyardım okullarda ders olmadan, biz bu sorunu çözemeyiz. İnsanlar kurslara katılıyor, öğreniyor, pratik yapıyor ancak bir yakınının yaşadığı sorunda ilk yardım müdahalesini yapamıyor, eli ayağı birbirine dolaşıyor. Ferdi başkanın kızı, o panik halinde nasıl 112’yi aramayı akıl edebilsin ki… Ben diyorum ki, bu konu ilkokuldan beri ders olarak işlenmiş olsaydı, 112’yi aramak otomatiğe bağlanmış olurdu; öyle bir durumda önce 112 aranırdı. İlkyardımın içinde ormanı nasıl söndüreceğiz, selde nasıl müdahale edeceğiz, bunları ezbere bilmemiş lazım.”
İLK YARDIM İLE ACİL SAĞLIK’I KARIŞTIRMAMAK GEREKİYOR
Dr. Ülkümen Rodoplu, örneğin yaralanmalı bir kazayı gördüğü halde, ilk yardım bilsin veya bilmesin o yaralıya sırtını dönüp gidildiğinde o kişinin kanun nezdinde suçlu olduğunu öne sürdü. Aynı şekilde ambulansa yol vermeyenlerin de aynı suçu işlediğinin kabul edildiğini belirten Rodoplu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk yardımı bilen kişi, yapacağı işin bir tedavi olmadığını bilir. Onun görevi, tedavi edecek ekip gelene kadar ilaç, tıbbi araç gereç kullanmadan gerekli yardımları yapıp, o kişinin hayatını kaybetmesine veya sakat kalmasına engel olmaktır. Bir kaza durumunda yaralılara ilkyardımda bulunacak kişi, önce alan güvenliğini sağlar, kendisi arayamasa da 112’yi araması için birini görevlendirir. İçinde insan olan, yaralanma, hastalık gibi ölümle sonuçlanabilecek her vakaya müdahale edebilmeli, ilk yardımı yapacak kişi… Türkiye’de şöyle bir yasa var; bir motosiklet kazası oldu diyelim, siz o kazayı gördünüz, yaralıyı da gördünüz ama sırtınızı dönüp gittiniz! Hiç müdahale etmediniz, yardımda bulunmadınız. Kamera kayıtlarından sizi bulduklarında, ilkyardımı bilseniz de bilmeseniz de kanun önünde, kazayı siz yapmış olmasanız bile o kaza mahallini terk edip gittiğiniz için siz de suçlu sayılıyorsunuz! Orada sizin hiç olmazsa 112’yi aramanız gerekiyor, ilkyardımı bilmeseniz bile… Olay yerine ambulans geliyor diyelim. Yol vermeyi biliyor muyuz? Bilmiyoruz! Ambulansa yol verdikten sonra hemen peşine takılıp gidiyoruz! Bu da bizim çok ciddi bir sorunumuzdur. Ambulansa yol vermemek, umursamamak da, aynen yaralıyı orada kaderini bırakıp gitmek gibi bir suçtur kanun önünde.”

SÜRÜCÜLERE İLK YARDIM DERSİ GÖSTERMELİK VERİLİYOR
İlk yardım konusunda Türk insanının sıfır noktasında olduğu görüşünü tekrarlayan Dr. Ülkümen Rodoplu, ilk yardımı öğrenenlerin de uygulama yapmadıkları için her şeyi kısa zamanda unuttuklarını öne sürdü. Rodoplu, Kızılay, Tabip odaları, özel sağlık kuruluşları ve eğitim kurumlarının ilk yardım kursları verdiğini hatırlatarak, “Herkes bu eğitimlere katılsın, ilk yardımı öğrensin” çağrısında bulunarak şunları söyledi:
“Ben de Kızılay’cıyım ama Kızılay’ın ilk yardım eğitimlerini para karşılığı veriyor olmasına karşıyım. Parayla da olsa herkes ilk yardımı bilmeli. Bu işi tüm sürücülerin öğrenmesi şarttır. Polislerin, dolmuş, otobüs şoförlerinin belli aralıklarla ilk yardım eğitimi aldıklarını biliyoruz ama bu eğitimlerin sürdürülebilir, uygulamalı olmadığını da biliyoruz. Özel araç sürücüleri, ehliyet alırken ilk yardım dersi almıyor. Göstermelik bir ders… Tüm arabalarda ilk yardım çantaları var ve o çantalar, satın alındığı günden beri aynen öyle duruyor, tertemiz! İçinde ne olduğunu bile bilmiyoruz. İlk yardımda işte bu noktadayız.”





