Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin’in genel seçim öncesinde milletvekili adayı olmak için istifa etmesinin ardından yaşanan sancılı süreç yeni İl Başkanı Bedri Serter’in koltuğa oturmasıyla son buldu.
Parti içinde bu zamana kadar birlikte siyaset yaptığı Milletvekilleri Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu gibi isimlerin öncülük ettiği ekipten ayrılan Engin, “Bu zamana kadar birlikte olmamız. Her zaman aynı şeyleri konuşacağımız anlamına gelmez. Yanlış gördüğümü söylerim” ifadelerini kullanmıştı.
İl Başkanlığı sürecinde genel merkezin önerdiği Serter’e destek veren Engin’i uyardığı ve tavrına tepki gösterdiği iddia edilen CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’den açıklama geldi.
Yüksel, Engin’in önseçim ve anahtar liste üzerinden tehdit ettiği iddialarını yalanladı. Engin’e kesinlikle tepki göstermediğini belirten Yüksel, “Tehdit konusu çok ayıp ve doğru olmayan bir şeydir. Böyle şey yapmadım. Ayrıca benim ne haddime? Ben kendisine ‘bu kadar sürecin içine niye giriyorsun, yıpranırsın’ dedim. Başka da bir şey demedim. Tabi ki kendi fikrine göre hareket edecektir. Sadece dostça ve samimi bir şekilde uyarıda bulundum. Onunla bir arkadaş olarak konuştum” dedi.
CHP İzmir Milletvekili, “İl Başkanlığı süreci geride kaldı. Şimdi iktidara koşma zamanı. Bunun için birlik zamanı, omuz omuza mücadele zamanı” diye konuştu.
“BİZİ DE EKİBE AL” DİYENLER OLUYOR
İl başkanlığı yaptığı dönemden itibaren siyaset dışında iş dünyasına da açılarak birçok ismi partiye kazandırdığını belirten Milletvekili Yüksel, siyaset anlayışında ekip, dar kadro ve grupçuluk gibi kavramların bulunmadığını söyledi. Tam aksine siyasi yaşamım boyunca bu anlayışla mücadele ettim. Yüksel, “Bu konuda bize haksızlık yapılıyor. Küçük olsun benim olsun mantığı ile hiç hareket etmedim. Böyle düşünen insanlar bizi yanlış tanıyorlar. Bu anlayışı hep ret eden bir insan olarak ithamları kabul etmiyorum. Bu ekip konusunu iyice abarttılar ki siyaset yaptığımız zaman içinde bana gelen çok oldu. Ziyaretime gelenlerin bazıları ‘sen ekip arkadaşlarına sahip çıkıyorsun, bizi de ekibe al. Ben de bu ekibin bir ferdi olmak istiyorum’ dedi. Ama bunun böyle olmadığını yaşayarak gördüler. Sonra da üzülerek geri döndüler” dedi.
TANIDIK İSTERSİNİZ
Yüksel, siyasette ortak hareket eden insanların birbirini tanıması ve bilmesi gerektiğini ifade ederken tercihlerin de bu doğrultuda yönlendiğini söyledi. Kendisinin de bu mantık ile hareket ettiğini anlatan Yüksel, “Tabi ki birlikte olduğunuz insanlarda önceden tanışma ve tanıma gibi kavramları ararsınız. İnsan tanıdığı ile bir şeyler paylaşır, Biz o yüzden özellikle kamu görevi alacak kişilerin mesela milletvekilliği gibi tek yerden belirlenmesine karşıyız. Genel merkezin, genel başkanın iki dudağının arasında isim belirlensin istemiyoruz. Bu nedenle hep ‘önseçim’ diyoruz. Bunun bir gerekçesi var. Bölgeden kimin aday olacağına o bölgede yaşayan insanlar karar vermelidir. Çünkü kimin o görevleri en iyi şekilde yapabileceğini bölge insanı bilir” şeklinde konuştu.
YANLIŞ GÖRDÜĞÜMDE ELEŞTİRİRİM
Kimsenin kişisel çıkarları ve hedefleri için siyaset yapmaması gerektiğini vurgulayan Yüksel, ortak paydanın partinin iktidarı olması gerektiğini söyledi. Yüksel, “Ali Engin il başkanlığı görevini yerine getirirken yanlışları olduğunda yüzüne söyledim. Bunu yine olsa yine yaparım. Ben de körü körüne ekip anlayışı ile hareket eden değil, eksik gördüğünde belirten bir insanım. Bu konuda kendisinin yaptığı açıklamalara aynen katılıyorum. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile üniversite yıllarından beri birlikteyiz ama onu hatası olduğunda ya da bana göre yanlış karar aldığında da en çok eleştiren kişiyim. Bunu hep yaptım yine yaparım, çünkü eleştiri geliştirir, tamamlar” ifadelerini kullandı.