Yer: İzmir... Bir kız çocuğunun hayatı böyle mahvoldu!

Haberi okuyunca üzülmemek, ah ah, vah vah dememek ne mümkün. Bu haberin yorumlanacak bir çok yönü bulunmaktadır. Bende bu haberi değişik acılardan yorumlayacağım. Sabırla okuyunuz. Büyük oğlum ilkokuluda okurken bir akşam evde ders yaparken baba ben artık birey oldum, sen beni karışamazsın, kararlarımı ben vereceğim gibi gibi konuştu. Ben hemen işi çözdüm. Okulda öğretmen bu konuyu işlemiş. İşte hata TAM burada başlıyor. Yanlış bir eğitim öğretim sistemi. Hatta daha sonraları bunu espiriye çevirerek 18 yaşına kadar ben, 18 yaşından sonra anne karışacak haberin olsun diyordum. Gelelim haberdeki özneye. 15 yaşındaki kız kalkmış İzmir'' e gelmiş. İstanbul'' daki aile şartlarını bilmiyoruz. Buraya girmeyelim. Birey oldu ya İzmir''e konferansa geldi. Sanki İzmir''de konferans için insan kalmadı da. Onlar gelmezse konferans yapılmazdı. Sonra aile dostlarına bulmuş. Onunda zayıf karakterli olduğu haberden anlaşılıyor, onu götürmüş içki içirmiş. Sonra eve KURT çağırmış veya haber vermiş. Sonra da KURT, KUZUYU yemiş. Bu basına yansımız bir örnektir. Nice basına yansımış, yansımamış bir çok heberler var. Cinsel taciz, tecavüz, enses durumlar vs. vs. vs. Anlayan anlamıştır. Yukarıdaki haberde ki içki ve fuhuş dinimizin yasakladığı bir emirdir. Günümüzde geldiğimiz nokta ise aile yapımızı ve çocuklarımızı bozmak için başta sosyal medya olmak üzere toplumsal cinsiyet eşitliği diyerek sinsice akıllarımızı karıştırıyorlar, LGBT+ lara destekleyerek çok renklilik, çok renklilik diyorlar. Çok renklilikte tuzak var. Maalesef bunları siyasi kurumsal kimlikle ve belediyeler eliyle yapıyorlar. Geçmişte İstanbul'' da bazı belediyeler prezervatif dağıtmadılar mı. Bunları bilerek yapıyorlar. Amaçları aile yapımızı bozmak. İlköğretimde birey birey diye başlayan bu süreç ahlaksızlıkta lever atlayarak sen beni karışamazsına, ben istediğimi yaparıma, kararlarım bana ait kimse karışamaza, sivil itaatsizlik eylemlerine kadar uzanıyor. Bunları selâm çakan kurumsal kimlikler var. Anlayan anladı. İstanbul sözleşmesi diye yine halkı kandırıyorlar. Türkiye'' de her vilayete bire bir sözleşme imzalasanız sanki herşey güllük gülistanlık olacakmış gibi halkı kandırıyorlar. İnsanlar kendini düzeltmedikten sonra her ilçeye bir sözleşme yapsanız değişen bir şey olur mu, olmaz. Yukarıdaki haberde ki o özneye ailesi (varsa) sahip çıkmazsa ne olacak, düşünün bakalım. Bende cevabı mevcut. Allah yardımcımız olsun. Bu yazdıklarım din ve namus ahlak anlayışı olan insanlar için geçerlidir. Kişide bu vasıflar yoksa no problem. Devam. Ben biliyorum yanlış mecrada yazı yazıyorum ama yazmayı devam edeçegim. Bir kişi kurtarırsak kârdır. Yazımı kısa tutmaya çaba sarfettim.