HABERLER>EKONOMİ
3 Kasım 2022 Perşembe - 12:10

Vali Yardmcısı’ndan İzmir raporu… İlçe nüfusu kadar işsiz!

"Üretim Sürecine Katılım Projesi" nin İzmir ayağının tanıtım toplantısında konuşan İzmir Vali Yardımcısı Hüseyin Karameşe İzmir’deki işsizlik rakamları ile ilgili bilgiler verdi. Karameşe,“İzmir’de 270 bin işsiz var, İŞKUR’a başvuran ise 120 bin civarında. Bunların yüzde 30’u genç işsiz kategorisine giriyor ve yüzde 40’ı da kadınlardan oluşuyor. Büyük resimde; bizim gençlerimiz ne yazık ki piyasada sektörde iş bulamıyor" dedi.

Vali Yardmcısı’ndan İzmir raporu… İlçe nüfusu kadar işsiz!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından; üretim yapan işletmelerin daha verimli ve katma değerli üretim gerçekleştirmelerini ve ihracat odaklı istikrarlı büyümeye katkı sağlayacak nitelikli işgücünün istihdam edilmesini desteklemek gerekçesiyle hayata geçirilmek istenen "Üretim Sürecine Katılım Projesi" nin İzmir ayağının tanıtım toplantısı gerçekleştirildi.

Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Lütfihak Alpkan ve İzmir Vali Yardımcısı Hüseyin Karameşe’in katılımlarıyla gerçekleştirilen toplantıya ayrıca İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin Akdaş ve Uluslararası Göç Örgütü Türkiye Misyon Şefi Gerard Karl Waite katıldı.

ALPKAN: MEYVELERİNİ ALABİLMEK İÇİN…
Toplantıda konuşmasını gerçekleştiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Lütfihak Alpkan, “Bu proje çalışma bakanlığını yıllardan beri gelen geleneğinden… Bakanlığımızın uzun yıllardır gelen  büyük bir deneyimi var. Bu proje bizzat bakanlığın kendi fikri olan eğitimden bağımsız doğrudan istihdam sağlayan bir model... Bakanlığımız aslında uluslararası fonlar ve AB fonları vasıtası ile çeşitli programları yapıyorlar. Geçici koruma altındaki vatandaşlar dahil olmak üzere bizim de dahil olduğumuz çeşitli projeler var. Esasen BM Kalkınma Organizasyonunun koymuş olduğu 17 temel hedeften biri insana yakışır işler konusu. Genç, kadın, engelli istihdamı, çocuk işçilik ile mücadele gibi konular olmak üzere birçok konuda tecrübe ve bilgi birikimimiz oluştu. Bu konuda yerel sanayiciler ile iş birliği yaparak birçok proje yapma tecrübemiz oldu. Eğitim kurumlarının verdiği ve sanayinin beklediği beklentiler arası bağlantı kurulması lazım. Sorunlar ile ilgili teşhis ve önerilerde büyük benzerlik var. Bunların meyvesinin alınması için yola çıkmak lazım. İşsizlik konusunda sorumluluğu gençlere yüklememek lazım çünkü mezun olduklarında 5 yıl tecrübe ve 2 dil bilme şartı ile karşılaşıyorlar. KOBİ’lerimizin insan sermayesine yatırım yapması ve onlara değer vermesi oldukça önemli. Nitelikli iş gücünü ve genç dinamik iş günü cezp ederek firmalarımızı kazandırarak bunları uzun süre elimizde tutuğumuzda gençlerin yeni bakış açısı ile gelişime daha büyük katkı sağlayacağını ümit ediyoruz. Bu süreçte başvuru yapan 18-34 yaş arası gençlerin bir süreli masraflarını karşılamayı hedefliyoruz. Umarım bu proje İzmir’de de ivme kazarak devam edecek. Göçle ilgili kısmı da 300 kişi uluslararası örgütlerin sağladı fonla istihdam edecek bunun 150’si de Türk olacak. Böylece yabancı vatandaşların da kayıt altına alınması mümkün olacak. Burada nitelikli iş gücü olduğu içinde asgari ücret olmayacak ve aslında bu programda destek sonrası da firma personeli çalıştırmaya devam edecek”  dedi.

KARAMEŞE: 120 BİN SURİYELİNİN ARAMIZDA YAŞADIĞI…
Kürsüye çıkarak katılımcılara seslenen İzmir Vali Yardımcısı Hüseyin Karameşe ise İzmir'deki işsizlik rakamlarıyla ilgili bilgiler paylaşırken, “Ülke ve dünya olarak zor bir zamandan geçiyoruz. Özellikle kovid durumu tüm sektörleri etkiledi. Güzel İzmir’imizde iş gücü piyasası olarak bundan etkilenenlerden bir tanesi. Biz 3 ayda bir İŞKUR’dan İzmir'in verilerini toplar ve tartışırız. Sektörün tüm temsilcileri ve kamu bir araya gelerek İzmir’deki istihdamı tartışır. Dünyada genç işsizlik 15-24 yaş olarak tanımlanıyor, dünya nüfusunun yüzde 16’sı 1 milyar 300 milyona tekabül eden genç kapasitesine giriyor. Türkiye'deki oran da yüzde 16 ve 16 milyon genç bu kategoriye giriyor.  Dünyada eğitim dışında olup işe girmeyen milyonlarca insan var. Tam Türkiye nüfusu kadar genç hiçbir alanda çalışmıyor. Türkiye’deki orana bakarsak bu da az değil, 3,5 milyon civarında. Türkiye'deki işsizlik oranları yüzde 10’a indi İzmir'deki oran ortalamanın üstünde yüzde 14 civarında. İzmir'deki en büyük işsizlik gençlerde. İzmir’de 270 bin işsiz var, İŞKUR’a başvuran ise 120 bin civarında. Bunların yüzde 30’u genç işsiz kategorisine giriyor ve yüzde 40’ı da kadınlardan oluşuyor. Büyük resimde; bizim gençlerimiz ne yazık ki piyasada sektörde iş bulamıyor. 130 bin İŞKUR’a başvuran var ancak sektörün istediği de en az 103 bin. Neden bunlar örtüşmüyor? İŞKUR yine 70 bin istihdamı sağlamış ancak 30-40 bin civarında sektörün istediği ancak İzmir’in karşılayamadığı bir istihdamdan bahsediyoruz. Bunları neler olabileceğini oturup düşündük. Birkaç tanesi ön plana çıktı. Bu proje de bunla örtüşüyor.  Biz projeden habersiz İzmir’de bir çalışma yaptığımızda özellikle bu konudaki lider temsilci kuruluşlar ile çalışıp neden iş bulmadıklarını tespit etmeye çalıştık. Buradan çıkan İzmir'de 10 üniversite var ve 170 bin öğrenci var. Fakat meslek lisesinde çalışan on binlerce gencimiz var. Örgün eğitimde verdiğimiz eğitim ile sektörün istediği kalifiye birbiri ile örtüşmüyor. Hem ciddi bir eğitim veriyoruz fakat sektörün istediği nitelikler farklı. Bu ciddi bir sorun. Bunu gidermemiz lazım. Bunu için İŞKUR ve Milli Eğitim ek çalışmalar yapıyor. Bunlardan biri de bu program. Üniversiteden veya meslek lisesinden mezun olan öğrencinin ek bir çalışmaya ihtiyaç duymadan sektörün istediği niteliklerle örtüşmesi gerekiyor. Özellikle genç işsizliğin özellikle Türkiye’de çözülmezse bunun sosyal ve psikolojik sonuçlarını göreceğiz. İzmir’de yaşayan 120 bin Suriyelinin aramızda yaşadığını, bu insanların niteliklerinin artmasını hem üretime katkı vermesinin ülke ekonomimiz için faydalı olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

WAITE: BİZİM İÇİN ÖNEM ARZ EDİYOR
Projenin yararlarına değinen Uluslararası Göç Örgütü Türkiye Misyon Şefi Waite, “Bu proje hem göçmenlere hem de işverenlere katkıda bulunabilir. Türkiye çok yüksek sayıda göçmen ve mülteciye ev sahipliğe yapıyor. Göçmen ve mültecilerin iş piyasasına dahil edilmeleri önemli rol oynuyor. Uluslararası göç kuruluşu olarak bu projenin başından beridir çok yakından çalışıyoruz. Yakın ortaklıklar kurup bu programların devamlılığını sağlayıp herkesin çıkarına olması için çalışıyoruz. Bunu İzmir’de yapmamızın sebebi şu; İzmir Türkiye'nin en canlı ekonomik merkezine sahip ilçe. Makine, tekstil, gıda gibi önemli sektörler var. Nüfus açısından en büyük 3. şehri. Aynı zamanda Türkiye ekonomisinin itici güçlerinden biri. İş gücünün gelişimine katkı sağlayacak. Özellikle imalat sektöründe iş gücünde talebi doldurmak çok güç. Bu açığı fark ederek bu projeye küçük ve orta büyüklükte işyerlerinde bu açığı kapatmak için uğraşıyoruz. Bu tabi ki Türk vatandaşların ve yabancıların doğru bir şekilde işgücüne dahil edilmesiyle olacak. Göçmen ve mültecilerin işgücüne katılımlarıyla birlikte geçim kaynakları olacak ve bu da ülke ekonomisine katkı sağlayacak. Bu proje bizim kuruluşlara bağış yapanlar olmasaydı gerçekleşemezdi. Bunun için teşekkürlerimi sunmak istiyoruz. Türkiye devletine vizyonu için teşekkürlerimi sunuyorum. Türkiye'nin istihdam ihtiyacına karşılık bu konuda bir çalışma yapmak bizim için önem arz ediyor” diye konuştu.

KIZILGÜNEŞLER:  İŞ DÜNYAMIZIN İSTİHDAM MALİYETLERİ DAHA DA ARTACAK
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler EYT sorununun çözüleceğine olan inancının yüksek olduğunu belirtirken , “Projeden faydalanacak sektörler olarak seçilen gıda, makine, metal, kimyave tekstil sektörleri, kentimiz ekonomisinin ağırlığını taşıyan, istihdam deposu olarak katkı veren ve kentimiz ihracatını üstlenen sektörlerin başında geliyorlar.  Bu alanda imalat yapan üyelerimizin yeni istihdam olanakları ile kentimiz ekonomisinin canlanmasına büyük katkı yapacaklarını düşünüyoruz. Yeni istihdam yapmayı planlayan işletmelerimizin projeye dahil olması konusunda Üyelerimize duyurularımızı yaptık. Projenin gerçekleşmesi aşamasında da destek vermeye devam edeceğiz.  Küresel anlamda zor bir ekonomik süreçten geçiyoruz. Azalan şirket karları, büyüyen borçlar ile artan üretim ve enerji maliyetleri ve yükselen enflasyon oranlarından dolayı, işletmelerimizin ayakta kalmalarına ve dayanıklılıklarını arttırmaya yönelik projeler daha da önem kazanıyor. Gençlerimize ve kadınlarımıza sunulan özel teşvikler, iş başı eğitimleri, engelli istihdamına ve ar-ge ile tasarıma yönelik teşvikler, ilave istihdam desteği gibi teşvikleriniz, işletmelerimizin yükselen istihdam maliyetlerine rağmen ölçek büyütmelerini ve yeni ihracat pazarlarına yönelmelerini  sağlayabiliyor. Ancak mevcut ekonomik koşullar altında revize olan, üyelerimizden ve İzmir iş dünyasından, yani sahadan aldığımız önerileri de değerlendirmelerinize sunmak isteriz. Sayın Cumhurbaşkanımızın verdiği müjde ve sizin değerli açıklamalarınız ile Emeklilikte Yaşa Takılanlar sorununun çözüleceğini ve asgari ücretin yeni yılda tekrar güncellenecek olduğuna ilişkin gelişmeleri yakınen takip ediyoruz. EYT konusunda beklenen bu girişim;daha fazla gencimizin işgücüne dahil olmasına,  asgari ücretin arttırılması ise çalışanlarımızın ekonomik durumlarında iyileşmesine kuşkusuz katkı sağlayacaktır. Ancak yeni yılda EYT meselesinin çözülmesi ve asgari ücretin artışı sonrası, iş dünyamızın istihdam maliyetleri daha da artacak. Bu nedenle, işverenlerimizin karşılamak zorunda kalacağı kıdem tazminatlarına yönelik olarak yeni bir devlet desteğinin veya işveren üzerindeki yükü azaltıcı önlemlerin, yeni yıl itibariyle hayata geçirilmesi konusundaki talebimizi sizlere iletmek isterim. OECD ülkeleri arasında en yüksek istihdam maliyetlerine sahip ve istihdam piyasası esnekliğinin en az olduğu ülkelerden biriolarak; asgari ücret konusunda halihazırda sağlanan desteğin ve istihdam maliyetlerinin düşürülmesine yönelik çalışmaların devamının,işletmelerimizin yurtdışındaki rakipleriyle eşit şartlarda mücadele edebilmeleri için gerekli olduğunu görüyoruz. Ayrıca istihdam teşviklerindeki bürokratik süreçlerin azaltılması,yeşil ve dijital dönüşüme uyum sağlayan, teknoloji üreten ve ihraç eden firmalarımızın uygulanan teşvik ve destekler noktasında pozitif olarak ayrışmasının, bu konuda yapılması gereken çalışmaları hızlandıracağına inanıyoruz. Nitelikli istihdamın artırılması ve sürdürülebilir olması konusunda Meslek Liseleri, iş dünyamız açısından yaşamsal önemde. Bu konuda İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile ortak çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Konunun istihdamı yakından ilgilendirmesi nedeniyle görüşlerimizi sizlere de arz etmek istiyoruz.  Mesleki ve Teknik Liselerde bulunan alan ve dalların birbirleriyle bağlantılı sektörlerle kümelenmesinin, ileri seviyede uzmanlık ve yetkinliğin sağlanabileceği düşüncesindeyiz.İlgili bölümlerin belirli okullarda toplanması, bu okulların kendi alan ve dallarında daha ileri seviyede uzmanlaşmasına olanak sağlayacaktır. Bu durumun sürdürülebilir istihdam gelişimine doğrudan katkı sağlayacaktır. Yine bir diğer önemli konu, MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi teşvikinin 31 Aralık 2021’de sonlanması. Bununla birlikte, madencilik ve mobilya gibi sektörlerde belge zorunluluğu yeni getirilmesine rağmen bu alanda çalışan kişiler, MYK belge teşvikinden yararlanamadılar. Bu kapsamda MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi teşviki uygulamasının tekrar başlatılmasının,bu alanda yakalanan başarılı ivmenin devamı için önemli olduğunu da vurgulayarak sizin bu konuda desteğinizi diliyoruz” ifadelerini kullandı.

AKDAŞ: EBSO OLARAK KATKIMIZ OLURSA…
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin Akdaş,  “Her şer’de bir hayır vardır.” Diyen atalarımızın bu sözünü, Pandemide bir kez daha andık. Çünkü, Covid-19 ile başta gıda olmak üzere kendi kendine yetebilme becerisinin ve üretimin stratejik önemini teyit ettik. Yeniden ve güçlü bir yerlileşme politikası, hem içeride, hem dışarıda bize ciddi bir kazanç sağlayacaktır.  Ancak, güçlü ve sürdürülebilir üretimi için de nitelikli elemana durulan ihtiyaç ortadadır. Bizler, işsizlik değil mesleksizlik vardır inancındayız. O nedenle de aranan eleman olarak tanımladığımız nitelikte işgücünün artırılmasına yönelik her projeye gönülden destek vermekteyiz. Özellikle de İzmir gibi ülke milli gelirine katkısı yüzde 6 ile 3. sırada, ülke ihracatının yüzde 7’sini karşılaması ile 2. sırada ve ülke sanayisindeki payı yüzde 7,3 ile İstanbul’dan sonra yine 2. sırada olan bir şehir için nitelikli eleman ihtiyacı çok daha büyük önem taşımaktadır.  Geçmişten bugüne ekonominin itici güçlerinden biri olmaya devam eden ve net ihracatçı bir şehir olan İzmir’de de özellikle son yıllarda göçle birlikte nitelikli elemana ihtiyaç da artmıştır.  O nedenle, imalat sektöründe ihracat odaklı istikrarlı büyümeye katkı sağlayacak nitelikli işgücünün istihdamının desteklenmesinin amaçlandığı bu değerli proje için başta Sayın Bakanımız olmak üzere katkı koyan herkese gönülden şükranlarımızı sunuyorum.  Sektörel çeşitlilik açısından zengin olan İzmir’de seçilen sektörlerde yoğunlaşmanın olması projeyi daha anlamlı kılmaktadır. Türkiye’deki istihdam sorununu çözmek, üreten sektörlere nitelikli eleman yetiştirmek amacıyla 2010 yılında TOBB öncülüğünde, İşkur ve Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte başlatılan Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Projesi’nde (UMEM) İzmir ilklere imza atmıştı.  Bugün de “Üretim Sürecine Katılım Projesi”nden amaçlanan çıktının elde edilmesi için bizler de elimizden gelen her türlü desteği vermeye hazırız.  Yüzyıllardır süregelen göç hareketleri doğa kaynaklı iklimden bugün ülkelerin yaşadığı politik iklime evrilmiş ve bu da yakın coğrafyamızda sıkça rastlanır olmuştur. Özellikle de Suriyeli mülteci özelinde çok daha yakından konuya vakıf olduğumuz bu durumu lehimize çevirebiliriz. Büyük çoğunluğunun yakın bir gelecekte geri dönmeyeceklerinden hareketle, ülke kaynaklarının doğru değerlendirilmesi adına, maddi yardımlardan ziyade, ekonomik ve sosyal hayata katılımları daha öncelikli olmalıdır. Bu nedenle, mesleki eğitim almaları aranan eleman ihtiyacımız açısından çok önemlidir. Almanya’daki gurbetçilerimizi dikkate aldığımızda, fabrikalarda işçi olarak istihdam edilen ağırlıklı Türklerden oluşan yabancı politikasında Almanya stratejik ve doğru hamlelerle başarılı olmuş ve yabancıların toplum ile entegre olması sorunlar devam etse de kısmen sağlanmıştır.  Yine bugün başta Almanya olmak üzere, özellikle birçok AB ülkesinin teknik yeterliliğe sahip göçmen başvurularında kolaylığa gittiğini görmekteyiz. Üretimin devamlılığı açısından her ekonomi bu konudaki açığını kapatmak için birtakım esneklikleri ve teşvikleri artırmaktadır. Bu kapsamda projede, yabancı işçi çalıştırmayla ilgili destekleri de önemsiyoruz.  Özellikle emek yoğun sektörlerde beceri eğitimleri ile yabancıların işgücüne dahil edilmesi karşılıklı fayda sağlamak açısından önemli olacaktır. Ülke ortalamasının çok üstünde işsizliğe sahip İzmir için konu çok daha kritik değer taşımaktadır. TOBB himayesinde İlimizde Odamızca yürütülen Mahir Eller Projesi kapsamında nitelikli işgücünün ekonomiye kazandırılması ve istihdamın güçlendirilmesi amacıyla 2018 yılından bu yana devam eden faaliyetler içerisinde İzmir’de yaklaşık 2000’e yakın T.C. Vatandaşı ve Geçici Koruma Altındaki Suriyeli kişiler mesleki yeterlilik belgesi sahibi oldu. Başta inşaat, metal, makine sektörleri olmak üzere otomotiv, tekstil ve kuaförlük gibi 30’dan fazla alanda mesleki yeterlilik belgeleri düzenlendi.  Projemiz aracılığı ile belge sahibi olan çalışanların mevcut istihdamının sürdürülmesi aynı zamanda yeni istihdamın desteklenmesi hedefi çerçevesinde; 2018-2022 yılları arasında 300’e yakın kişinin çalıştığı firmalara istihdam teşvikleri sağlandı. En fazla 6’ay  kadar verilen aylık 290 Euroluk mali teşvikler sayesinde firmaların istihdamına katkıda bulunuldu.  Bununla birlikte, Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak yine çok önemsediğimiz Meslek Liseleri’nin cazip hale getirilerek, nitelikli eleman sorununun kökten çözümünü sağlamak zorundayız. Bunun için de, sağlanan destekler başta olmak üzere verilen teknik eğitimin her ilin ihtiyaç duyduğu alanlarda yoğunlaşması için özel gayret sarf ettik.  Bu kapsamda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından, Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan Ulusal Eğitime Katkı Protokolü sayesinde, İzmir’de Çınarlı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin yürütücü kurulunda yer almakta ve ihtiyaç durulan uzmanlıklarda ders programının seçilmesinden eğiticinin eğitimine kadar birçok konuda desteklerimiz devam etmektedir.  Diğer yandan, aynı protokol kapsamında taleplerimizle, Aliağa OSB içinde modern, ilklere imza atan bir meslek lisesi kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Çünkü, eğitim adına atılan en küçük adımın, ülkemiz için en büyük yatırım olduğu inancındayız. Hangi alanda olursa olsun nitelikli eleman, mesleki becerisi ve yetkinliği olan gençler ile ülkemiz kalkınacak, sürdürülebilir, katma değeri yüksek üretimin en önemli unsuru olacaklardır.  Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak Türkiye'de bir ilke daha imza atıyoruz. Aktif olarak 3 AB projesini aynı anda yürüten Odayız. Ve henüz 2 gün önce kabul gören projemiz ile 18-29 yaş aralığındaki ne eğitimde ne de istihdamda olan genç kadın ve erkek nüfusa yönelik programı başlatıyoruz.  Proje kapsamında, makine sektörünün en güncel donanımları ile Konak Çınarlı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde Makine Teknolojileri Laboratuvarı kurulacaktır. Bu laboratuvarda, Almanya’da eğitim görmesini sağlayacağımız 15 öğretmen tarafından, İŞKUR ve İBB Meslek Fabrikaları’ndan seçilen 75 adaya eğitim verilecektir. Eğitim alan 18-29 yaş aralığındaki gençlerin Mesleki Yeterlilik Belgesi alması sağlanacak, ardından işbaşı eğitim programlarına dahil edilerek, üye firmalarımızda öğrendikleri bilgilerin pekiştirilmesi sağlanacaktır. Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak bizler, güçlü ülkenin, güçlü üretim ile güçlü üretimin de nitelikli çalışanlarla mümkün olacağı inancıyla projelerimizi yürütüyoruz. Bizlerin de, bu yolda katkımız olabilirse ne mutlu” dedi.

 
Emekli ve memurlara zam oranları belli oldu!
 
Altınordu'da Hasan sevinci
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
tuna 3 Kasım 2022 Perşembe 15:07

işletmeler çalışanları için bilançolarında kıdem tazminatı karşılığı ayırmak zorundadırlar kanuni yükümlülüktür dolayısıyla işverenlerin herhangi bir mağduriyeti olamaz tabii kıdem tazminatlarını fona yatırıp oradaki haksız kazancınızı kastediyorsanız bilemem

Yorumu oyla      2      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Emekli ve memurlara zam oranları belli oldu!
Ekim ayı enflasyonunun açıklanmasıyla birlikte memur, memur emeklisi, ...
Türk lirasıyla dış ticarette artış sürüyor!
Türkiye'nin Türk lirasıyla dış ticaret hacmi ekimde, geçen yılın aynı ...
İzmir'in o ilçesine SİHA, F-16 fabrikası!
İzmir'in Kınık ilçesinde Savunma Sanayi, İHA, SİHA ve denizcilik sektörüne ...
 
Vergi, harç ve cezalarda zam oranı belli oldu!
Bazı vergiler ile harç ve cezaların belirlenmesinde kullanılan yeniden ...
Ekim ayı enflasyon rakamları açıklandı!
TÜİK verilerine göre, ekim ayında TÜFE yüzde 3,54 artış gösterdi. Yıllık ...
ENAG ekim ayı enflasyonunu açıkladı!
Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), ekim ayı enflasyon verilerini açıkladı. ...
 
Su ürünleri ihracatında rekor yılı!
Dünyanın protein ihtiyacını karşılayan Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller ...
Tamirhanede kuyruklar… Araba çok, usta yok!
Piyasada otomobil sayısı artarken usta sayısının azalması, son dönemlerde ...
Bakan Nebati duyurdu: TOGG için kredi hazırlığı
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla TOGG'a ...
 
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
10 Yönetmen Ve Türk Sineması
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Atatürk' adını kim yakıştırdı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva