HABERLER>GÜNCEL
18 Ocak 2022 Salı - 17:03

Tüm Bel-Sen'den 'Sayıştay' tepkisi

Sayıştay Raporu'nda belediyelerin Tüm Bel-Sen ile yaptığı anlaşmaların yer almasını eleştiren Tüm Bel-Sen İzmir 1 Nolu Şubesi'nde, Şube Başkanı Buse Engin, "Hükümet; kamu emekçilerine kapıkulu gözüyle baktığı için ve sendika bile demeye dilimizin varmadığı yandaş, sarı sendikayla gizli kapılar ardında enflasyon oranının dahi altında kalan sözleşmeler imzalamayı alışkanlık haline getirdiğinden, İmzaladığımız hukuki temelleri sağlam, özgür, demokratik ve tüm süreçlerinde üyelerinin söz ve yetki sahibi olduğu toplu sözleşmeyi engellemek için yargı aracılığı ile müdahalede bulunmak istiyor" dedi.

Tüm Bel-Sen den  Sayıştay  tepkisi

EGEDESONSÖZ - Geçtiğimiz aylarda Türkiye'deki belediyeler için Sayıştay 1 yıllık inceleme dönemini tamamlamış ve belediyelerin raporunu yayımlamıştı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde Tüm Bel-Sen ile yapılan toplu iş sözleşmeleri damga vururken, Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) arasında akdedilen toplu sözleşmede mevzuata aykırı olarak aile içi şiddet, sosyal faaliyet, ücretli izin ve belediye imkânlarından yararlanma gibi konularda düzenlemelerin yapıldığı vurgulanmıştı.

Rapor sonrasında sendika üyelerine verilen haklar hakkındaki Sayıştay görüşünü eleştiren Tüm Bel-Sen İzmir 1 Nolu Şube Yürütme Kurulu, eylem yaptı.

ZAM YAĞMURU TÜİK VASITASI İLE AÇIKLANAN RESMİ ENFLASYON RAKAMLARINA YANSIMAMIŞTIR
Eylemde hazırlanan basın metnini okuyan Şube Başkanı Buse Engin,  "Emekçiler yeni yıla zam fırtınası altında girdi, 1 Ocak 2022 tarihinde elektrikten doğalgaza, akaryakıt ürünlerine yapılan fahiş zamlar hepimizin üzerine kabus gibi çökmüştür. İktidarın döviz kurunun düşmesi ile övündüğü koşullarda yapılan bu zamlarla ekonomik krizin yükü yine halka, emeği ile geçim mücadelesi veren milyonlarca emekçiye yıkılmaktadır. Elektrikte yüzde 127, doğalgazda yüzde 25, vergi, resim ve harçlarda yüzde 36, halkın vergileri ile yapılan ve normal koşullarda ücretsiz olması gereken köprülerin geçiş ücretlerinde yüzde 25 oranında yapılan fiyat artışlarının adı Zam Değil, Zulümdür. Temel gıda maddelerinde sadece son bir ay içinde yaşanan artış yüzde 25'i aşmıştır. Son bir yılda yaşanan artış ise yüzde 80'i bulmuştur. Son bir yılda elektrik yüzde 155, doğalgaz yüzde 43 zamlanmıştır. Dört kişilik bir ailenin hem açlık hem de yoksulluk sınırı son bir yılda yüzde 55 artmıştır. Açlık sınırı 4 bin TL'yi, yoksulluk sınırı 13 bin TL'yi aşmıştır. Oysaki gerçekleri gizlemek güneşi balçıkla Sıvamaya benzer, bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) verilerine göre ise 2021 yılında tüketici enflasyonu yüzde 82,81 artmıştır. Buna rağmen 2021 yılı boyunca yaşanan zam yağmuru TÜİK vasıtası ile açıklanan resmi enflasyon rakamlarına yansımamıştır" ifadelerini kullandı.

DÜŞÜK MAAŞ-ÜCRET POLİTİKASININ ARACI HALİNE GETİRİLMİŞTİR
İğneden ipliğe her alanda zamların yaşandığını belirten Engin, "TÜİK verilerine göre Aralık'ta genel enflasyon yüzde 13,58 artmıştır. Buna göre yıllık genel enflasyon yüzde 36,08, altı aylık enflasyon yüzde 25,4 olmuştur. Bilindiği üzere kamu emekçileri ve kamu emekçisi emeklilerinin maaşları "toplu sözleşme" gereğince 2021 yılının ikinci altı ayı için yüzde 3 artırılmıştır. Bu nedenle Temmuz-Aralık arasını kapsayan altı aylık enflasyonun yüzde 3'ü aşan kısmı yani yüzde 22,4 kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaşlarına enflasyon farkı olarak yansıtılacaktır. Ardından söz konusu maaşlarda, 6. Dönem toplu sözleşme gereği Ocak ayındaki yüzde yüzde 5 oranlı "toplu sözleşme" maaş artışı yüzde7,5'a çıkarılacaktır. Ancak 2022'in ilk altı aylık diliminde (2021 Aralık -2022 Haziran) ortaya çıkacak enflasyon farkı hesabında geçerli olan yüzde5 oranı da yüzde7,5'a çıkarılacaktır. Oysa yüzde 2,5 da olsa bir refah payından bahsedebilmek için Ocak'ta toplu sözleşme artışının yüzde 7,5'a çıkarılması buna karşın 2022'in ilk altı aylık dilimi enflasyon farkı hesabının ise yüzde 5 te kalması gerektiği ortadadır. AKP-MHP hükümeti memurları enflasyona ezdirmedik edebiyatı yaparak gerçekleri gizlemeye çalışırken, iktidar yanlısı medya hiç utanmadan, sıkılmadan "memura, memur emeklisine müjde, maaşlara yüzde 27,5 zam" manşetleri atmaya başlamıştır. Evet, kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaşları Ocak ayından itibaren enflasyon farkı ve "toplu sözleşme" zammı ile yüzde 27,5 artmıştır. Ancak iğneden ipliğe zam kasırgasının sürdüğü mevcut koşullarda TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyon verilerinin kamu emekçileri, işçiler, emekliler başta olmak üzere halk nezdinde hiçbir karşılığı kalmamıştır. 2021 Temmuz ayında ortalama memur maaşı olan 5,500 Türk Lirası ile 642 dolar alınırken, 31 Aralık 2021 tarihinde aynı maaş ile 412,60 dolar alınmaktadır maaşlarımızın alım gücü 229,92 dolar düşmüş Türk Lirası cinsinden 3.175,19 TL. azalmıştır. Bizim ek zam talebimiz öncelikle eriyen alım gücümüzün eski seviyesine çıkartıldıktan sonra 2022 yılı enflasyon oranı TÜİK verilerine göre bile yüzde 50 civarında olması beklenirken bu durumun göz ardı edilmesi kamu emekçilerini açlığa yokluğa mahkum etmenin ilanıdır. Çünkü TÜİK çok uzun süredir emekçi kesimlerin maaşlarını, ücretlerini baskılamanın, düşük maaş-ücret politikasının aracı haline getirilmiştir" dedi.

KAMU EMEKÇİLERİNDEN DAHA FAZLA FEDAKARLIK BEKLEMEK TEK KELİME İLE AYMAZLIKTIR
TÜİK'in aksine enflasyonun yüzde 80'lere dayandığını da vurgulayan Engin, "Bir kez daha altını çiziyoruz. Bizi ezen suni rakamlardan ibaret TÜİK'in resmi enflasyonu değil hayatın gerçek enflasyonudur. Bizi ezen, nefes almaz hale getiren iğneden ipliğe yapılan fahiş zamlardır. Akaryakıt, elektrik ve doğalgaz fiyat artışları ile yapılan bu zulmün iğneden ipliğe her şeye yansıması kaçınılmazdır. Nitekim TÜİK rakamları bile Üretici Enflasyonun yıllık yüzde 80'e dayandığını göstermektedir. Milyonlarca çalışan gibi kamu emekçileri de TÜİK vasıtası ile açıklanan sanal rakamların enflasyon diye yutturulmasından bıkmıştır. Buna rağmen kara kışın ortasında bu hayat pahalılığı ve zam kasırgası içinde, kamu emekçilerinden daha fazla fedakarlık beklemek tek kelime ile aymazlıktır. Kötü maliye yönetimi sonucu ortaya çıkan tüm sorumluluğu iktidara ait ekonomik krizin faturasını emekçilere kesilmesine müsaade etmeyeceğiz. Zulmün olduğu yerde direnmek haktır ve bu hakkımızı her demokratik platformda kullanacağımızı buradan ilan ediyoruz. Sendikamız Tüm Bel-Sen kurulduğu günden beri belediye emekçilerinin ekonomik, demokratik ve özlük haklarını daha ileri noktalara taşımak için mücadele vermiştir. Memurlar sendika kuramaz denilen bir ortamda, sendikalı olmanın en temel insan hakkı olduğu bilinciyle 20 Aralık 1990 tarihinde sendikamızı kurduk.Belediyelerde ilk toplu sözleşmeyi sendikamız imzalamış ancak yasakçı iktidarlar tarafından uygulanmamıştır. Korkmadan, yılmadan mücadelemizi hukuksal alana taşıyarak ulusal ve uluslararası mahkemelerde ve Avrupa insan Hakları Mahkemesinde kazanımlar elde ederek kamu emekçilerinin toplu sözleşme yapma hakkını elde etmesine katkı sunmuştur" ifadelerini kullandı.

SAYIŞTAYCA SAVUNMALARIMIZ KABUL EDİLMEMİŞTİR
Sözlerine Sayıştay raporunda vurgulanan ifadelerle devam eden Engin, usulsüzlüğün çalışanlarda aranmaması gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı;

"Sendikamız, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşlarında çalışan memurları temsilen Belediye Yönetimiyle yaptığı toplu sözleşme ile üyelerine daha iyi koşullarda yaşama ve çalışma hakkı elde etmiştir. Ancak Hükümet; kamu emekçilerine kapi kulu gözüyle baktığı için ve sendika bile demeye dilimizin varmadığı yandaş, sarı sendikayla gizli kapılar ardında enflasyon oranının dahi altında kalan sözleşmeler imzalamayı alışkanlık haline getirdiğinden, İmzaladığımız hukuki temelleri sağlam, özgür, demokratik ve tüm süreçlerinde üyelerinin söz ve yetki sahibi olduğu toplu sözleşmeyi engellemek için yargı aracılığı ile müdahalede bulunmak istiyor. Sayıştay denetçileri imzaladığımız sözleşmelerden doğan ödemeleri "usulsüz harcama" olarak görmektedir ancak hemen belirtelim Sayıştay usulsüzlük arayacaksa, iktidarın yandaşlarına verdiği ihalelere, vergi aflarına, üzerinden geçmesek de parasını ödediğimiz köprü ihalelerine bakarsa gerçek usulsüzlüğü görecektir. Sayıştay denetçileri tarafından gerçekleştirme görevlileri ve harcama yetkilileri adına çıkartılan sorgularla ilgili savunmalar yapılmıştır fakat Sayıştayca savunmalarımız kabul edilmemiştir. Sayıştay ‘’Temyiz Kuruluna’’ itiraz edilmiş olup süreç devam etmektedir."

ADALET TANIMAZ YÖNETİM ANLAYIŞINI, HUKUKSAL VE ALAN MÜCADELESİ İLE PÜSKÜRTMEYE KARARLIYIZ
"Sendikamızın imzaladığı toplu sözleşmelerin yasal dayanakları hemen hemen bütün evrensel insan hakları ve özgürlükleri ile ilgili belgelerde yer almaktadır. Bunlar; ülke olarak imzaladığımız Birleşmiş Milletlerin “ikiz sözleşmeleri” İLO’nun 87,98 ve 151 Sayılı Sözleşmeleri, Avrupa Konseyi'nin Avrupa Sosyal Şartı ve Avrupa Birliğinin Temel Haklar Şartı ile İLO Uzmanlar Komisyonu ve Sosyal Haklar Avrupa Komitesinin kararlarıdır. Özgürce hiçbir kısıtlama olmaksızın toplu sözleşme imzalamamızı sağlayan bu hukuksal dayanaklar çerçevesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi ile imzaladığımız toplu iş sözleşmesinin hukuk normlarına uygun olduğu açıktır. Uygun olmayan; hükümetin Sayıştay’ı baskı aracı olarak kullanarak toplu sözleşme hakkımızı elimizden almak istemesidir. Uzun yıllar boyunca mücadele ederek, bedeller ödeyerek elde ettiğimiz kazanımların birilerinin iki dudağı arasında yok olup gitmesine müsaade etmeyeceğiz. Sendikamız ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, altına imza attığı toplu iş sözleşmesini demokratik her platformda savunmaya kararlıdır. Hükümetin sergilemiş olduğu hak, hukuk, adalet tanımaz yönetim anlayışını, hukuksal ve alan mücadelesi ile püskürtmeye kararlıyız."

GELİŞMİŞLİK GÖSTERGESİNİN TEMEL UNSURU OLARAK GÖRÜLMEKTEDİR
"Hükümete çağrıda bulunuyoruz; Hukuksuz Sayıştay sorgularını derhal durdurun, şimdiye kadar açılan tüm sorgular yürürlükten kaldırılsın. Demokratik ülkelerde, örgütlenme ve sendikal özgürlüklerin kısıtlanmadan, engellenmeden yürütülmesi demokrasi ve gelişmişlik göstergesinin temel unsuru olarak görülmektedir. AKP hükümeti her fırsatta ülkemizin en gelişmiş demokrasiye sahip ülkeler arasında olduğundan dem vurmaktadır. Bu söylemin gerçek olması için sendikal hak ve özgürlükler açısından her maddesinde kısıtlama, yasaklama olan 4688 sayılı yasayı değiştirerek, grev ve toplu sözleşme önünde hiçbir engellemenin, sınırlamanın olmadığı grevli ve toplu sözleşmeli sendika yasasını derhal çıkartın. Sendikamız Tüm Bel-Sen; AKP iktidarının ve yandaş sendikaların işbirliği ile her geçen gün yoksullaşan, alım gücü düşen, insanca yaşam koşullarından uzaklaşan belediye emekçilerinin ekonomik, demokratik, sosyal ve idari haklarını iyileştirmek adına 2019, 2020 ve 2021 yıllarında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile imzaladığı toplu sözleşmeler ile belediye emekçilerin nefes almalarına katkı sunmuştur. Sendikamız Tüm Bel-Sen; son yıllarda yaşadığımız pandemi, deprem ve sel felaketlerinin getirdiği olumsuz koşullara rağmen katılımcı ve demokratik anlayışından ödün vermeden 2022 yılı taslak TİS çalışmalarını iş yerlerinde başlatmış gelen görüş ve önerileri kurduğu TİS Komisyonunda değerlendirerek taslağı oluşturmuş ve bugün belediye yönetimine sunacaktır."

TİS GÖRÜŞMELERİNİN HER AŞAMASINI BELEDİYE EMEKÇİLERİ İLE PAYLAŞIP ALACAĞIMIZ KARARLARI HAYATA GEÇİRECEĞİZ
"Açlık sınırının 4.000 TL, yoksulluk sınırının 13.000 TL ye yükseldiği, reel enflasyonun yüzde 82,81’nin üstünde olduğu koşullarda TİS taslağındaki taleplerimiz, kayıplarımızı karşılamasa da emekçilerin soluklanmasını sağlayacaktır.Taleplerimiz insan onuruna yaraşır yaşam koşulları sağlamak amacıyla oluşturulmuş makul ve ayakları yere basan isteklerdir. Taleplerimizin gerçekleşmesi hep beraber hazırladığımız TİS taslağını yine hep beraber arkasında durup savunmaktan geçtiğini çok iyi biliyoruz. Bu bilinçle ve belediye emekçilerinden aldığımız yetkiyle sürdüreceğimiz TİS görüşmelerinin her aşamasını belediye emekçileri ile paylaşıp alacağımız kararları hayata geçireceğiz."

 
İzmir'de zehir operasyonu: 54 gözaltı!
 
Milli Piyangoculardan Çakmak’a güvenoyu
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İzmir'de zehir operasyonu: 54 gözaltı!
İzmir'de uyuşturucu satıcılarına yönelik soruşturma kapsamında gözaltı ...
Hamile hemşireye saldıran baba ve oğul tutuklandı
İstanbul Başakşehir'deki bir devlet hastanesinde 24 yaşındaki hamile hemşireyi ...
Teknoloji otobüsü yola çıktı!
İzmir'de İmam Hatipliler ve Mezunlar Derneği (İMHAD) üyeleri tarafından ...
 
Eşi bıçaklamıştı... Son sözü 'abla beni kurtar' oldu
Adıyaman'da, 6 yıllık eşi, 2 çocuk annesi Canan Işık'ı (25), bugün görülecek ...
İzmir açıklarında can pazarı: 124 göçmen kurtarıldı
İzmir açıklarında tespit edilen 124 düzensiz göçmen karaya çıkarıldı
Sedat Peker hakkında yakalama kararı
Sosyal medya üzerinden paylaştığı videolarda eski Başbakan Binali Yıldırım’ın ...
 
İzmir'in haftalık trafik raporu... Kaç sürücüye ceza kesildi?
İzmir'de, geçen hafta yapılan trafik denetimlerinde 17 bin 603 sürücüye idari para cezası kesildi.
Hurdacı, köprüyü iş makineleriyle yıkarak çaldı
Ankara'nın Beypazarı ilçesinde, 1936'da Kirmir Çayı üzerinde inşa edilen ...
Büyük satış öncesi gelişme: Mahkeme savunma istedi
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin, tıp fakültesi binasını satışa çıkarması ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Polis kurşunu ile ölen ilk üniversiteli!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva