Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ - Ülkelerinde yaşanan iç savaş nedeniyle Avrupa’ya gitme ümidiyle İzmir’de umut arayan Suriyeli sığınmacıların sorunları için sivil toplum kuruluşları bir araya geldi.
Mültecilerin var olan sorunlarını tespit edebilmek ve çözüm önerilerini geliştirebilmek için Halkların Köprüsü Derneği, Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği ve İnsan Hakları Derneği ve birçok gönüllüden oluşan 20 kişilik grup, geçtiğimiz Pazar günü il genelinde saha ve sağlık taraması yaptı.
Taramanın sonuçlarını ise, Halkların Köprüsü Derneği, MÜLTECİ - DER, Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği, SES İzmir Şubesi, İHD İzmir Şubesi, TİHV İzmir Temsilciliği, MAZLUMDER İzmir Şubesi, ÇHD İzmir Şubesi, ÖHD İzmir Şubesi, Suriyelilerin çoğunlukta olduğu Basmane’de ortak bir basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdu.
GÖRMEZDEN GELİNİYOR
Konuyla ilgili ortak basın açıklamasını yapan Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi, Basmane'de yaşanan insanlık dramının tüm uyarılarına rağmen görmezden gelindiğini söyledi. Terzi, Suriyelilerin mülteci olarak bahsedilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Yetkililer, uluslararası sözleşmelere aykırı bir şekilde İzmir'in kapılarını mültecilere kapatmaya çalışıyor. Yüzlerce mülteciyi zorla, mültecilerin 'açık hava hapishanesi' dedikleri ve gitmek istemedikleri kamplara yolluyor. Buna rağmen binlerce Suriyeli mülteci Basmane'nin ara sokaklarında yaşam mücadelesi vermeye çalışıyor. Sokaklarda, parklarda, cami bahçelerinde yaşayan mültecilerin sorunları her geçen gün artarak devam ediyor” dedi.
ACİL HİJYEN, TEMİZLİK VE GIDA İHTİYACI VAR
Sokaklarda, kaldırımların üzerinde yaşamak zorunda kalan mültecilerin acil kişisel hijyen, temizlik ve gıda ihtiyacının olduğunu söyleyen Terzi, aksi takdirde salgın hastalıklarla karşılaşabileceklerini söyledi. Terzi, “Bu insanlar, bu sıcakta aylardır banyo yapmadan, temiz bir tuvalete erişemeden aç susuz sokaklardalar. Kısıtlı da olsa parası olan Suriyeli mülteciler gıda alabiliyor. Pek çok insan çevreden bir yardım görmedikçe karınlarını doyuramıyor. Küçük bebekler anne sütü olmadan, mama olmadan hayatta kalmaya çalışıyor. Pek çok gebe kadın bu korkunç koşullarda kendini ve karnındaki bebeği beslemeye çalışıyor. Otel ve gıda fiyatları normalin çok üzerine çıkmış durumda. Kendilerine İzmir’de başlarını sokacak bir yer gösterilmediği için sokaklarda yaşayan mülteciler, sürekli tozla, nemle ve sıcak havayla baş etmek zorunda kalıyor. Kaldıkları bölgelerde halka açık ücretsiz tuvaletler olmadığı için ya camilerin ücretli tuvaletlerini ya da sokakları kullanmak zorundalar” dedi.
FUAR İNSANA KAPALI MI?
Fuarın kapılarının Suriyelilere kapatıldığını söyleyen Terzi, “Neden İzmir Fuar’ı kapılarını bu insanlara kapattı? Bu insanlar diplerindeki Fuar’da ağaçlarının gölgesinden, musluklardan, duşlardan, tuvaletlerden neden faydalanamıyor? Bir deprem olsa, İzmirliler sokakta kalsa Fuar’a giremeyecek miydik? Seyyar tuvaletler, banyolar kurulmayacak mıydı? Bir tas çorba dağıtılmayacak mıydı? Gezici sağlık istasyonları olmayacak mıydı? İhtiyacı olana ücretsiz ilaç verilmeyecek miydi? Bu aç ve açık bırakan savaşın depremden ne farkı var? Suriyelilerin İzmirlilerden ne farkı var? Gözyaşları aynı renk değil mi?” diyerek tepki gösterdi.
YETKİLİLERİ GÖREVE ÇAĞIRDI
Suriyelilerin istemedikleri halde kamplara götürülmeye çalışıldığını söyleyen Terzi, hergün yenilerinin geldiğini söyledi. Gerçekle yüzleşmek için beklenilmemesi gerektiğini dile getiren Terzi, “Sokaklarda yaşamak zorunda kalan bu insanların dörtte biri çocuk. Çocuklarda üst ve alt solunum yolları infeksiyonları var. İshal, gatroenterit var. Bit var. Uyuz var. Yüzlerinde ellerinde bacaklarında enfekte yaralar var. Aşılanmamış bebekler var. Hiç sağlık kontrolünden geçmemiş gebeler var. Pek çok erişkinde şeker, kalp, hipertansiyon gibi kronik hastalıklar var. Burası İzmir: Demokrat İzmir, Özgürlüklerin şehri İzmir, bir kadın kenti İzmir, Bin yıllardır her türlü göçü almış İzmir! İzmir ülkemizin karşı karşıya olduğu bu çok zorlu sınavda üstüne düşeni yapabilecek şehirlerin en başta gelenlerindendir. İzmir Valiliğini, AFAD’ı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni ve Konak Belediyesi'ni göreve çağırıyoruz. İzmirlilerin gösterdiği dayanışmayı sahiplenin. Mültecilere sahip çıkın. Yasal görevlerinizi yerine getirin. İzmir mülteci dostu bir kenttir. Yöneticileri de öyle olmalıdır. Basmane sokaklarında, kaldırım üstünde kavrulan bu insanların tuvalet, banyo, yiyecek ve su sorunlarını çözün. İzmir Fuarı'nın kapılarını mültecilere açın. Sağlık hizmetlerini bu insanların ayağına götürün. Onların size gelecek gücü yok. Mobil sağlık hizmeti ile aşılama, gebe izlemi, kronik hastalık takibi, ilaç ihtiyacının belirlenmesi gibi birinci basamak sağlık hizmetlerini karşılayın. Çocuklara süt dağıtın. Bu insanlık dramını seyretmeyin! Sizin İzmir’i ihya etmek için, şahane fuarlar düzenlemek için çok zamanınız var ama bu insanların yok” diye konuştu.