EGEDESONSÖZ -İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, FOX TV’de yayımlanan Çalar Saat Programı’nda İlker Karagöz’ün konuğu oldu.
Kent gündemi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Soyer, gündem de yer alan Halkapınar-Otogar Metrosu için ayrılan sembolik ödeneğe tepki gösterdi.
BİZ BUNA ALIŞIĞIZ!
İzmir’in cezalandırıldığını belirten Soyer, “Biz buna alışığız. Cumhurbaşkanlığı yatırım ve bütçe başkanlığı var. Buraya kent ile ilgili projeler gönderiliyor ve o başkanlıkta bunların yapılıp yapılmayacağına karar veriliyor. Bu metro hattı 2014 yılında programa alınmış. 9 yıldır programda duruyor. Ancak her sene bütçe ayrılmadan pas geçiliyor. Bunu ilk gördüğümde şaka sanmıştım ancak sonra anladık ki gerçek bu. 2022'nin bütçesi açıklandığında yine 3 bin TL ile geçiştirildi. Bu sene yatırım programından pay ayrılır mı diye bekledik ancak ayrılmadığını gördük. Bunu paylaştığımızda şaka mı diye paylaşmıştım ancak çok üzücü bir şey. Bu İzmir halkına reva görülen çok üzücü bir şey… Bütçeler bir tercihler manzumesidir. Bunun adil olması lazım. Siz 9 yıl önce önemli tespit ettiğiniz bir yatırımı erteleyerek bütçe ayırmayarak bir noktada tutarsanız insanların 'bize niye bunu reva görüyorsunuz' diye sorma hakkı var. Ben bunun cevabını bulamıyorum. Kararı verenlere sormak lazım. Bunu yapmayın. Yüz yüze gelebilsek de bunun nedenini sormak isterim. Biz randevu da talep ettik ancak şunu görüyoruz; şaşı bir bakış açısı var. Objektif olamayan, siyasi tercihlerle şekillenen ve İzmir'in cezalandırıldığı bir tablo bu” dedi.
PARAYI BANKALAR NEDEN VERDİ?
Buca metrosu üzerinden örnekler veren Soyer, “Siyaseten ders vermek istersiniz, bir çok enstrüman bulabilirsiniz. Ancak İzmir’i mağdur etmek kabul edilebilir bir şey değil. Çok yazık. Olması gereken rakam 8 milyar TL. Buca Metrosu için bu yıl ayıracağımız para 1,4 milyar euro. Biz bunun kaynağını bulduk. 490 milyon Euro uluslararası bir konsorsiyum kredisi bulduk. Buca Metrosu, İzmir'in en büyük yatırımı. Bizim aldığımız finansman ile 4 yıl geri ödemesiz dönem ile inşaatı bitireceğiz. Metro hattı işleme girene kadar bir geri ödeme yapılmayacak. Günde 400 bin yolcuyu taşıyacağımız, senede 45 milyon Euro gelir elde etmeyi planladığımız proje. Buca, İzmir'in en kalabalık ilçelerinden biri ve çok betona sıkışmış bir ilçemiz. Yer üstünde trafik rahatlayacak ve konforlu yolculuk yapılacak. Kimsenin cebinden 1 TL çıkmadan kendi kendini ödeyecek bir proje. Bu parayı niye verdi bankalar? Çünkü İzmir’in çok olağanüstü bir güvenilirliği var. İzmir'e herkes büyük bir güven duyuyor. O proje bizim projemiz değil. Bakanlığın projesi. Bizim sürdürdüğümüz 2 milyar TL’lik Çiğli Tramvayı var. Narlıdere Metrosu var. Bu yıl 30 Ağustos'a yetiştirmeyi planlıyoruz. Milyon Euro’ları harcadığımız yatırım yaptığımız bir şehirden bahsediyoruz” şeklinde konuştu.
İzmir’in kendi kendine yetebilecek bir şehir olma özelliğinde olduğunu kaydeden Başkan Soyer, “İzmir kendi ayakları üstünde durmayı başaran bir şehir. Bunu depremden biliyoruz. Depremden sonra binlerce insanın çadırda kaldığı süreçte bizler 1 ay içinde herkesi çadırdan çıkartarak geçici konutlara yerleştirdik. İzmir olağanüstü bir şehir ve birbiriyle dayanışma içinde olan ve dışarıdan 'gölge etmesinler başka bir şey istemem' diyen bir şehir. Engel olmasınlar İzmir kendi ayakları üstünde durmaya devam edecek. Çok az kaldı aslında. Bu değişiyor, değişecek” açıklamasını yaptı.
ELEKTRİKLİ FERİBOTA ONAY VERİLMEDİ
Elektrikli feribot alımı taleplerinin Cumhurbaşkanlığı Yatırım Daire Başkanlığı tarafından program listesine alınmamasına dikkat çeken Soyer, “Biz elektrikli feribot almaya karar verdik. Bizim elektrik feribotlar kullanmamız hem tasarruf yapmamıza hem karbon salınımını azaltacağı için iklim krizinde önemli bir destek sağlayacak.6 elektrikli feribot almak için 38 milyon Euro’luk bir kaynağa ihtiyaç var. Bunun 23 milyon Euro'sunu uluslararası finans kuruluşlarından bulduk, 10 milyon Euro hibe bulduk. Büyükşehir'e yükü sadece 5 milyon Euro. Ancak Cumhurbaşkanlığı yatırım bütçe başkanlığı buna onay vermedi. Ben 4 yıldır elektrikli araçla işe gidip geliyorum, mümkün olduğunca bisiklete biniyorum. Neden yapıyoruz bunu? Bir farkındalık yaratmak için. Dünyamız büyük bir iklim krizi ile karşı karşıya. Bu hikaye çok daha can yakacak” diye konuştu.
EN BÜYÜK BARAJIMIZDAN DAHA FAZLA
İzmir’de başlatılan yağmur suyu hasadı projesine de vurgu yapan Soyer, “Sünger kent diye bir proje başlattık. 5 bin binaya yağmur suyunu depolama imkanı veriyoruz ve 10 bin yağmur suyu bahçeleri yapıyoruz. Türkiye'de ilk kez bunu başlattık. Her şehrimizin yağmur suyunu toplama ile ilgili derdi olması gerekir. İzmir'de bir yılda yağan yağmur suyu miktarı en büyük barajımızdan aldığımız ve tükettiğimiz sudan daha fazla. Bunu toplamamız lazım” ifadelerini kullandı.