Sındır’dan çarpıcı mesajlar: Kocaoğlu ile aramızda…

EGEDESONSÖZ - Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır çarpıcı açıklamalarda bulundu. Radyo Pause’de yayınlanan “Fatih Yapar’la Neler Oluyor” programına konuk olan Sındır, adaylık süreci başta olmak üzere siyasi konularda değerlendirme yaptı. Özelleştirme İdaresi’nin Karayolları arazisinden, çevre yatırımlarına, sosyal projelerden yeni yatırımlara kadar birçok konuda konuşan Sındır, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun kendisini istemediği iddialarına yanıt verdi. Sındır, “Aziz Kocaoğlu ile ne sevgi, ne de saygı sorunumuz olduğunu düşünüyorum. Sıkıntı yok” dedi.


 
Konuşmasında, başkanlığı süresi içinde Kocaoğlu ile yaşadığı sorunları örnekler vererek açıklayan Sındır, aralarında problem olmadığını söyledi. Sındır, “Açık ve net olarak söylemek istiyorum. Tabi ki Sayın Aziz Kocaoğlu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başkanıdır. Hepimizin, bu kentte yaşayan herkesin, ondan öte CHP’nin belediye başkanı.  Aynı zamanda benim parti büyüğüm ve yönetim erki olarak da büyüğümüz. Kenti en iyi şekilde yönetme gayreti içerisinde olan bir kişi. Büyükşehir olarak o kendi yetki ve sorumluluk alanında, biz de ilçe belediye başkanı olarak kendi yetki ve sorumluluk alanımızda çalışmalar yapıyoruz. Kimi zaman Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyesi,  tabi ki ‘Kamil-Aziz meselesidir’ demiyorum yetki sorumluluk çakışması veya bir takım farklı görüşlerin olması normaldir. Kimi zaman bunlar aramızda oldu ve yaşandı. Sadece bizim değil değişik ilçe belediyelerinin de oldu. Kişiler arasında asla sorun olamaz. Bunları da zaten aştık” diye konuştu.
 
KENDİSİNDEN DUYMADIM
Sındır, “Benim Sayın Aziz Kocaoğlu hakkında hiçbir yerde, hiçbir şekilde olumsuz tek bir kelime, söz ve davranışım, eylemim olmamıştır. Olmayacaktır ve olamaz da. Kocaoğlu’ndan da hiçbir yerde kendi ağzından, basın yayın yoluyla, kamuoyuna açık ortamlarda benim hakkımda böyle bir söz, eylem ve davranış asla duymadım. Ama basın aracılığıyla bir takım söylendiği ifade edilen, düşündüğü belirtilen şeyleri duyuyoruz. Kendisinden duymadığım sürece bu konularda yorum yapmam, söz söylemem de zaten doğru değil. Geçmişte çöp konusu mesele edildi ama birlikte aştık. Bizim aldığımız bir plan değişikliği kararı Büyükşehir Belediyesi’nin imar komisyonu ve imar yönetmeliği gereği farklı yorumlanmış olabilir. Bunlar da doğaldır” diye konuştu.
 
BİRBİRİMİZE KIRICI SÖZ SÖYLEMEDİK
CHP Bornova İlçe Kongresi’nde geçmişte yaşanan olaylar ve tarafların açıklamalarının hatırlatılması üzerine Sındır, “Bornova ilçe kongrelerinde gelip o kongrelerde etkin olmak, söz söylemek hakkıdır. Her zaman bu hak onun üzerindedir ve vardır. Büyükşehir Belediye’sinin başkanı olarak olmasa bile partili olarak konuşma yapacaktır.  Hiçbir zaman karşı karşıya gelip birbirimize kırıcı söz ve eylemlerde bulunmadık. Ne kendisinden duydum, ne de kendisi benden duymuştur. Doğru olan neyse o da ben de aldığımız görev gereği yapmaya gayret ediyoruz. Tabi ki önümüzde yeni bir dönem var. Sayın Kocaoğlu belediye başkan adayımız. Şimdi aday adayı ama aday olma şansı çok yüksek. Diğer aday ayları arasında kimin şansı varsa, parti kimi aday gösterirse o belediyeyi yönetmeye devam edecektir. Ben seni çok sevmeyebilirim ama saygı duymak zorundayım. Bu saygı çerçevesinde partimizin, kentimizin geleceğine zarar verecek eylemlerden kaçınmak zorundayım. Bizim Aziz Kocaoğlu ile ne sevgi sorunumuz olduğunu düşünüyorum ne de saygı sorunumuz olduğunu düşünüyorum. Asla böyle bir şey yok” açıklaması yaptı.


 
KİŞİSEL TERCİHLERDEN ÖNEMLİ…
Sındır, Kocaoğlu’nun bu yerel seçimlerde farklı isimler üzerinde karar kıldığı iddiaları ile ilgili de, “Kendisinin bazı tercihleri olabilir. Bunları kendisinden duymadım. O tercihlerini kişisel olarak bir kişiye söylemiş de olabilir. Tabi ki o da kişisel bir tercihtir.  Ben her zaman şunu düşünürüm. Kentin yönetimi, kentin geleceği, bir oy daha fazla oy alma kapasitesi, potansiyeli kişisel tercihlerden çok önemlidir. Çıkıp ‘o değil de bu olsun, şu değil de o olsun’ demekten daha mühimdir. Sayın Kocaoğlu’nun da zaten bu konuda çok hassas olduğunu, aklı, mantığı ve bilimi kullanarak en doğru düşünce ve karar içerisinde olacağına da inancım tamdır.
 
ADAY ADAYLARININ PROJE AÇIKLAMASI DOĞRU DEĞİL
Bornova’da parti içinde aday adaylığı sürecinin seviyeli olduğunu ifade eden Sındır, “Bu konuda arkadaşların kamuoyu önünde belediye başkanını eleştiren söz ve eylem içerisinde olmadıklarını biliyorum. O nedenle böyle konuşmak, eleştiri yapmak,  ‘yapılıyor’ demek haksızlık olur.  Bir belediye başkanının olduğu siyasi partideki diğer aday adayları örneğin ‘ben turizmde şöyle şeyler yapacağım, üniversite gençlerine bunlar olacak’ diyorsa bu mevcut başkanı eleştirmek anlamına gelmeyebilir ama bu durum mevcut kişinin çalışmadığı, onları yapmadığı algısını oluşturur. Siz aynı siyasi partinin aday adaylarısınız. Birisi başkan diğerleri aday adayı… Siyasi-ideolojik birliktelik var, aynı yolda yürüyorsunuz ama başkan eksik algısı oluşturur. Halk ve kamuoyu nezdinde sakıncalı durum ortaya çıkartır. Tabi ki hiç kimse mükemmel değil. Herkesin yanlışı, eksiği olacaktır. Biz görevimizi yaparken eksiksiz yaptık. Taahhüt ettiklerimizin fazlasını yaptık. O yüzden halkın karşısına çıkan aday adaylarının projeler ortaya koymasını doğru bulmuyorum. Aday adaylığı sürecinde proje olmaz. Bir kentte belediye başkanı başka partidense yapacaklarınızı anlatırsınız. Ama kendi belediye başkanınız varsa bunları dememeniz gerekiyor. Yapılanlar doğru değil. Aday belirlenirken başkanın performansı, partimizin geldiği oy ve seçmen tercihine bakarsanız, içinde bulunduğumuz süreçte ‘kamuoyu yoklamasına bakacağız’ derseniz aday adaylarının ‘ben de anketlerde çıkayım’ yarışı belediye başkanını olumsuz bir sürece sokar. Bu da partiyi olumsuz etkiler” dedi.
 
ŞAHSIM İÇİN İSTEMİYORUM
Sındır, Bornova’da ikinci döneme neden talip olduğunu da açıkladı. Sındır, “Şu anda belediye başkanıyım. Siyasi toplantıların dışında kent yönetiminde başkan olarak çalışıyorum. Gittiğim yerlere de o kimlikle gidiyorum aday adayı olarak değil. Zaten başkanlık beş yıllık bir süreç... Bunun seçildikten sonra 6 aylık dönemi kutlamalarla geçiyor. Son altı aylık dönemi siyasi çekişmeler, yarış içinde geçirirsek ve performansımızı düşürürsek halka hizmet anlamında da eksiklik olacaktır. Son ana kadar belediye çalışmalarını en iyi şekilde yürütmeye çalışıyorum. Bunun dışında ‘aday olayım’ diye çok ciddi bir çaba gösterdiğimiz söyleyemem. Bu zamana kadar yaptığımız çalışmalarla, gerek performansımız, gerek halkımızla kurduğumuz sevgi bağı ile her yerde olma çabası içerisindeyim. Bunun sonucunda halk Bornova’da kamuoyu yoklamalarında beni istiyor ve bu oranı yükseltmişsem potansiyel aday olarak çalışıyorumdur. Ne kadar iyi hizmet, yatırım üretir halk ile diyalog içerisinde olursam adaylık şansımı o kadar arttıracaktır. İkinci dönemin mutlaka sürmesi gerektiğine kişisel olarak inanıyorum. Bunu şahsım adına değil çalışmaların sürekliliği ve devamlılığı adına söyleyebilirim. İkinci dönem çok çok verimli olabileceğimizi düşünüyorum. Kötü bir dönem mi geçirdik? Asla değil. İzmir’e hatta Türkiye’ye örnek bir dönem yaşadık. Ama bu da yetmiyor. Çok rahat bir şekilde söyleyebilirim. İkinci dönem Bornova, Dünya’nın sayılı, bilinir kentlerinden birisi olacaktır. Biz bu yolda yürüyoruz” dedi.
 
MAAŞIMDAN BAŞKA GELİRİM YOK
Bornova’da aday adayları arasında yarışın çok sert geçmediğini ifade eden Sındır, “Belediye başkanlığı ateşten gömlek. O gömleği giydiğinizde en ufak yanlış sizi yok edebilir. Her şey üzerinizde oluyor. Eleştiriler, yargı denetimleri, müfettişler ve soruşmalar oluyor. Siz ne kadar dürüst ve doğru olsanız da en ufak bir yanlışınız aranıyor. Bornova’da asla böyle bir şey olmadı. Asla da olmayacaktır. Hayatım boyunca aldığım maaş ile ailemi, kendimi geçindiriyorum. Bunun dışında başka bir durumun olması söz konusu değildir. Böyle de olacak. Başkan, milletvekili, başbakan ve cumhurbaşkanı da olsam aynen devam edecek. Başkanlıktan öte bir gelirim yok. Belediye başkanlığı meslek değil görevdir. Ben yüksek ziraat mühendisi akademisyenim. Zaten o görevi şimdi yapamam. Dışarıda iş yapan, kızının, oğlunun kontrol ettiği işler yapanlar var. Zaten bu onların asıl işi. Bunu yapabilirler” diye konuştu.


 
KARAYOLLARI MÜTEAHHİTLERİNE SESLENDİ
Sındır, tartışmalara neden Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü’ne ait satılan arazi ile ilgili yeni çıkış yaptı. Özelleştirme İdaresi tarafından 120 milyon TL’ye satılan arazinin imar planlarında konut ve turizm alanı görünmediğini ifade etti. Alanın şu anda planlarda ‘resmi tesis alanı’ olduğunu anlatan Sındır, “Belediye olarak plana dava açtık ve yürütmeyi durdurma kararı aldı. Yargı ve hukuk dışında gideceğimiz yer yok. İmar planı kanun hükmündedir. Dünya’da belediyecilik yerelleşirken yetkiler merkezi hükümete gidiyor. Belediye başkanı olarak ‘oy verin, kente şunu yapacağım, yöneteceğiz’ diyorum. Halk buna inanıyor ama merkezi idareler kararlar alıyor. İmar planlarına müdahale yerelleşme merkeziyetçiliktir. Karayolları arazisi üst ölçekli planlarda rekreasyon alanı görünüyor. Özelleştirme İdaresi orayı sattı. Alt ölçekli plan iptal edilince bölge üst planlara göre düzenlenmelidir. Şu anda orasının ihalesi de mahkemelik ama plan olmadığı için çalışma yapılamaz. Orayı satın alan kişiler ya da kuruluşun elinde resmi tesis alanı-bölgesel park alanına sahip. Eğer alır ve sözleşme imzalarsa dilerim çok güzel bir park alanı yapar. Orası sadece Bornova’nın değil İzmir’in bir alanıdır. O arkadaşlar, şirket park yapsın. Orası kamunun malıdır” dedi.
 
ANKARA’DAN PARA GELMESE DE OLUR
Başkan Sındır, Bornova Belediyesi’nin borcunun olmadığı gibi kredibilitesi yüksek, gelir gider dengesini sağlamış bir yapıda olduğunu ifade etti. Sındır, “Bornova’da planlı bir kent yönetimini gerçekleştiriyoruz.  Rast gele, günü kurtaran bir şekilde çalışmadık. İlçenin 2023 yılına yönelik gelecekte yapılacaklarını ortaya koyduk. Bunu yaparken de toplumun tüm kesimleri ile bir araya gelerek sinerji yarattık. Harcadığımız her kuruşun planı var. Belediyenin bütçesi 95 milyon TL’den 225 milyon TL’ye kadar çıktı. İdari ve mali disiplinin yanında gelirleri-giderleri kontrol ederek çalışmalar yaptık. Belediyenin öz gelir oranı yüzde 70 oranına çıktı. Ankara’dan gelen yüzde 28-30 civarındaki İller Bankası payı için ‘göndermiyoruz kardeşim’ deseler bile biz kendi yağımız ile kavruluruz. Belediyeler arasında ilk 10’a giren bütçe gerçekleşme oranına sahibiz. Ne yaptığımızdan çok halkın parasını nasıl kullandığımız önemli. Paranız varsa yatırım yaparsınız. Bornova Belediyesi’nin kurulduğu günden bu yana yapılan yatırımların toplamının yüzde 70’i bu dönem yapıldı. Bu durum çok iddialı bir çalışma ve sözdür ama gerçektir” dedi.
 
İŞÇİLERİN ALACAĞI YOK
Başkan Sındır, birçok belediyede yaşanan maaş krizi ve personelin mali krizi hakkında da açıklama yaptı. Sındır, “Ne işçimizin, ne memurumuzun, çalışanımızın maaşları bir gün bile geçmemiştir. Taşeronda çalışan işçilerimizin şirketlerinden alacağı ücretleri de kontrol ediyoruz. Borcumuz yok, paramız da var. Kasada kalan her bir kuruş yatırıma, hizmete duramamış bir bütçedir. Biz gelir gider dengesi yaratıyoruz. Paranın kasada çoğalmasının anlamı yok. Beş yılın öncesinde verdiğimiz sözlerin çok üstünde işler yaptık. Eğer taşerona verilen hak edişler üç gün içinde personelin hesabına geçmezse gereken uyarıyı hemen yaparız. Konuyu bizzat ben takip ediyorum, hesabını soruyorum. Asla paranın geri kalmaması, eksik ödenmemesi söz konusu değildir” dedi.
 
BELEDİYENİN ÇEVREDE YETKİSİ ÇOK AZ
Belediye olarak çevre ve enerjiye önem verdiklerini ifade eden Sındır, “Şu anda önlemler alınmazsa Dünya’nın genelinde ciddi sorunlar oluşacak. Avrupa’da başta olmak üzere birçok yerde çevre projeleri uygulanıyor. Enerji kentleri denilen binin üzerinde belediyenin olduğu oluşum var. Ben oranın Balkanlar ve Ortadoğu’dan sorumlu başkan yardımcısıyım. Çevre ve enerji konusunda alınan kararlar yukarıdan aşağıya gidiyor. Yerel yönetimleri dışlayan, kapsamayan bu konuların başarılı olması söz konusu değildir. Türkiye’nin de bu konuda çok çalışma yapması gerekiyor. Bornova’da 2020 yılına kadar karbondioksit salınımında yüzde 25 oranında bir azaltma öngördük. İZKA’dan 1 milyon TL’lik destek aldık.   Yerel yönetimlerin ciddi sıkıntıları var. Taş ocakları, madenler konusunda belediyelerin yetkisi yok. Ruhsat iptal edemediği gibi zaten ruhsat veremiyor.  Belediye olarak hava kalitesi üzerinde bir yetkiniz yok. Bornova’da bir cihaz alarak Naldöken’de ölçüm yapıyorum ama bunlarla ilgili, sonuçlarla ilgili yaptırıma sahip değilim. Sadece halkı bilgilendirebilmek için çalışmış oluyorum” dedi.
 
Başkan Sındır belediyenin evde hasta bakım, anne sağlığı denetimi ve sağlık taramaları gibi birçok sosyal projeyi de anlattı.