Sendikadan Bartın'daki madenle ilgili kritik iddialar!

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Bağımsız Maden İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesi’nde 41 maden işçisinin can verdiği grizu patlaması ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

BU MADENDE ÇALIŞAN SAYISI 2 BİNDEN 400’E DÜŞTÜ
Aksu, Zonguldak Havzası olarak belirttiği Karabük, Bartın, Amasra bölgesinde 90’lı yıllarda 45 bin maden işçisinin çalıştığını ancak özelleştimeler ve çalışanların tasfiyeleri ile bu sayının 8 bine indirildiğine dikkat çekti. Aksu açıklamasında “45 bin işçinin yapacağı işi 8 bin işçiyle yapmaya başladılar. İş yükünü, işçi sağlığı ve iş güvenliğini, kural ve kaideleri geri plana ittiler. Patlamanın olduğu madende şu an 400 çalışan var. O zamanlarda en az 2 bin çalışan vardı. 2 bin işçiyle yaptığın işi 400 işçiyle yaptığınız zaman bu işçilerin hayatları alt üst olur. Denetim ve üretim açısından olumsuz sonuçlar ortaya çıkar” dedi.

LİYAKAT SORUNU VAR
Sayıştay’ın buradaki maden ocağında grizu patlaması riskine karşı uyarıda bulunduğunu ve 10 gün önce tesisin denetlendiğini de belirten  Başaran Aksu, “Sayıştay raporları üzerine tartışıldı. Biz bunun üzerinde durmuyoruz. Sayıştayı artık dikkate alan olmuyor. 2019'da böyle bir raporu olmuş. Bu kurum liyakat düzeni bozulmuş bir kurum. Madencilik disiplin, deneyim isteyen bir iş kolu. Bu iş kolunda yönetici olanların madencilikle ilgili tüm testlerden geçerek gelmiş olmaları gerekir. Liyakat düzeni olmalı ancak son 20 yılda kim siyasal iktidara yakınsa müdür, müdür muavini oldu. Bu tabloyla yönetildi Taş Kömürü İşletmeleri. TTK çok köklü, düzgün bir kurum. Geçmiş döneme ait kamusal politikalar açısından karşılaştırıldığında Türkiye'de önemli değerler yaratmış bir kurum… Fakat kurumun içi boşaltılıyor liyakat düzeni bozularak. İşçi alımında siyasi patronaj geçerli. Seçim dönemleri öncesinde Zonguldak bölgesinde kimileri hileli kuralarla işletmelere alınıyorlar. Yöneticilikteki ve işçilikteki ölçüt kayboluyor.Madencilikte her türlü kaza, grizu patlaması, metan yükselmesi, zehirli gazlar, kömür yanması bunların hepsi olası… Bunlar önlenebilir, hesaplanabilir şeyler. Planlanabilir ve tedbirleri alınabilir. Yukarıda liyakat kaybolduğu için aşağıda işçilik eğitimlerinin yanı sıra hak edilen düzeylerde işe alım süreci olmadığı için ve bilimsel olarak da üretim faaliyetleri planlanmadığı için bu sonuç ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.