Memleket Partisi İl Başkanı Oğuz: Sayemizde CHP örgütleri itibar kazandı!

EGEDESONSÖZ-Memleket Partisi (MP) İzmir İl Başkanı Cüneyt Oğuz, SONSÖZ TV’ye konuk olarak Gazeteci-Yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı. Gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Oğuz; Cumhuriyet Halk Partililerin, MP üzerinden yaptığı eleştirilere yönelik sert yanıtlar verdi. İzmir'deki örgütlenme çalışmalarını ve kurultay takvimi hakkında bilgi veren Başkan Oğuz, şunları söyledi:

ERKEN SEÇİMİN, 2022 SONBAHARINDA YAPILACAĞINI ÖNGÖRÜYORUZ

"5 Haziran’da İl Başkanlığı binamızın açılışını yaptık, Genel Başkanımız Muharrem İnce'nin katılımıyla. İlk İl merkezi açılışımızdır İzmir... İzmir partimiz için, genel başkanımız için önemli. Biz İzmir’i  çok önemsiyoruz. Türkiye siyasetinde İzmir’in bir özelliği vardır. İzmir, Türkiye’deki bütün siyasi akımların ilk kıvılcımının yakıldığı şehirdir. Değişimlerin öncü şehridir. İzmirli seçmenin hayat şekli, birbiri ile hoşgörü içerisinde yaşaması belki yeni fikirlerin burada filizlenmesini tetikleyen etmendir. Yeni bir partiyiz, yeni fikirlerle ortaya çıktık. Türkiye siyasetinde beyaz bir sayfa açmak için yola çıktık. Türkiye’nin şu anki siyasetinin buna ihtiyacı olduğunu düşündük. 5 Haziran’da merkezimi açtıktan sonra İl yönetimimizle beraber ilçelerde çalışmaya başladık. Genel merkezimizin göndermiş olduğu talimatlar doğrultusunda İzmir’de bazı ilçelerde örgütlerimizi tamamlamak üzereyiz. İzmir’in 30 ilçesi var, siyasi partiler yasasına göre seçime katılabilmeniz için büyükşehirlerde, mevcut ilçe sayısının 3’te 1’i kadar örgütlenmek gerekiyor. Biz de bunları bir an önce gerçekleştirmek aceleci davrandık. 30 ilçenin 30’unda da örgütleneceğiz. Şu anda 11 ilçede örgütlendik. Genel merkezimizin almış olduğu karar vardır, bu karar, 18 Eylül’de büyük kurultayın yapılması yönünde. 18 Eylül’deki büyük kurultayın yapılabilmesi için bizim ilçe ve il seçimlerimizi yapıp bitirmemiz gerekiyor ki, yetiştirebilelim. 18 Eylül neden önemli? Biz Türkiye’de bir erken seçim olabilme ihtimalini öngörüyoruz. 2022 yılının sonbaharında yapılacağını düşünüyoruz. Olası bir olağan üstü durumda yapılabilecek bir erken seçimin önümüzdeki yılın mart sonunda olabilme ihtimali olduğunu düşünerek, genel merkez yöneticilerimizin almış olduğu karar doğrultusunda 18 Eylül’de büyük kurultayımızı yapacağız. Bunun için de genelgeler il başkanlıklarımıza geldi, örgütlenmeye başladık. Şu anda 11 tane ilçede örgütlenmiş bulunuyoruz. Dikili, Menemen, Balçova, Urla, Seferihisar, Menderes, Gaziemir, Buca, Torbalı, Bayındır ve Kiraz ilçelerimizde örgütlenmemizi  tamamladık. Önümüzdeki günlerde ilçe seçimlerimizi tamamlayarak il seçimimizi bitireceğiz. Biz büyük bir mücadele ve başarı örneği gösteriyoruz. Çok yeni bir partiyiz daha da büyük işler başaracağız. Bizim tahminimiz erken seçim, sonbahar 2022’dir. Bunu neden öngörüyoruz? Çünkü bir çalışma söz konusu. Siyasi partiler yasasında bir takım değişikliğe gidildiğini düşünüyoruz, kulağımıza bu konuda bir takım şeyler geliyor; barajın düşürülmesi, illerde bölgelerin daha da artacağı konusunda bir takım çalışmaların yapıldığını biliyoruz. Hükümet kanadı bu yönde çalışmalar yapıyor. Bunların yasal süreci; mecliste onaylandıktan sonra 12 aylık bir zaman geçmesi gerekiyor. Olası bir olağanüstü durumda buna da hazırlıklı olmak istediğimiz için böyle bir çalışma içindeyiz."

GENEL BAŞKANIMIZ İNCE'NİN İZMİR'DEN BEKLENTİSİ YÜKSEK

Memleket Partisi İzmir İl Başkanı Cüneyt Oğuz, Genel Başkan Muharrem İnce'nin İzmir'den beklentisini açıkladı:

"İzmir ilklerin şehri, öncü şehir. Biz de yeni bir partiyiz, Türkiye siyasetine yeni bir soluk getirmeye çalışıyoruz. Bunun için İzmir’e çok büyük bir misyon düşüyor. Genel başkanın İzmir’den beklentisi çok yüksek. Başkanımız partimizin İzmir’den çok büyük bir karşılık bulacağı düşüncesinde. Benim de İzmir’deki hedefim, birinci parti olmak. Çünkü İzmirlilerden, savunduğumuz değerlerimizle karşılık bulabileceğimize inanıyoruz, bunu sokakta görüyoruz. Belki siyasi partiler anlamında bir takım hakkımızda engellemeler olabilir ama önemli olan seçmendir, halkın ne düşündüğüdür. Biz karşılığımızın halkta olduğunu görüyoruz. 5 Haziran günü küçük bir esnaf ziyareti yaptık ve görmüş olduğumuz o ilgi, inanın beni 2018 yılına götürdü. O tarihte Muharrem İnce’nin CHP’nin adayı olduğu süreçte ben de Cumhuriyet Halk Partisi’nin yöneticisiydim. Hep beraberdik, çok iyi hatırlıyorum; milyonluk miting yaptık. İnanın 5 Haziran’daki açılışta görmüş olduğum ilgi alaka, seçmenden bir çıkış ışığı, çözüm beklentisi, umuttu. Muharrem Bey’e olan ilgi, bizi motive etti. Geleceğe dönük motivasyonumuzu artırdı. O gün açılışımız vardı, sokağa çıkma yasağının kalktığı ilk cumartesi olmasına rağmen o kadar büyük ilgi ve izdihamla karşılaştık ki yarım saat geç başladı program. Tabii ki bu izdiham bizi mutlu ediyor. Motivasyonla geldik."

BİZİM CHP'YE KIRGINLIĞIMIZ YOK, SADECE YÖNETİCİLERİYLE YÖNETSEL SIKINTILARIMIZ VARDI

Memleket Partisi'nin kadrolarının, CHP'ye küskün, kırgın isimlerden oluştuğu yönündeki algıyı değerlendiren Başkan Oğuz, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu, gerçeği çok da yansıtmıyor. Ben CHP kökenliyim, orada yetiştim büyüdüm, siyasete orada başladık ama bizim kırgınlığımız küskünlüğümüz; sadece CHP’nin içindeki değer ve ilkelerden partinin uzaklaşması. İdeolojik sebeplerden dolayı. Değerlerimizin değiştirilmesinden dolayı bir ayrılık. Yani burada CHP’ye bizim kırgınlığımız yoktur. Bizim sadece CHP’nin yöneticileriyle olan sıkıntı ve sorunlar vardı, o süreçte. Yönetsel sıkıntılar vardı. Bizim ne kadar haklı olduğumuz zaten zaman içerisinde ortaya çıkıyor. CHP yöneticileri kendilerini yenileyemediler. Türkiye’de büyük bir iktidar arayışı içerisinde olmasına rağmen bütün Türk seçmeni, alternatif olamadılar. Oylarını 20-25 bandının üzerine çıkaramadılar. Bunun için yapılması gereken bir takım atılımların olması, yeni politika, siyasetlerin geliştirilmesi gerektiği konusunda biz parti içerisinde bir yenilikçi, değişim kanadı olarak çıktık ancak orada derdimizi anlatamadık. Ya oturup kenarda beklememiz gerekiyordu; öbür taraftan Türkiye’nin içinde bulunduğu durum belli, uçurumdan aşağı doğru yuvarlanan bir ülke var. Biz de bu ülkenin yetişmiş evlatları olarak, bu duyarlılık içerisinde buna katkı koymak istedik. Bizim CHP’ye küskünlükle, kırgınlıkla bir alakamız yok. Benim Genel Başkanım, en son Türkiye’de yapılmış en büyük seçimin CHP adayıydı ve Türkiye’de en çok oy alan 2’nci insan. Baktığınız zaman 40 seneye yakın bir süre CHP içerisinde bütün kadrolarda yer almış birisi. Beraber yola çıktığımız insanların bu altyapıdan gelmeleri gayet normaldir. Ama bunu kırgınlık, küskünlük gibi hissetmemek lazım.  Bizim içimizde diğer partilerden de birçok arkadaşımız var, yönetim kurulunda da var. Biz hareket olarak kurulduk. 4 Eylül’de Sivas’tan başladık. İl ziyaretlerimizi yaptık. Doğu’da görmüş olduğumuz halkın yaklaşımları bizim bu partiyi kurmamıza sebebiyet verdi. Bizim bu gittiğimiz illerin birçoğunda CHP’nin esamisi okunmuyor. 2 gün önce Erzurum’da il merkezimizin açılış yaptık, inanılmaz derecede coşku ve teveccüh vardı partimize karşı. Aynı gün içerisinde Van’da il merkezi açılışı yapıldı, Van’da da ona keza büyük bir ilgiyle karşılaştık. Biz Erzurum’da varız, Ağrı’da da varız, Van’da da varız, Bayburt’ta varız, Gümüşhane’de varız.  Biz İzmir’de de varız, Karadeniz’de de varız, Antalya’da, Adana’da da varız. Yani Memleket Partisi bir kitle partisi olma yolunda ilerliyor. Memleket Partisi Türkiye’nin her yerinden oy alabilecek bir partidir. Bunu ilk seçimde bütün Türkiye görecek zaten. Bu anlamda ben çok iddialıyım. Şimdi olayı sadece CHP’nin küskünlüğüne, sıkıştırıp kalmak olayı; hiç doğru değil. Bu söylemler Türkiye’de Cumhuriyet'e, demokrasiye zarar verir. Türkiye’nin geleceğine zarar verir. Bu tür söylemler mevcut iktidarın değirmenine su taşır. Memleket Partisi, Türkiye’nin gerçek muhalefet partisidir. Memleket Partisi’nin kurulmasının temel sebebi, yönetimin Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap veremediği konusunda bizlerin hem fikir olmasıdır. Biz Türkiye’de iktidar olamaya, mevcut kötü gidişata dur demeye, Türkiye’yi tekrardan yapılandırmaya talip bir parti olarak kurulduk. Bizim hedefimiz Türkiye’yi yönetmektir."

TAHİR BEY'İN MEMLEKET PARTİSİ'NE KATILMASI, BİZE ÇOK GÜÇ KATTI

Menemen'de 20 yıl Belediye Başkanlığı yapan Tahir Şahin'in Memleket Partisi'ne katılımının, partisine çok şey kazandırdığına vurgu yapan Başkan Cüneyt Oğuz, şunları söyledi:

"Tahir Şahin, önemli bir siyasetçi, özellikle Bakırçay bölgesinde. Menemen gibi baktığınız zaman biraz muhafazakar seçmenlerin yoğun olarak yaşadığı bölgede, döneminde belediye başkanlığı bayrağını dikmiş ve görevini aralıksız olarak 20 yıl yapma başarısını göstermiş önemli bir siyasetçi. CHP içinde daha sonra bir takım sıkıntılar yaşadı. Benim de yönetici olduğum dönemlerde sıkıntıları oldu. Bunun temelinde farklı şeyler var, siyasi sebeplerden dolayı partiden ihraç edildi. Haklıydı, haksız yere ihraç edildi. O süreçte işin açıkçası onunla hemfikirdim, yanındaydım. O ihracın doğru olmadığı kanısındaydım. İtiraz edenlerdendim. Doğru değildi çünkü. Bu partiye, CHP’ye zarar verici bir karar olacağını söyledik ama sonuca katkısı olmadı. Ondan sonraki süreçte farklı bir isim geldi Menemen’e ve yaşanan olaylar malumunuz… Burada bir mağdur edilmişlik vardır. Ben açık olarak söyleyeyim, Tahir Şahin mağdur edildi ve Menemen’de CHP Belediye Başkanı’na oy vermiş olan seçmen de mağdur edildi. Benim için asıl olan seçmendir. Seçmen bir ideolojinin arkasında oyunu kullanıyor, o doğrultuda bir yönetim bekliyor ama yönetime gelenler maalesef bir takım sebeplerden dolayı o koltukları koruyamıyorlar.  Tahir Şahin'in bize katılmasıyla, kesinlikle bize bir güç kattı. Bize bir hareketlilik, heyecan, umut getirdi. İnsanlar farklı bir gözle bakmaya başladı Memleket Partisi’ne. Parti demek ki tecrübeli siyasetçiler tarafından da  bir umut olarak görülüyor, gelecek vaat eden bir parti olarak görülüyor. Şimdi siyaset yapmak isteyen ama biraz kuşkuyla bakan, acabaları olan, şüpheli bekleyen kişilerin bakış açılarına bir katkıda bulundu. İnsanlar şunu dedi, Tahir Şahin gibi 20 yıl belediye başkanlığı yapmış; deneyimli, tecrübeli bir siyasetçi, yıpranmamış bir siyasetçi ve mağdur olmuş bir siyasetçi Memleket Partisi’ne katılıyorsa demek ki partinin önü açıktır."

TACETTİN BEY'İN, SEVDA HANIM'IN SÖZLERİNİ TALİHSİZLİK OLARAK GÖRÜYORUM

CHP İzmir Milletvekilleri Tacettin Bayır ve Sevda Erdan Kılıç'ın eleştirilerine yanıt veren Başkan Oğuz, "CHP’yle ilgili her hangi bir kötü yorum yapmam, kendilerine karşı inanılmaz saygım ve sevgim var. Onlarla beraber yol yürümüşüm yıllarca hala daha yürüyoruz, yürüyeceğiz. CHP’ye oy veren seçmenle beraberiz, arkadaşız. Bir takım görevlerde bulunan arkadaşlarım, şu anda herhalde büyük bir kaygı içerisindeler; koltuklarını kaybetme kaygısı içerisinde bir hışımla böyle bir refleks gösteriyorlar. Ben bu açıklamaların hepsini talihsiz buluyorum. CHP'den ayrılıp Memleket Partisi'ne katılanlar, okyanusta bir damlaymış, olabilir mi? Bizim işimiz memleket. Memlekete ne katabiliyorsunuz, ne yapabiliyorsunuz? Memleketi yönetmek için aday mısınız? Özgüveniniz var mı? Bunları sorgulamak lazım. Sizin kendinize güveniniz yok. Dostlarınızla yola çıkıyorsunuz. Öbür taraftan kalkıp ‘bizden ayrılanlar okyanusta bir damladır’, bu tür açıklamalar talihsiz. Biz diş bilemiyoruz, iş biliyoruz. Yolumuza devam ediyoruz. Sadece ve sadece yapacak olduklarımızı, kadrolarımızı anlatıyoruz. Kalkıp kişisel olarak bu tür saldırıda bulunmak da doğru olmaz. Ben o zaman şöyle söyleyeyim; şu anda benim büyüğümdür Asuman Bey, bizim partimizin MYK üyesidir. Hodri meydan, hadi çıksınlar konuşsunlar. Siyasi donanımlarıyla konuşsunlar, kişisel donanımlarıyla konuşsunlar, İzmir siyasetinde kimin hangi seçime girdiğini, neyi kaybettiğini ve nerelere aday olduğunu, ne şekilde kimlerin nereden nereye geldiğini herkes bilsin. Bu konuları çok fazla deşerlerse, altında kendileri kalabilir. Ben bu konuların çok fazla karıştırılmasını da doğru bulmuyorum. Ben CHP’ye de zarar vermek istemiyorum ama CHP’de şu anda koltukta oturan arkadaşlar da sorumluluklarını bilmek zorundalar. Böyle ağızlarından çıkanlar, yapmış oldukları yorumları bilmek zorundalar. Keşke onların bugün oturdukları koltuklarda bizlerin hakkı vardır. Baktığınız zaman Asuman Bey’in de hakkı vardır. Diğer bize destek veren 10 binlerce arkadaşımızın hakkı vardır. Keşke onlar da böyle konuşmak yerine mücadelelerini, eleştirilerini mevcut iktidara karşı yapmış olabilselerdi de bugün biz AK Parti iktidarından kurtulmuş olsaydık! Ülkemiz daha aydınlık, çağdaş, modern bir şekilde yönetiliyor olsaydık. Maalesef ve maalesef hala daha iktidarı eleştirmek yerine eleştirilerini nedense bizim üzerimize tutuyorlar. Tutmaya devam etsinler. Bu bizi yüceltir, bu bizi küçültmez. Benim bunlarla ilgili söyleyeceklerim bunlardan ibaret" dedi.

MUHARREM İNCE YİNE 1 MİLYON KİŞİYLE MİTİNG YAPABİLİR Mİ?

Memleket Partisi İzmir İl Başkanı Cüneyt Oğuz, bu sorunun yanıtını şu sözlerle verdi:

"Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanlığı yarışındaki mitinge katılımın milyonun üzerinde olduğu söyleniyordu. Tekrar 1 milyon kişiyi toplayabilir mi? Bunu kestirmek şu anda çok erken, çok iddialı şeyler bunlar. O günden sonra oluşturulan bir takım algı operasyonları var, 24 Haziran’dan sonrayla ilgili. Bir takım itibarsızlaştırma çabaları içerisine girildi, maalesef. O gün yaşanılanları bizzat ben de yaşadım. Parti yöneticilerin kurmuş olduğu sistemin çökmesi, partinin üst düzey yöneticilerinin çıkıp partinin 2’nci tura kalmış olduğunu açıklamaları sürecini tekrar gözümüzün önüne getirirsek, aslında orada kimin haklı kimin haksız olduğu bir şekilde ortaya çıkar. Bizim zaten bütün mücadelemiz buradaydı. CHP ve CHP’lilerle hiçbir zaman bizim sorunumuz olmadı, olmaz da zaten. Sadece ve sadece CHP’yi yöneten yönetimin o dönemde yetersiz olduğunu, kurmuş oldukları sistemin çöktüğünü, yapılan politikaların, siyasetin değiştirilmesi gerektiğini, yönetim tarzının parti içerisinde adaletli yapılması gerektiğini her daim dile getirdik. Bizim kavgamız mücadelemiz bununla ilgiliydi. Bunun için bu süreçte bir takım kırılmalar yaşandı ama bunları vatandaşlarımız görüyor. Biz de bunları artık açık yüreklilikle anlatmaya başladık. Şimdi siz genelkurmay başkanısınız, savaşa giriyorsunuz; bütün kolorduları, bütün teçhizatlar sizin emrinizde yani; siz savaşı kaybediyorsunuz burada sizin hiçbir suçunuz yok; orada aday… Aday sadece CHP’nin orada adayıdır; Muharrem İnce. Muharrem İnce’nin 187 bin sandıkta görevlinin olup olmamasıyla ilgili herhangi bir tasarrufa sahip birisi değildir. Bu tasarruf orada partinin genel başkanın komutasındadır. Bunları seçmenlerimize anlatmadığımız sürece biz ülkemize ihanet içinde bulunuyoruz. Gerçekleri ortaya koymamız lazım. Siz paraya, güce hükmediyorsunuz, silahlar sizde, emir sizde.  Türkiye’de 1,5 milyon örgütlü gücünüz var; sizin dudağınızdan çıkacak 2 cümleye bakıyor. Şimdi siz bunları yaparken zafiyete düşüyorsunuz, sonra bütün suçu adayın üzerine atıyorsunuz. Bu kabul edilebilir bir şey değil,  bu vicdanlardan uzak bir şey. Vicdan çok önemli. Bizim sloganımız mavi.  Mavi; memleket demek, adalet demek, vicdan demek, işsize iş demek. Biz her zaman adaletin yanına vicdanı koyuyoruz. Adalet bazen kağıt üzerinde eşitmiş gibi görünür ama onun yine vicdani tarafının olması gerektiğini her platformda söylüyoruz."

ÖNCELİĞİMİZ, TÜM VATANDAŞLARIMIZI, YURTTAŞLIK BİLİNCİ İÇİNDE BARIŞTIRMAK

Memleket Partisi olarak, seçime girebilme yeterliliğini sağlamak için çalışmalar yürüttüklerini belirten Başkan Cüneyt Oğuz, "Erken seçimin yapılabileceğini düşünüyoruz. Erken seçim istiyoruz. Neden istemeyelim? Bunun da sonbaharda yapılacağı kanaatindeyiz. Olağanüstü bir şey olursa ilkbahara çekilebilir ama sonbaharda olacağını düşünüyor ona göre hareket ediyoruz" dedi ve partinin ilkelerini anlattı:

"Biz 83 milyon insanımızı kucaklamak için yola çıktık. Biz din, dil, ırk, mezhep ayrımı gözetmeksizin Türkiye’de ilk önce bütün vatandaşlarımızı; yurttaşlık bilinci içinde barıştıracağız. Sonra milletimizi ekonomik olarak büyüteceğiz. Adaletli bir şekilde büyümeyi toplumun her kesimine yayacağız. Bizim hedefimiz bu. Bunun için Türkiye’deki mevcut yönetimin alternatifi olarak çıktık. Biz iktidara alternatifiz. Biz CHP’nin küskünleri değiliz. Biz sadece CHP küskünlerine kucak açmış bir parti de değiliz. Tabii ki CHP’den bize gelmek isteyen, bizim politikalarımızı, siyaset yapma tarzımızı, kararlarımızı doğru bulan; Türkiye’nin geleceğine yönelik umut olabileceğimizi düşünen arkadaşlarımız geliyorlar, gelmeye de devam edecekler. Onlara sonuna kadar açık kapımız. Hiçbir şekilde hiçbir CHP’liyle sorunumuz yoktur. Sadece ve sadece bizim sorunumuz CHP’deki yönetim tarzı ve yöneticilerle ilgilidir. Bugün AKP’ye oy veren arkadaşımız AKP’nin yönetim tarzından memnun değillerse, davet ediyoruz; sizin adresiniz Memleket Partisi,  gelin Memleket Partisi’ne diyoruz. Yine bugün mevcut iktidarla ittifak halinde olan MHP’ye oy vermiş ama bu gidişattan memnun olmayan; eski ülkücü, milliyetçi kardeşlerimize memnun değilseniz gelin diyoruz. Sizin adresiniz de Memleket Partisi. İşte daha önceki dönemlerde HDP’ye oy vermiş ama HDP’nin PKK ile ilişkilerinden rahatsız olan veya işte terörü yüksek sesle dillendiremeyen kesimden rahatsız olan arkadaşlarımız varsa onlara da diyoruz ki, gelin sizin adresiniz Memleket Partisi. Biz bunun için Türkiye’nin alternatifiyiz diyorum, biz bir kitle partisiyiz. 83 milyonu kucaklamak için varız."

SİYASETİ SIRÇA KÖŞKLERDEN SAHAYA TAŞIMIŞ OLDUK, BİZ BUNA VESİLE OLDUK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer partilerin liderlerinin sık sık İzmir'i ziyaret etmelerinin sebebinin altında Memleket Partisi  olduğuna vurgu yapan Başkan Cüneyt Oğuz, şu iddialarda bulundu:

"Bazı gerçekler var, bizim varlığımız Türkiye siyasetine biraz hareket getirdi. Özellikle İzmir’de iktidar olan, benim de önceden mensubu olduğum CHP’nin Genel Başkanı , yine İzmir'deydi. Herhalde haftada bir geliyor. Kendisi zaten İzmir milletvekilidir ama 2018 yılında da milletvekili seçimlerinde İzmir’den adaydı. O zaman hiç göremedim kendisini. 2’nci bölge birinci sıra milletvekili adayıydı. Nedense Memleket Partisi kurulduktan ya da kurulma kararı alındıktan sonra inanılmaz derecede bir kaygı içerisindeler. Önem göstermeye başladılar. Bu kötü değil, ben bunu olumlu görüyorum siyaset açısından. En azından siyaseti sırça köşklerden sahaya taşımış olduk, biz buna vesile olduk. Bu vesileyle örgütlerinin itibarları yükselmeye başladı. CHP’de siyaset yapan arkadaşlar, sayemizde itibar sahibi oldu. Çünkü daha önce il başkanının dışında kimsenin itibarı yoktu, maalesef biz bunları yaşadık. Şimdi bizim varlığımızdan dolayı onların mutlu olup bizi desteklemeleri gerekiyor, bizi eleştirmek yerine. Zaman içerisinde görecekler ki Memleket Partisi’nin varlığı, Türkiye’de yaşayan herkesin menfaatine.  İzmir zaten değerli. Yeni akımlar, yeni fikirler, yeni kurulan partiler kendilerini ifade etmek ve anlattıklarının karşılığını; olumlu veya olumsuz reaksiyonları görebilmek açısından İzmir’i tercih ediyorlar. İzmir’in yenilikçi, özgürlükçü, demokrat tavrı yeni akımlara yeni fikirlere karşı açık yapısı yeni siyasetçiler için tabii önemli."

İZMİR'DEKİ BELEDİYELERİN ÇALIŞMALARI DAHA İYİ OLABİLİR AMA YİNE DE KREDİ VERMEK İSTİYORUM

İzmir'deki belediyelerin çalışmalarını değerlendiren Başkan Oğuz, şu ifadelere yer verdi:

"İzmir, özellikle CHP’li belediyeler tarafından yönetiliyor. Bu belediye başkanlıklarının kazanılmasında benim de şahsi olarak katkılarım oldu. O dönemde biz zaten CHP mensubuyduk. Büyük katkılarda bulunduk. Hatta sadece İzmir değil, ikinci kademe İstanbul seçimlerine de giderek 45 gün bizzat farklı ilçelerde çalışmalar yaptım. Şimdi, İzmir’in ciddi sıkıntıları var; altyapı , trafik, konut sıkıntıları var. İzmir bir deprem bölgesi. Bu uzun yıllardan beri çözülmeyi bekleyen sorunlar silsilesi halinde geliyor. En son yaşamış olduğumuz depremde de Bayraklı ve çevresinde sıkıntının giderilmemesinin getirdiği sonuçları gördük. Belediyelerin çalışmaları daha iyi olabilir ama biraz da şuradan bir kredi vermek istiyorum; bu pandemi süreci hepimizin elini kolunu bağladı. Bundan dolayı şu anda çok objektif olarak ben bu konuyla ilgili yorum yaparsam, haksızlık yapmış olurum. İzmir’in hakikaten ciddi sorunları var. Bu sorunlarla bir şekilde ilgilenilmesi gerekiyor. Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sıkıntıları, Edremit Körfezi’ne indi. Bu sıkıntıları biz, İzmir Körfezi’nde de yaşamak istemiyoruz. Zaten İzmir Körfezi’nin kendine özgü bir takım rahatsızlıkları vardı. Büyükşehir Belediye Başkanımız biliyorsunuz, yüzülebilir bir körfez sözü vermişti. Bekliyoruz ama bu süreç biraz pandemi hastalığıyla geçtiğinden dolayı krediler var."

İZMİR'İN SİYASET DİLİNİ FENA DEĞİL AMA DAHA GÜZEL OLABİLİR

Siyaset dilini, nezaketini geri getireceklerini belirten Başkan Oğuz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siyasette hoşgörünün gelmesini, insanların daha düzeyli bir şekilde birbirlerini eleştirmelerinin doğru olduğunu ama bunun kişiselleştirilmesinin doğru olmadığını düşünüyorum. Eski zamanlarda ben kendi çocukluğumdan hatırladığım kadarıyla Türkiye siyaseti çok daha farklıydı. O dönemlerde Ecevit, Demirel vardı. Televizyonlar belki tek kanaldı ama o tek kanal içerisinde siyaseti onların açık oturumlarda belli üslup içinde tartışmalarını yaptıklarını gördük. Ben o günlerin özlemi içindeyim. İnsanlar fikirlerini özgürce kamuoyunun önünde tartışmalılar. Vatandaşlar da ona göre karar vermeli. İzmir siyaseti açısından da bunun bu şekilde olması gerektiğini, basın özgürlüklerinin daha yüksek olması gerektiğini, medyaya, insan haklarına karşı saygının daha açık olması gerektiğini düşünüyorum. Biz siyasete iş yapmak için geldik. Hoşgörüyle geldik. Barış için geldik. Bu barışı siyaset yaptığımız her alanda teşhis etme çabası içinde olacağız. Mevcut İzmir siyaseti kötü değil şu anda ama daha iyi olabilir diye düşünüyorum. Bazı noktalarda dediğim gibi, kişisel saldırılar ön plana çıkıyor. Bence bunları konuşmak yerine neler yapabiliriz, niçin yapmalıyız, bunların sonuçlarında ne olur, çıkan sonuçlar İzmir’de yaşayan 4 buçuk milyon insana nasıl fayda sağlar? Bunlar üzerine çalışmalıyız."

Z KUŞAĞINI ÖNEMSİYORUZ, ONLARLA GELECEĞİMİZİ GERİ ALACAĞIZ

Başkan Cüneyt Oğuz, Memleket Partisi'nin Z kuşağına bakış açısını şu sözlerle dile getirdi:

"Türkiye’de 7 milyon civarında olan Z kuşağı, ilk defa oy kullanacak. Bu kuşak, çok enteresan bir kuşak. Doğduğu günden itibaren dijital dünyanın içinde kendisini bulup, bizim çocukluğumuzdan çok daha farklı olarak kafalarına gelen soru işaretlerinin hepsini ellerindeki akıllı telefonlarından sorgulayıp doğruyu öğrenmeye çalışan, orada doğru insanlara ulaşarak diyalog kurup, birtakım şeyleri öğrenme çabası gayretinde olan, özgüveni yüksek gençler topluluğu. Bizim ülkemizin de geleceğidir gençler. Biz bunu çok önemsiyoruz. Biz ilk yola çıkarken 'geleceğimizi geri alacağız' dedik. Sloganımızdır bu, il başkanlığımızda da duvarlarda yazılırdır. ‘Geleceğimizi geri alacağız’ söyleminde de vurguladığımız gibi biz, ülkenin geleceğinin gençlerde olduğunu düşünüyoruz. Belki genel başkanımızın eğitimci olmasının bu konuyla ilgili üzerimizde etkisi var. Z kuşağıyla bugüne kadar Türkiye’deki siyasi partiler içerisinde en rahat diyalog kurabilen partiyiz. Onların inanılmaz teveccühleri var bizlere karşı, çok iyi bir diyalog içerisindeyiz. Bu diyaloğumuzu da geliştiriyoruz, onları da işin içine kattığımız projelerimiz var. İzmir özelinde ben bir bilişim komitesi kurdum. Bilişim komitesindeki arkadaşlarımız dışarıda bu Z kuşağından arkadaşlarımızla görüşüyorlar. Onlarla temas halindeler. Memleket Partisi artık gelecekte güzel bir Türkiye’nin hayalini kuran, çocukların geliştiği bir ülke yaratmak istiyor. Çocuklarının gelecekte yurtdışı hayalini kurduğu değil, kendi ülkelerinde gelecek hayalleri kurduğu bir ülke yaratma düşüncesindeyiz. Bunun hassasiyetini her alanda gösteriyoruz."

BİZ DE MUHALEFETİZ AMA BİZİM MEDYAMIZ YOK!

Başkan Cüneyt Oğuz, iktidar yanlısı medyanın, Memleket Partisi'ne ve Muharrem İnce'ye yakın ilgisini şöyle değerlendirdi:

"Biz şunu savunuyoruz; medyanın objektif olması ve tarafsız haber vermesi gerektiğini savunuyoruz. Türkiye’de öyle bir kutuplaşma oldu ki bir tarafta havuz medyası olarak tanımlanan medya, diğer tarafta da muhalefete yakın olan medya. İkiye ayrıldı. Muhalefet derken hangi muhalefet? Biz de muhalefetiz ama bizim bir medyamız yok. Bu bizim gibi siyasetçilerin önünü tıkıyor. Biz fikirlerimizi, düşüncelerimizi, yaptıklarımızı vatandaşlarımıza paylaşma konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Bir açılış yapacağımız zaman tüm basına bülten gönderiyoruz. Onları davet ediyoruz. Burada belli bir kesime ait medya gelip de bizim haberlerimizi takip ediyor diye de takip etmiyorsa, bizim eleştirilmemiz doğru değil. Bu bizim tercihimiz değil.  O algı doğru bir algı değil. ‘Al işte hükümetin medyası da muhalefetin medyası da böyle; al birini vur öbürüne’ diyor genel başkanım. Biz objektif olmaktan yanayız. Bizim de arkamızda halk güçleri, kitleler var, seçmenler var. Sesimizi duyurmak için bir şeyler yapıyoruz. Birçok kişiden çok daha güçlü ve birçok partiden iyi konumdayız. Ama bizle ilgili maalesef bazı medya kuruluşları, hiç bahsetmiyor, bazıları bahsediyor. Bu bizim tasarrufumuzda olan bir şey değil. Bizim için fark etmez, biz Türkiye partisiyiz. 83 milyona kimin tarafından ulaştırılırsak ulaştırılalım, yeter ki dediğimiz şekilde, doğru şekilde ulaştırılalım."

MUHARREM İNCE, İLK GENEL SEÇİMDE BANA GÖRE EN GÜÇLÜ BAŞKAN ADAYIDIR

Memleket Partisi İzmir İl Başkanı Cüneyt Oğuz, Muharrem İnce'nin tekrar Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı yönündeki sorumuza şu yanıtı verdi: