Manisa’nın bağlarında ağır don hasarı!

Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Mustafa Kaçire, geçen Mart ayında Manisa'yı vuran don olayının ardından başlatılan hasar tespit çalışmalarının ilçe tarım müdürlükleri ve TARSİM tarafından tamamlanarak sona erdiğini söyledi. Bağlarda yüzde 50'ye varan hasar tespit ettiklerini ifade eden Kaçire, "Manisa'da bu sene iki defa don olayı yaşadık. İlk yaşanan don olayında, bağlarımız çok etkilendi. Son olarak Mart ayında yaşanan don olayında ise bağlarımız lokal bölgeler olarak etkilendi. Gediz Havzası'ndan Saruhanlı Bölgesi'ne kadar olan alan ile Sarıgöl, Salihli ve Alaşehir- Killik kesimlerinde hasar meydana geldi. Verimde bu yıl yüzde 40 bir düşüş olacağını tahmin ediyorum" dedi.

DÜŞEN FİYATLAR KEYİF KAÇIRDI
Kalıntı ilaçla mücadelelerinin bağlardaki girdi maliyetlerini arttırdığını ifade eden Kaçire, "Bir önceki sene 300 bin ton olan rekoltemiz, geçtiğimiz sene yarı yarıya düşerek 150 bin ton civarına geldi. Rekoltenin düşmesinde geçtiğimiz yıl yaşanan don olayları da çok etkili oldu. Öte yandan, bu yıl kalıntılı ilaçlarla mücadelemiz var. Ağustos'tan sonra bu kalıntılı ilaçlarda olan üzümlerimiz alınmayacak. Şu an elimizde çok miktarda üzümümüz var. Sezon başında çekirdeksiz kuru üzümün toptan kilosu 5.50'den 3.50 liraya düştü. Bu fiyatların düşmesi tüccarın oyunu mu, yoksa piyasanın oyunu mu? Bunun kimden kaynaklandığını bilmiyoruz. Avrupa piyasalarında halen daha üzüm ihracatı yapılmaktadır. Nedense bizim piyasamızda üzüm rekoltesinin düşük olmasına rağmen fiyatlar yükselmenin aksine daha da düşmektedir. Bu zamanda bu ürün neden böyle oldu bunu anlamış değiliz. Üreticinin ihracatçıya, ihracatçının da üreticiye ihtiyacı vardır. Şu an da elinde üzümü bulunan üreticiler zor durumda. İnşallah üzüm fiyatları da iyileşerek üreticinin yüzü güler" dedi.

ÜZÜMDEN VAZGEÇİLEBİLİR
Don ve fiyatlardaki düşüşün üreticiyi üzümden vazgeçebileceğini söyleyen Kaçire, "Bu ovalar daha önce pamuk ovasıydı, tütün ovasıydı. Pamuk fabrikaları depo veya ambar oldu. Tütün depoları tavuk çiftliği oldu. Eğer bir gün bu üretici ürettiği üzümden de vazgeçerse, ihracatçılarımız fabrikalarını ya tavuk çiftliği ya da depo yapacak. O yüzden birbirimizi kollamamız lazım. Geçen yıl hasara uğrayan çiftçilerimizin borçları ertelendi. Bu senede yine zarar gören çok sayıda üreticimiz var. Bu konuda genel başkanımız çalışma yaparak, bakanlıkla diyalog içerisinde. Bizde bu konuda üzerimize düşeni yaparak çiftçilerimizin zararlarını karşılamaya çalışacağız" diye konuştu.

ALTERNATİF ÜRÜN BEKLENTİSİ
Üreticinin diğer sıkıntılarına da değinen Kaçire, "Üzüm fiyatları konusunda Avrupa piyasasında yerimizi kaybetme endişesinin yanı sıra 2016 ve 2017 mısır primlerinin 4 kuruştan 2 kuruşa düşürülmesi çiftçimizi kara kara düşündürmektedir. Türkiye ihracatının yüzde 85'ini temin eden bir ildeyiz. Mısırdaki primlerin düşürülmesi yerine aksine yükseltilmesi lazım. Bakanlığımız ilaç ve gübredeki spekülasyonları kaldırdı ama çiftçimize çok yansıdığını tahmin etmiyorum. Bu konuda hükümetimizin ve bakanlığımızın hızlı bir şekilde çalışma yaparak alternatif bir ürün üretmesini ve ya da girdilerimizin düşürülmesini istiyoruz. Çünkü milli servet olan bu üzümün canlandırılması gerekiliyor" dedi. (dha)