Bu sözler Sağlık Bakanlığı’’nın aşı skandalı nedeniyle kürtaj yaptırmak zorunda kalan İzmir’’deki 60 acılı anneden N.D.’’ye ait.
Zekiye İLERİ/EgedeSonsöz - Geçen Temmuz ayında Sağlık Bakanlığı’’nın Aile Hakimliği pilot uygulaması gerçekleştirilen 33 ilde başlattığı Kızamıkçık Aşısı Kampanyası kapsamında İzmir’’de de Aile Hekimleri 18-34 yaş arası kadın hastalarını aşıya çağırdı. Aşının gebe olmayanlara ya da 3 ay içinde gebelik planlamayanlara yapılması gerekiyordu. Ancak İzmir’’deki 100 kadar kadın, doktorlarından bu bilgiyi almadıkları için, sağlıkları açısından zorunlu olduğunu düşünerek hamile oldukları ya da hamile kalmayı planladıkları halde aşı vuruldu.
Bu kadınlardan 60’’ı yapılan testler sonucu bebeklerinin büyük olasılıkla özürlü doğabileceği söylenince kürtaja mecbur kaldı. Bu talihsiz kadınlarda iki çocuk annesi N.D., yaşadıklarını
www.egedesonsoz.com’’a anlattı.
’“Eşimle 1996’’da evlendik. Çocuk istememize rağmen ilk 5 yıl normal yollardan çocuk sahibi olamadık ve tüp bebek denedik. İlk çocuğumuz tüp bebekle oldu. Bizim için çok özel bir duyguydu. Bir yıl sonra ise yeniden ama bu kez normal yollarla çocuk sahibi olduk. Mutluluğumuz katlandı. Çocuklarımız biraz büyüyünce 3.’’sünü de istedik. İki yıldır korunmuyor ve bebeğimiz olmasını bekliyorduk. Zaten iki yıldır da Aile Hekimi gözetimindeyiz. Kendisi her türlü sağlık problemimizi ve çocuk isteğimizi de biliyor. Her şey Temmuz ayında başladı. 18-34 yaş arası kadınlara Kızamıkçık Aşısı yapılması gerektiği duyuruldu. Ben de aile hekimine gittim. Hamile olup olmadığımı sordu. Olmadığımı ama korunmadığımızı, beklediğimizi söyledim. Yine de ’“aşıyı yapalım’” dedi. Önce gebelik testi yaptırmak istedim. Gerek olmadığını söyledi. İlk gün aşı olmadım,. Eşim de olmamamı söyledi. Hamileliğimden emin değildim. Doktora güvendim. Ama maalesef aşı vurulduktan üç hafta geçmeden hamile olduğumu öğrendim ve yıkıldım’…’”
Hamile olduğunu öğrenir öğrenmez yine aile hekimine giden genç kadın tahlil için İzmir Ege Doğum Hastanesi’’ne gönderildi. Cenin üzerinde yapılan tahlillerin ardından N.D. Ege Üniversitesi Hastanesi’’ne sevk edildi. Ramazan ayına girilen o günlerde kabus yaşadıklarını anlatan N.D., şöyle devam etti;
’“Ege Üniversitesi’’nde detaylı tahliller yapıldı ve doktorlar bebeğin kesin alınması gerektiğini, özürlü olabileceğini, uzuvlarının eksik doğabileceğini söyledi. İnanılmaz bir dehşet yaşadım. Eşim de ben de yıkıldık. Hemen karar vermek istemedik.
’“Özürlü çocuğa bakma cesaretini gösteremedik’”
Ama özürlü çocuğa bakma cesaretini maddi ve manevi gösteremedik. Bize birşey olsa o çocuğumuza sahip çıkacak kimsemiz yoktu. Çok düşündük ve Mübarek Ramazan’’da bebeğimize kıymak zorunda kaldık’”
Kürtaj riskli bulundu ilaçla düşürdü
5 haftalık bebeğine kıymak zorunda kalan acılı anne N.D., eşiyle birlikte kürtaj için yeniden doktorun yolunu tuttu. Bu kez, kürtajın riskli olabileceği söylendi. Acı üstüne acı yaşayan genç kadın, doktorların ilaçla düşük yaptırma teklifini kabul etmeye mecbur kaldı. İlacı içti ve 5 haftalık bebeği düştü.
’“Keşke bilgilendirilseydim’”
Olayın etkisinden çıkamadığını ve ailecek ömür boyu sürecek bir acı yaşadıklarını hala gözü yaşlı anlatan N. D., ’“Evlada hasrettik. Allah bize iki evlat verdi. 3.’’sünü de çok istedik ama ona kavuşamadık. Keşke aile hekimi tarafından bilgilendirilseydim hiç olmazsa önce gebelik testi yapılsaydı. Eşim de ben de karıncayı incitmeyen insanlarız, böyleyken kendi canımıza hem de Ramazan ayında kıymak zorunda kaldık. Mağdur ve üzüntülüyüz. Tüm bu yaşadıklarımızı yeniden konuşmak bile çok zor. Ama başkalarının aynı acıyı yaşamalarını istemiyoruz. O yüzden herkes, yanlış yapılan bir aşının nelere mal olduğunu bilsin istiyoruz’” dedi.