Kocaoğlu’ndan 24 Haziran ve AK Parti yorumu: İsterim ki yüzde 10’un altına düşsün!

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Egedesonsöz’e konuştu. Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu gündeme dair birbirinden önemli açıklamalarda bulundu.

Başkan Kocaoğlu 24 Haziran erken genel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri özelinde net mesajlar verirken, yer yer iktidar ve temsilcilerini eleştirdi.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün, Sonsöz TV’nin yayınında kullandığı, ‘İzmir biraz muhalif gibi geliyor bana. Muhalif olunca da refah artışından daha az pay alıyor’ sözlerine cevap veren Kocaoğlu ayrıca AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ’ın, ‘Gündemimizde 24 Haziran var. Aziz Bey ile 24 Haziran’dan sonra hesaplaşacağız’ açıklamaları karşısında sert konuştu.   

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Adayı Muharrem İnce’nin performansını ‘harika’ olarak nitelendiren Kocaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım üzerinden önemli açıklamalar yaptı.

Kocaoğlu, Sabuncubeli Tüneli, Fenerbahçe kongresi, 14 yıllık başkanlığı, 24 Haziran’da İzmir’de öngördüğü tablo ve birçok konuda mesajlar verdi.

SAYIN BAKAN İZMİRLİLERİN GÖZÜNE BAKARAK İTİRAF ETTİ, KENDİSİNE YAKIŞTIRAMADIM
Kocaoğlu, Bakan Özlü’nün, “İzmir biraz muhalif gibi geliyor bana. Muhalif olunca da refah artışından daha az pay alıyor” açıklamasını değerlendirdi. Kocaoğlu, “Bunu yorumlamıyorum. Bu malumun ilamı olarak değerlendiriyorum. Hükümetin uzunca bir müddettir İzmir’e şaşı baktığını ve İzmir’in hakkını vermediğini, hükümetin yapması gereken yatırımları yapmadığını, bırakın yatırımı, sadece projelerimize istediğimiz izinleri bile geciktirdiğini söylüyordum. Sayın Bakan İzmir’de İzmirlilerin gözüne bakarak itiraf etmiştir. Bu “Eğer oy vermezseniz hizmet alamazsınız” demektir. Zaten AKP 16 senedir bu ülkede zaten önce oy verin sonra hizmet yapacağız politikası uygulamıştır. İzmir ise 16 yıldır buna direnmiştir. Sayın Faruk Özlü yeni bakan olduğu için sanıyorum İzmir’in bu duruşunu bilmiyor. O da klasik AKP’li gibi bunu yineliyor. Saygı duyduğum bir insan ama teknokrat bir bakana bu söylemi yakıştıramadım” dedi.

AKP’NİN ORANI SABİT, DONMUŞ DURUMDA
İktidar kanadının 24 Haziran’da istemediği bir sonuçla karşılaşması halinde 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasındaki süreç gibi yeniden seçim kararı almayacağını ifade eden Kocaoğlu, “7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi iktidarın çoğunluğu kaybettiği takdirde yeniden seçime gidileceğine ihtimal vermiyorum. Sürekli halkın içerisindeyim, geziyorum, benim toplumda gördüğüm bu sefer bir değişim istendiği ve bu yönde oy vereceği görülüyor. Demokratik kuralların dışında başka bir kural işleyeceğini ve Haziran sürecini bir kez daha yaşayacağımızı düşünmüyorum. Her şeye karar veren millettir. Milletin iradesidir. Millet iradesi ne isterse o olur. Sonuç da öyle olacaktır. Herkes sandığa sahip çıkacaktır. Oy kullanma oranı artsın, AKP’nin oranı zaten sabit, donmuş durumda. Kullanılan her oy millet cephesini güçlendirecektir, hem AKP’nin hem de cumhurbaşkanının oyunu aşağıya çekecekti” diye konuştu.  

YORULUP YORULMADIĞIMA İZMİRLİ KARAR VERECEK!
Başkan Kocaoğlu 2004 yılından beri aralıksız sürdürdüğü görevi özelinde konuşurken yorulup yorulmadığıyla ilgili soruya net yanıt verdi. Kocaoğlu, “Yorulup yorulmadığıma ben karar vermeyeceğim. Buna İzmirliler karar verecek. Ben bir şey diyemem. Hem belediye hizmetlerinde, hem de seçim olduğunda siyasi çalışmalarımda aklımın erdiği, gücümün yettiği kadar, sorumluluk bilinciyle çalışmalarımı sürdüreceğim. Bunun için belediye başkanı olmaya da gerek yok. İnandığımız Türkiye için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Belediyecilikte iş bitmez. Ama ben bir daha aday olayım, beni aday yapın, benim daha yapacağım işim var demek doğru değildir. Bizde iş bitmez, proje bitmez. Belediyenin işi, devletin işi yarım kalmaz, biz gideriz başkası gelir bayrağı taşır. Hepimiz ölümlüyüz. İzmir Büyükşehir Belediyesi 150 yıldır ayakta. Projelerin yenileri gelir, daha İzmir’in yapacağı çok iş var. Bunu illa ben yapacağım diye bir düşüncem yok. Yamanlar Katı Atık Bertaraf Tesisi, Buca Metrosu ve Yüzülebilir Körfez projelerine başlayamadık ve süreç devam ediyor. Bunlara yeni projeler de eklenecek. Biz olsak da, olmasak da bunlar devam edecek. Bu üç projeye başlayamadık. Gecikenler oldu, üzüldük, sıkıldık. Engeller çıkıyor ama hayat devam ediyor. Biz hiçbir karar verdiğimiz işi yarım bırakmadık. Kent için gerekli olan projeleri sabırla takip ediyorum. Geç de olsa yapıyorum” açıklamasında bulundu.

SABUNCUBELİ AÇILABİLİR, KAPANABİLİR AMA PROJE NE KADAR MAL OLDU? ONU BİLMİYORUZ!
Hükümetin 2011 yılında 35 proje kapsamında verdiği vaatler arasında bulunan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın 11 Haziran’da açılışına katıldığı Sabuncubeli Tüneli’ne ilişkin konuşan Kocaoğlu, “Açılabilir, kapanabilir… AKP bu konuda biraz geniş davranabiliyor. Proje için bir tarih veriyorlar, o tarihte bitmese bile açabiliyorlar. Sabuncubeli Tüneli de müjde diyerekten açıldı. Ama yarım da olsa açılacak notaya gelmiş, bu da sevindirici bir gelişmedir. Sabuncubeli’nin uzunluğuna genişliğine kadar her şeyi, tüm detayları söylendi ama fiyatı söylenmedi. 2011’de temeli atıldı. Projelerde sıkıntı olabilir, süre uzayabilir. Bu bizde de oluyor. Burada süreç gereğinden fazla uzamıştır. Ama bu proje ne kadara mal oldu? İşte onu bilmiyoruz… Yapılan, biten bir şeyin kaç paraya mal olduğunu bilmek istiyoruz. Biz Narlıdere’de metronun temelini attık, 1 milyar liralık iş dedik, duyurduk. Konak Tüneli’nin üstünde kalan Damlacık bölgesi ile biz de ilgileniyoruz. Ama bir değişiklik söz konusu değil. Oranın toparlanması, kalan tescilli binaların acilen restore edilmesi lazım. O binaların Koruma Kurulu’nda kaydı var” diye konuştu.  

GENEL SİYASETİ HAYATIM BOYUNCA HİÇ DÜŞÜNMEDİM!
‘Genel siyaseti hiç düşündünüz mü?’ sorusu karşısında açıklama yapan Kocaoğlu, “Kesinlikle böyle bir fikrim yok. Hayatım boyunca hiç düşünmedim. Çeşitli zamanlarda bu konuda gerekli cevabı verdim” dedi.

SEÇİM GÜNÜ AYAKTA OLACAĞIZ
 24 Haziran özelinde sandık güvenliği vurgusu yapan Kocaoğlu ayrıca, “Seçim gecesi izleyeceğiz. Sonuçlar sabaha kalmadan belli olur. O gün ayakta olacağız” açıklamasında bulundu.

İSTERİM Kİ YÜZDE 10’UN ALTINA DÜŞSÜN!
‘İzmir’de AK Parti yüzde kaç oy alır?’ sorusunu yanıtlayan Kocaoğlu, “MHP ile bu gerginlik devam ederse yüzde 28 alır. Ben öyle tahmin ediyorum. Allah vermiş bir göz iki olsa ne söz. İsterim ki yüzde 10’unda altına düşsün. Kamuoyu yoklaması yaptırmadık ama birçok anket geliyor.  Bizim yaptırmamız gerek yok” dedi.  

İNCE HEM CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİ HEM CHP’Yİ TOPARLADI
Kocaoğlu ayrıca partisinin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin performansını değerlendirirken, “Harika. Siz de takdir edersiniz. Muharrem İnce hem cumhurbaşkanlığı seçimini hem de CHP’yi toparladı. Hakkını teslim etmek lazım” açıklamasında bulundu.

SEÇİMİ KAYBEDECEĞİZ Mİ DİYECEK?
Hamza Dağ’ın, ‘Cumhurbaşkanlığı seçimini Recep Tayyip Erdoğan ilk turda alır, Millet İttifakı da mecliste istediği çoğunluğu elde edemez’ açıklaması üzerine konuşan Kocaoğlu, “ Tabi öyle diyecek. Ne diyecek? AK Parti’nin genel başkan yardımcısı Hamza Dağ, biz seçimi kaybedeceği mi diyecek? Siyasette böyle bir şey var mı? Tabi ilk turda alacağını iddia edecek. Biz ikinci turu iddia ediyoruz. 24 Haziran’daki birinci turda parlamentodaki çoğunluğu alacak Millet İttifakı. 8 Temmuz’da da Muharrem İnce cumhurbaşkanı olacak” yorumunu yaptı.

TÜRKİYE’DE PARTİ CHP’DİR, DİĞERLERİ DEVLETİ YÖNETMEK İÇİN GELİR VE GİDERLER
Millet İttifakı’nın istediği oyu alamadığı takdirde CHP’nin içinde sıkıntı başlamayacağını vurgulayan Kocaoğlu, “Türkiye’de parti CHP. İkinci parti de Demokrat Parti ve devamıdır. Gerisi hepsi gelir gider. Devleti yönetmek üzere gelir, parti değildir, devlet yönetiminden düştüğü an gider. CHP partidir. Temelleri de felsefesi de sağlamdır. Zaman zaman oy oranı düşebilir, iktidar olamayabilir ama parti dimdik ayaktadır. Dünyaya örnek siyasi partilerden bir tanesidir. 68 senedir doğru dürüst iktidar görmemiş partinin ayakta durması kolay değil. Dünyada öyle bir parti yok” diye konuştu.

EŞİ BENZERİNE ZOR RASTLANACAK BİR MİTİNG OLMALI
Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin 21 Haziran’da Gündoğdu Meydanı’nda gerçekleştireceği Büyük İzmir Mitingi özelinde açıklama yapan Kocaoğlu, “Çok iyi geçeceğini umuyoruz. Türkiye’nin her vilayetindeki teveccühe bakarsanız İzmir’de eşi benzerine zor rastlanacak bir miting olması lazım” dedi.

KAYMAKÇILILAR VAR TEZAHÜRAT MANGASI, ONLAR BİR OTOBÜS GİTMİŞTİR!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Denizli mitingine damga vuran Ödemiş tezahüratları hakkında konuşan Kocaoğlu, taşıma miting tartışmalarına değindi. Kocaoğlu, “Taşıma mıdır, değil midir, onu bilemem. Ödemiş’te Kaymakçılılar var ya, onlar bir otobüs gitmişlerdir. Onlar tezahürat mangası. Onlar Ödemiş Ödemiş diye tezahürat ederken Sayın Cumhurbaşkanı espriyle karışık, ‘Denizli’de Ödemiş var mı?’ demiştir. Tamamen yorum” ifadelerini kullandı.

SAYIN BAŞBAKAN NEDENDİR BİLİNMEZ BAŞARILI BİR BAŞBAKANLIK YAPAMADI
Başbakan Yıldırım’ın kendisini ‘son başbakan’ olarak değerlendirmesi hakkında açıklamalarda bulunan Kocaoğlu, “Her şeyin bir sonu var. Sayın başbakan, uzun süre Ulaştırma Bakanlığı yaptı, birçok proje yaptı. Bu teknik çalışmaydı. Başbakan olunca Türkiye’nin en önemli figürlerinden bir tanesi oldu. Sayın başbakan nedendir bilinmez başarılı bir başbakanlık yapamadı. Binali Bey’in son başbakan olması bence bir sistem değişikli önerisinden dolayı. Başbakanlık koltuğu kalktığı için, bunu da AKP önerdiği ve kabullendiği için, Binali Bey de AKP’li olduğu için bununla övünmek durumunda kaldığını sanıyorum. Aslında koltuk kalmıyor son başbakanım diyor. Önemli olan tekrar demokrasiye, parlamenter sisteme, güçler ayrılığına dönmektir. Bunu Millet İttifakı yapabilirse toplum desteklerse kısa zamanda adalet de, dış politika da, ekonomi de güçlenir. Türkiye güçlü, dayanıklı bir ülke. Bizim başarılı bir şekilde bu krizden hem siyasi hem ekonomik hem sosyal bunalımların altından kalkacak gücümüz var” dedi.

14 SENEDİR HESAPLAŞIYORUZ, BİZ BURADAYIZ!
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ’ın, ‘Gündemimizde 24 Haziran var. 24 Haziran sonrasında Aziz Bey ile hesaplaşırız’ demecini değerlendiren Kocaoğlu sert ifadeler kullandı. Kocaoğlu, “14 senedir hesaplaşıyoruz. 24 Haziran’dan sonra da hesaplaşırız. Biz açığız. Hamza Bey’in kelime hazinesiyle ilgili bir problem var galiba. Avukat olmasına rağmen kelime hazinesiyle ilgili sıkıntı var. Ne hesaplaşacakmış? Biz herkesle hesaplaşırız. Hesaplaştık da. Biz telefonlar gelip telefonla gidecek belediye başkanı değiliz. Buradayız” diye konuştu.

İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE KİMSE KAYYUM ATAYAMAZ
‘İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanır endişesi yaşıyor musunuz?’ şeklindeki soru için açıklama yapan Kocaoğlu, “Belediyecilik tarihinin en büyük sınavını verip, yüzünün akıyla çıkan, beraat eden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne hiç kimse kayyum atayamaz. Öyle bir hakkı da gücü de yoktur. İzmirli de ona izin de fırsat da vermez” dedi.

METAL YORGUNLUĞU SADECE BELEDİYE BAŞKANLARINDA YOK, PARTİDE VAR!
Kocaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ‘Her eve buzdolabı giriyorsa demek ki bir refah seviyesi var’ açıklaması hakkında konuştu. 40 senedir beyaz eşya ticareti yaptığını hatırlatan Kocaoğlu, “Beyaz eşya ticaretine başlamam 30 Ağustos’ta 40 sene oluyor. 40 senedir o işi yapıyorum. Buzdolabından refah seviyesini, kıraathane ve kek muhabbetinden de işsizliği çözeceksen eğer o işe toplum karar verecek. Buzdolabının refah ölçüsü olmaktan çıkalı yıllar oldu. 60’lı yıllarda buzdolabı bir refah göstergesiydi. Bugün değil. Adalet Kalkınma Partisi’nde Sayın Cumhurbaşkanın ifade ettiği metal yorgunluğu sadece belediye başkanlarında yok. Her tarafta var. Kendisinde olup olmadığını bilemem. Ama partide metal yorgunluğu olduğu kampanyalarından belli” açıklamasında bulundu.  

AKP HÜKÜMETİ VE SAYIN CUMHURBAŞKANI HER DEVLETLE KAVGA EDEREK TÜRKİYE’Yİ DIŞ POLİTİKADA BUNALIMA SOKMUŞTUR
Kocaoğlu, öncelikle dış politikanın kuruluş ayarlarına getirilmesi gerekliliğine vuru yaparken, “İçeride ülkesini amasız seven bir insanım. İçeride biz ne olursa olsun, soğan ekmek, kuru ekmek yeriz yaşarız. Onurumuzdan kaybetmeyiz. Tasarruf ederiz. Zaten yoksa ne yapacaksın? İster istemez tutumlu olacaksın. Türk topumu, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milleti tasarruf etmek zorundadır. Kazanmadığın parayı harcayamazsın, büyük işler yapamazsın, borç alıp yazlık, ev alamazsın. Borç alıp işini büyütebilirsin çünkü oradan kazanacağın parayla borcunu ödeyebilirsin. Biz öyle bir süreç yaşadık. Toplum olarak yaşadık. Dışarıda itibarımızın tekrar kazanılması gerekmektedir. Kazanılması için taviz değil güven vermek gerekir. Dünya ile barışmak gerekir. Dış politikamızın tekrar kurtuluş felsefesine oturması gerekir. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu vizyonun tekrar dış politikamıza egemen olması gerekir. Bu AKP hükümeti ve Sayın Cumhurbaşkanı her devletle her milletle kavga ederek Türkiye’yi dış politikada bunalıma sokmuştur. Bu kadar yara aldıran bir kişinin tekrar dış politikamızdaki ayarlarımıza döndürmesinin zor olduğuna inanıyorum. Sadece bundan bile değişim şarttır. Sadece bu. İçerideki sorunları, ekonomiyi bırak. Biz alışkınız, zarara dayanırız. Yokluğa da dayanırız. Ama bizim dünya ile barışmamız lazım. Dünya ile kavga ederek yaşayamayız. Sırf bu nedenden bile bu değişimin gerçekleşmesi gerekir” diye konuştu.

FENERBAHÇE KONGRESİ MOTİVASYON VERDİ, DEĞİŞİM ZAMANI!
Aynı zamanda Fenerbahçe kongre üyesi olan Kocaoğlu, 20 yıldır başkanlık koltuğunda oturan Aziz Yıldırım’ın, Ali Koç’a tarihi farkla mağlup olmasını değerlendirdi. Kocaoğlu ayrıca Fenerbahçe kongresinden çıkan sonucun 24 Haziran’daki seçimlere yansıyacağının kamuoyunda tartışılması hakkında ise, “Büyük bir farkla Ali Koç’un alması ve 20 yıldır bu işi yapan Aziz Yıldırım’ın çok az oy olarak kaybetmesi, Ali Koç’un dörde katlayarak seçim alması psikolojik olarak her konuda değişimin gerçekleştirilebileceği motivasyonu verdi. Seçim arifesinde olması da bunu seçime de aktardı. Değişim yapılabilir. 20 yıllık Aziz Yıldırım da, 16 yıllık AKP de değiştirilebilir. Değişim zamanıdır. Biz hep tamam diyoruz. Hiç tamam değil demiyoruz” dedi.

İZMİR HİÇBİR ZAMAN İSTANBULLULAŞMAZ
‘İzmir İstanbullulaşıyor mu?’ sorusunu yanıtlayan Kocaoğlu, “İzmir hiçbir zaman İstanbullaşmaz. Biz İzmir’i kalkındırmak istiyoruz. Bunun için de çırpınıyoruz. Bu konuda belediyenin gücü ile sadece ve sadece belediyenin yerel yönetiminin gücü ile İzmir’in ve İzmir’deki vatandaşlarımızın gücü ile İzmir’i kalkındırıyoruz. Ve 4 yıl öncesine kadar, yanlış planlamalar ile ilgili, İzmir’in dokusunu bozacak planlamalar ile ilgili açtığımız davaları kazanıyorduk. Ama şimdi kazanamıyoruz. Davaları kazansak da artık bir şey değişmiyor. O kadar çok acımasız oldu ki. Biz yine dava açıyoruz, sadece tarihe not düşmek için. ‘Burada bir yanlış iş yapıldı, biz buna dava açtık, davayı kaybettik’ demek için.  İl Özel İdaresi’nin malları paylaşılıyor. Mahkeme karar veriyor, ‘Bunun Büyükşehir’e verilmesi gerekiyor’ diye. Sonra üst mahkemeden bozuluyor. Kanun ‘Göreve göre dağıt. İl Özel İdaresi’nin görevini kim verdiysen, malını da ona ver’ diyor. İl Özel İdaresi için yapılan bina ki o bina valiler tarafından hiç alakası olmayan tarihi eserlerin restorasyonu için tescilli binaları restorasyonu için kullanılan paradan yapıldı. O para oraya harcanamaz. Sonra mahkeme, göreve göre malları dağıttı. Valilik yüzde 50’sini kendine aldı. Yüzde 50’sini bize verdi. Göreve göre değerlendirdi. Aslında görevin yüzde 95’i bizde, valilikte hiçbir görev yok” diye konuştu.

DUVARDAN SES VAR VALİLİKTEN YOK!
Kocaoğlu, İl Özel İdare’nin mallarına dair konuşurken, şu an İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak kullanan binanın tapusunun kendilerinde olduğunu belirtti. Kocaoğlu bunun yanında kullanımının kendilerinde olmadığını söyledi. Kocaoğlu, “Valilik yarısını verdi ama biz tamamını almak için yine dava açtık. Yarısını teslim et. Ben orada bir sürü yerde kiracıyım. 25 bin metre kare, 12 bin metre karesini ver. Tapulu malım. Tapusu bende, Büyükşehir Belediyesi’nde. Yarısını böl ver kardeşim ben de ofis olarak kullanayım. 12 bin 500 metre karelik kiradan kurtulayım. Valiliğe 6 kez yazı yazdık, tık yok. Duvardan ses var valilikten yok. Olacak iş mi?Tapu biz de onlar içinde oturuyor. Burayı verin bana. Burada imam hatip vardı. Başbakana ‘Burada öğrenci yok, yazıktır günahtır. 58 öğrenci var burada. Birinci yıl 80 öğrenci ile başladı, ikinci yılda 58 öğrenciye düştü. Orada oturan yok. Binali Yıldırım’a ‘Burayı bana ver’ dedim. Bana ‘Ben imam hatip okulunu kapatma olmasın, bunu benden isteme başkan’ dedi. ‘Tamam’ dedim. En kısa zamanda imam hatibi kapattılar, il milli eğitim müdürlüğü yerleştirdiler. Aşa baksan sakat yukarı baksan sakat. Konuşsan kıymeti yok, konuşmasan içine atıyorsun. Sussam gönlüm razı değil. Urla’daki lise yeri için de davalığız. Dava sürüyor. Sümerbank arazisi de bizim hakkımız. Vali Beyin bir kabahati yok. Ne yapsın?” dedi.

GENEL BAŞKAN İLE ARAMIZDA NEDEN SOĞUKLUK OLSUN?
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile aralarında soğukluk olduğuna dair çıkan söylentilere açıklık getiren Kocaoğlu, “Herhangi bir sıkıntı yok. Neden soğukluk olsun ki?” ifadelerini kullandı.